1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. MAMALI: “DEVLET GÜÇSÜZLERİ KORUMAKLA MÜKELLEFTİR”
MAMALI: “DEVLET GÜÇSÜZLERİ KORUMAKLA MÜKELLEFTİR”

MAMALI: “DEVLET GÜÇSÜZLERİ KORUMAKLA MÜKELLEFTİR”

Mamalı, hükümetin icraatlarının sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığını söyledi;

A+A-

 

Avukat Barış Mamalı, ekonomik önlem paketinin Türkiye’yle yapılan ikili anlaşmalarla ortaya çıktığını ve Türkiye’nin Kıbrıs’a yapacağı maddi yardım karşılığında KKTC’deki yönetimi de yükümlülük altına koyduğu tüm konuları içeren ekonomik paketler olduğunu vurguladı. “Buradaki ekonomik sistem hem ülke halkını göç ettirmektedir, hem de eziyet altında yıkımlarına neden olmaktadır” diyen Mamalı, ekonomik açıdan insanları yüceltecek paketlerin yapılması gerektiğini, bugün anayasadaki sosyal adaletin bir aksesuar olarak kaldığını açıkladı.

Yapılacak anlaşmalara bağlı olarak yönetim tarafından ekonomik açıdan alınan kararlara yönelik eleştiride bulunduğunu vurgulayan Mamalı, “Anayasamıza göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir. Görüleceği üzere ülkemizin temel yapısını oluşturan en önemli unsurlardan biri de sosyal adalet (Sosyal Devlet) unsurudur” dedi. Anayasanın en önemli ilkesinin sosyal adalet ilkesi olduğunu ifade eden Mamalı, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği sağlamakla yükümlü kılan, huzur ve refahı gerçekleştiren, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, ekonomik yıkımı önleyici tedbirler alan bir devlet anlayışının öngörüldüğünü dile getirdi.

“Ekonomik önlem adı altında icraatlar”

Mamalı, “’Önlem paketleri’ dediğimiz, ya da ‘ekonomik önlem’ adı altındaki icraatların bir kısmı da Türkiye’de yapılan anlaşmalar gereği yapılmak zorunda bırakılan icraatlardır ve hep bu sosyal adalete ters icraatlardır. İnsanların ekonomik açıdan daha geriye gitmelerine sebep olan ‘göç yasası’ dediğimiz uygulama, bunun en güzel örneğidir. Çalışanlar arasında eşitsizlik yaratan, insanca yaşamı aşağıya çeken ve sosyal adaleti yıkan düzenlemelerdir” şeklinde konuştu.

“Hala daha yeni bir faiz yasası yapmadık”

Yapılan icraatların Anayasa’da belirtilen unsurlarla tezatlık yaşadığını açıklayan Mamalı, ülkede en kötü uygulamalardan birinin de faiz uygulaması olduğunu kaydederek, dünyanın hiçbir yerinde ülkedeki gibi bir faiz sisteminin olmadığını belirtti. Toplumun tamamını ilgilendiren faiz uygulamalarının oldukça vahim vaziyette olduğunu belirten Mamalı, “İngiliz bu adayı sömürme amaçlı olarak ele geçirdi. O bile bu ülkede yaşayan insanların faize karşı korunabilmeleri adına kanun çıkarttı. Eğer siz bir borç alıyorsanız, o borcunuzun iki katı kadar ödeme yaptığınızda borcunuz bitmiş sayılacak, yani ‘faiziniz, aldığınız borç miktarı kadar olabilir’ diye bir faiz yasası çıkarttı. Biz ise KKTC’yi kurduktan sonra ilk icraat olarak 1987 yılında faiz yasasını iptal etmek oldu. Yerine de hala daha bugün yeni bir faiz yasası yapmadık” dedi.

“Borçlulardan alınacak faizi sınırlandıran bir kanun yoktur!”

Faiz yasasıyla ilgili hiçbir düzenleme veya sınırlama mevcut olmadığını ve bu durum karşısında vatandaş olarak bireylerin hiçbir yasal güvenceleri bulunmadığını açıklayan Mamalı, “Borçlulardan alınacak faizi sınırlandıran bir kanun yoktur. Yani siz bin TL borçlanırsınız 100 bin TL faiz ödersiniz, hala daha da ödemeye devam edersiniz. Sınır kalktı çünkü, bir sınır yok” şeklinde konuştu.

“Azami ne kadar olacağı belirsiz durumdadır”

Ülkede kredi alarak veya kredi kartı kullanımı nedeniyle borçlanan vatandaşların alacaklılar (özellikle banka ve tefeciler) karşısında koruyacak veya sömürülmelerini engelleyecek hiçbir yasal düzenleme olmadığını ifade eden Mamalı, “Faizin, kullanılan kredi meblağının yüzdelik hesapla azami ne kadar olacağı belirsiz durumdadır. Daha kolay bir anlatımla, faiz miktarının, kredi miktarını ne kadar aşabileceği veya kullandığımız krediyi geri ödememiz esnasında, ne kadar miktarın yeterli olabileceği hususu tamamıyla alacaklı kurumların insafına terk edilmiş durumdadır. Kısaca ekonomik açıdan güçlü olanlar karşısında aciz durumda bulunan vatandaşı, devlet sahipsiz bırakmıştır” dedi.

“Binlerce insan Güney’e göç ediyor”

Mamalı, “Bizde hala çağdışı bir şekilde borcunu ödeyemeyen insanlar hapse girmektedir. Bu da insan haklarına aykırı olmasına rağmen ülkede uygulanan bir sistemdir. Bu hapisten korunabilmek nedeniyle de binlerce insan Güney’e göç ediyor. Buradaki ekonomik sistem hem ülke halkını göç ettirmektedir, hem de eziyet altında yıkımlarına neden olmaktadır” dedi. Ekonomik açıdan insanları yüceltecek paketlerin yapılması gerektiğini belirten Mamalı, anayasadaki sosyal adaletin bir aksesuar olarak kaldığını açıkladı.

“Devlet güçsüzleri korumakla mükelleftir”

Gençlerin ekonomik sıkıntılardan dolayı evlenmekten korktuğunu kaydeden Mamalı, mutlu insan sayısının kendine göre yüzde 15 olduğunu belirtti. Mamalı sözlerini şöyle tamamladı:

“Anayasamızın 58’inci maddesi gereğince devlet güçsüzleri korumakla mükelleftir. KKTC Mahkemeleri nezdinde sayısı binleri aşkın alacak-verecek ve kredi kartı davası mevcuttur. En kısa zamanda bu mutlak kalan hususta düzenlemeye gidilmemesi durumunda, neredeyse her gün duymaya alıştığımız çek yasakları, iflas ve ekonomik bunalım haberlerinin katlanarak artacağı açıktır.”

 

Avukat Barış Mamalı, ekonomik önlem paketinin Türkiye’yle yapılan ikili anlaşmalarla ortaya çıktığını ve Türkiye’nin Kıbrıs’a yapacağı maddi yardım karşılığında KKTC’deki yönetimi de yükümlülük altına koyduğu tüm konuları içeren ekonomik paketler olduğunu vurguladı. “Buradaki ekonomik sistem hem ülke halkını göç ettirmektedir, hem de eziyet altında yıkımlarına neden olmaktadır” diyen Mamalı, ekonomik açıdan insanları yüceltecek paketlerin yapılması gerektiğini, bugün anayasadaki sosyal adaletin bir aksesuar olarak kaldığını açıkladı.

Yapılacak anlaşmalara bağlı olarak yönetim tarafından ekonomik açıdan alınan kararlara yönelik eleştiride bulunduğunu vurgulayan Mamalı, “Anayasamıza göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir. Görüleceği üzere ülkemizin temel yapısını oluşturan en önemli unsurlardan biri de sosyal adalet (Sosyal Devlet) unsurudur” dedi. Anayasanın en önemli ilkesinin sosyal adalet ilkesi olduğunu ifade eden Mamalı, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği sağlamakla yükümlü kılan, huzur ve refahı gerçekleştiren, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, ekonomik yıkımı önleyici tedbirler alan bir devlet anlayışının öngörüldüğünü dile getirdi.

“Ekonomik önlem adı altında icraatlar”

Mamalı, “’Önlem paketleri’ dediğimiz, ya da ‘ekonomik önlem’ adı altındaki icraatların bir kısmı da Türkiye’de yapılan anlaşmalar gereği yapılmak zorunda bırakılan icraatlardır ve hep bu sosyal adalete ters icraatlardır. İnsanların ekonomik açıdan daha geriye gitmelerine sebep olan ‘göç yasası’ dediğimiz uygulama, bunun en güzel örneğidir. Çalışanlar arasında eşitsizlik yaratan, insanca yaşamı aşağıya çeken ve sosyal adaleti yıkan düzenlemelerdir” şeklinde konuştu. 

“Hala daha yeni bir faiz yasası yapmadık”

Yapılan icraatların Anayasa’da belirtilen unsurlarla tezatlık yaşadığını açıklayan Mamalı, ülkede en kötü uygulamalardan birinin de faiz uygulaması olduğunu kaydederek, dünyanın hiçbir yerinde ülkedeki gibi bir faiz sisteminin olmadığını belirtti. Toplumun tamamını ilgilendiren faiz uygulamalarının oldukça vahim vaziyette olduğunu belirten Mamalı, “İngiliz bu adayı sömürme amaçlı olarak ele geçirdi. O bile bu ülkede yaşayan insanların faize karşı korunabilmeleri adına kanun çıkarttı. Eğer siz bir borç alıyorsanız, o borcunuzun iki katı kadar ödeme yaptığınızda borcunuz bitmiş sayılacak, yani ‘faiziniz, aldığınız borç miktarı kadar olabilir’ diye bir faiz yasası çıkarttı. Biz ise KKTC’yi kurduktan sonra ilk icraat olarak 1987 yılında faiz yasasını iptal etmek oldu. Yerine de hala daha bugün yeni bir faiz yasası yapmadık” dedi. 

“Borçlulardan alınacak faizi sınırlandıran bir kanun yoktur!”

Faiz yasasıyla ilgili hiçbir düzenleme veya sınırlama mevcut olmadığını ve bu durum karşısında vatandaş olarak bireylerin hiçbir yasal güvenceleri bulunmadığını açıklayan Mamalı, “Borçlulardan alınacak faizi sınırlandıran bir kanun yoktur. Yani siz bin TL borçlanırsınız 100 bin TL faiz ödersiniz, hala daha da ödemeye devam edersiniz. Sınır kalktı çünkü, bir sınır yok” şeklinde konuştu.

Azami ne kadar olacağı belirsiz durumdadır”

Ülkede kredi alarak veya kredi kartı kullanımı nedeniyle borçlanan vatandaşların alacaklılar (özellikle banka ve tefeciler) karşısında koruyacak veya sömürülmelerini engelleyecek hiçbir yasal düzenleme olmadığını ifade eden Mamalı, “Faizin, kullanılan kredi meblağının yüzdelik hesapla azami ne kadar olacağı belirsiz durumdadır. Daha kolay bir anlatımla, faiz miktarının, kredi miktarını ne kadar aşabileceği veya kullandığımız krediyi geri ödememiz esnasında, ne kadar miktarın yeterli olabileceği hususu tamamıyla alacaklı kurumların insafına terk edilmiş durumdadır. Kısaca ekonomik açıdan güçlü olanlar karşısında aciz durumda bulunan vatandaşı, devlet sahipsiz bırakmıştır” dedi. 

“Binlerce insan Güney’e göç ediyor”

Mamalı, “Bizde hala çağdışı bir şekilde borcunu ödeyemeyen insanlar hapse girmektedir. Bu da insan haklarına aykırı olmasına rağmen ülkede uygulanan bir sistemdir. Bu hapisten korunabilmek nedeniyle de binlerce insan Güney’e göç ediyor. Buradaki ekonomik sistem hem ülke halkını göç ettirmektedir, hem de eziyet altında yıkımlarına neden olmaktadır” dedi. Ekonomik açıdan insanları yüceltecek paketlerin yapılması gerektiğini belirten Mamalı, anayasadaki sosyal adaletin bir aksesuar olarak kaldığını açıkladı.

“Devlet güçsüzleri korumakla mükelleftir”

Gençlerin ekonomik sıkıntılardan dolayı evlenmekten korktuğunu kaydeden Mamalı, mutlu insan sayısının kendine göre yüzde 15 olduğunu belirtti. Mamalı sözlerini şöyle tamamladı: 

“Anayasamızın 58’inci maddesi gereğince devlet güçsüzleri korumakla mükelleftir. KKTC Mahkemeleri nezdinde sayısı binleri aşkın alacak-verecek ve kredi kartı davası mevcuttur. En kısa zamanda bu mutlak kalan hususta düzenlemeye gidilmemesi durumunda, neredeyse her gün duymaya alıştığımız çek yasakları, iflas ve ekonomik bunalım haberlerinin katlanarak artacağı açıktır.” 

- See more at: http://www.gundemkibris.com/mamali-devlet-gucsuzleri-korumakla-mukelleftir-110115h.htm#sthash.modvOGz3.dpuf

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.