Genel Kurul’da ilk olarak onaya ve bilgiye sunuş işlemine yer verildi… Bu bölümde AB Uyum Yasalarını görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komitenin gündeminde bulunan Tüketicilerin Korunmasına İlişkin Gıdaların Resmi Kontrolü ve Hijyen yasa tasarısının ilgili komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere oy birliğiyle ve 2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısının Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere de oy çokluğuyla onaylandı.

Bu bölümde ayrıca, UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun Genel Kurul gündeminde bulunan sözlü soruya çevrilen yazılı sorusunu geri çektiğine ilişkin tezkere de bilgiye getirildi.

Daha sonra 2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı’nın görüşülmesine geçildi…
2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı’nın genel gerekçesinde şu bilgiler yer alıyor:
“Genel Bütçeye dahil Bakanlık ve Dairelerin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na olan 2010 Yılı öncesine ait borçları ile Kurumdan alacaklara karşılık mahsuplaşmak suretiyle ödenmesi, devlet dairelerinin yurt dışından ithal ettiği mal ve malzemelerle ilgili oluşan geçmiş yıllara ait KDV mükellefiyetlerinin ödenmesi, yine devlet dairelerinin geçmiş yıllara ait olan telefon borçlarının ödenmesine olanak sağlamak, ayrıca 2019 Mali Yılı Bütçesi’nde öngörülen emekli sayısının üzerinde gerçekleşen emeklilik başvurularının karşılığında ödeneklerin yetersiz kalacağı gözlemlendiği nedenle bu ödeneklere ek ödenek sağlanması amacıyla ek bütçe hazırlama gereği doğmuştur.
2019 Mali Yılı Bütçesi’nde hizmet ve faaliyetlerin yürütülebilmesi için öngörülen 7,731,500,000.TL ödenek 574,700,000.-TL artırılarak 8,306,200,000.-TL’na, ayrıca Bütçenin finansmanı ile ilgili Gelirler Bütçesi’nde 6,880,000,000.-TL olarak öngörülen Gelir ise 574,700,000.-TL artırılarak 7,454,700,000.-TL’na yükseltilmesi amaçlanmaktadır. Buna bağlı olarak 2019 Mali Yılı Bütçesi’nde İç Kaynaklar olarak ifade edilen genel bütçe açığında bir değişikliğe gidilmemiştir.
Yukarıdaki esaslar çerçevesinde, ilişikteki 2019 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı ile söz konusu düzenlemelerin yasallaşması amaçlanmıştır.

Komite raporunun okunmasının ardından söz alan UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, meclis tarihinde ilk kez genel bütçe geçtikten sonra ek bütçenin genel kurula geldiğini ifade ederek, detayında neler olduğunun sordu…

Elektrik kurumunda geçmişte 120 milyon türk lirası gider oluşturulurken hükümetin o dönemde böyle bir yetkisi olup olmadığını da soran Tatar, ek bütçeyle böyle bir paranın elektrik kurumuna ödenemeyeceğinin söylendiğini, bu düzenlemelerin geçmişte eksik bırakılarak kamuoyunun yanıltıldığını savundu.

Geçmişte yapılan hukuksuzluğun ek bütçeyle düzeltilmeye çalışıldığını anlatan Tatar, 500 çalışanın emekliye çıktığını, bu kişilerin ödenmesinin öngörülemeyen giderlerden neden aktarılmadığını sordu.

Tatar, ek bütçe denildiğinde karşılığının da bulunması gerektiğini ifade ederek, bu paranın nereden toplanacağının bilinmediğini, iş insanlarının endişeli bir bekleyiş içerisinde olduğunu kaydetti.

Bütçede Elektrik Kurumu ile ilgili geçmişe yönelik de mahsuplaşmalar gördüğünü de belirten Tatar, 120 milyon TL’lik ek kaynak dışında diğer kalemlere ihtiyaç olup olmadığını sordu.

Mali Protokol görüşmelerine işaret eden Tatar, yılın son aylarına doğru sarkan bir bütçe uygulaması olduğunu ifade etti.

Tatar, Hedeflenen rakamların yakalanamadığını ve yakalanamayacağını gördüklerini kaydederek, ek bütçeyle ekonominin sıkıntıya girebileceğini belirtti.

Ekonominin iyi bir noktada olmadığını, tüm sektörlerde büyük sıkıntılar olduğunu kaydeden Tatar, kriz ortamında elde olan kaynakların zorlanmasıyla ekonomiye katkı sağlamak zorunda olunduğunu söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’in 1 Mayıs’ta marketlerin kapatılacağı açıklamasına sıcak bakmadığını da belirten Tatar, Güney’de marketler açıkken ve bu çağda böyle bir karar alınmasının yanlış olduğundan bahsetti.

Tatar, hükümetin bu noktadaki duruşunu sorguladığını kaydederek, AP adayı Niyazi Kızılyürek olayının da artık bardağı taşırdığını, KKTC’nin varlığına ve egemenliğinin sorgulanmasına kadar uzanan bir süreç olduğunu söyledi …

Tatar, Kızılyürek’in aday olduğu AKEL’in savunduğu görüşlere işaret etti, savcılığı göreve çağırarak KKTC anayasa ve yasalarına göre ne yapılması gerekirse yapılmasını istedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler de 1 Mayıs’ta kapatma kararı alan marketlerin bunu kendilerinin istediği için yaptığını kendisinin sadece aracı olduğunu ifade ederek, kendisine UBP kanadından birinden gelen mesajı kürsüden okudu.

Çeler’in konuşması sırasında zaman zaman sözlü atışmalar da yaşandı.

Euro’nun hali ortadayken kimin orada alış-veriş yapılacak hali kaldığını belirten Çeler, Güney Kıbrıs’ta Paskalya ayininde Kuzey’den alış-veriş yapanlarla ilgili Papaz’ın söylediklerine işaret ederek, aynı sözlerin burada da olduğunu belirtti.

Çeler, 1 Mayıs’ta işçi çalıştırıp bire iki ödeyeceğini söyleyen bir marketin yakın geçmişte kayıt dışı işçi çalıştırdığını ve işçilerini asgari ücretin altında ödediğini ifade etti.

Çeler, birçok kesimin tüm resmi tatillerde izinli olduğunu anımsatarak, “işçiye bir günü çok görürsünüz?” diye sordu.

Çeler, 1’e iki olayını kabul edip çalışmak isteyene bir diyecekleri olmadığını da anattı.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise parti olarak 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilerin bir gün de olsa tatil yapmalarını olumlu karşıladıklarını ve bu konuda hükümetin kararını saygıyla karşıladıklarını belirtti.

Arıklı, Çalışma Bakanlığının bu konuda karar üretmişse buna uymak gerektiğini de işaret etti.

Ek bütçe istemiyle ilgili olarak da Arıklı, toplamda 574 milyon TL’lik ek bütçenin neden konulduğuyla ilgili ciddi soru işaretleri olduğunu aktardı.

Ocak ayından sonra maliyede bir karartma olduğunu ve bakanlığın internet sitesinde gelir-gider tablolarının yer almadığını anlatan Arıklı, bu karartmanın kaldırılmasını istedi.

Arıklı, Bütçenin 851 milyon açık olmasına rağmen hükümetin Türkiye’den para gelmeden biz kendi yağımızda kavruluyoruz şovunu yapmak için bu tür ayak oyunları oynadığını savundu.

Türkiye ile ekonomik protokolün neden imzalanmadığını ve ne durumda olunduğunu soran Arıklı, hükümetin bu konuda ciddi bir açıklama yapmak zorunda olduğunu aktardı.

Arıklı, 2019 yılı sonuna kadar HP verilmezse bütçede ciddi bir tasarruf sağlanacağını ifade ederek, bütçe gelirlerin öngörülenin daha üzerinde bir gelire sahip olunduğundan ek bütçeye neden ihtiyaç duyulduğunu sordu.

UBP Milletvekili Sunat Atun da hükümete ek bütçeyle ilgili eleştirilerde bulunarak, mahsuplaşmayla hükümetin para tahsil edememesinin formülünü bulduğunu savundu.

Atun, gelinen aşamada elektrik fiyatlarının daha da artacağını belirterek, Maliye Bakanına Milli Piyangolar kasasından 30 milyon TL kullanıldığının doğru olup olmadığını sordu.

İmkanlar tükene tükene ilerlendiğini de savunan Atun, işçi-emekçinin refahının sadece 1 Mayıs’ı tatil vererek sağlanamayacağını kaydetti.

Atun, ekonomik protokolle ilgili olarak da böyle bir protokol olup olmadığıyla ilgili ciddi şüpheleri olduğunu söyledi.

UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu da KKTC tarihinde ilk kez bir hükümetin Nisan ayında ek bütçe talep ettiğini belirterek, 7 aydır hükümetin uygulamalarının yanlış olduğunu söylediklerini, ancak hükümetin dışarıdan gelen hiçbir uyarıya kulak asmadığını savundu.

Amcaoğlu, bütçenin bir yasa olduğunu ve yeterli kaynak yoksa üretilen kararın kadük olduğunu ifade ederek, “şimdi biz yok hükmündeki tamamen hayali ek bütçeyi konuşuyoruz” dedi.

Sayıştaya hükümetin hukuksuzluk noktasındaki hareketlerine dur demek adına başvuruda bulunacağını da açıklayan Amcaoğlu, ekonomik protokolle ilgili son noktanın da paylaşılmasını istedi.

UBP Milletvekili Ersan Saner de açıkla başlayan bütçeye yeni açık oluşacağını ve bunun halka zam olarak geri döneceğini ifade etti.

Saner, 1 Mayıs’ta herhangi birinin çalışmasını savunmadıklarını ancak ülke yasalar tahtında yönetilecekse bunun yasayla belirlenmiş olduğunu ifade ederek yasanın ilgili maddesini okudu, yasaların uygulanmasını istedi.

Maliye Bakanı Serdar Denktaş da YDP’nin geçmişi çok bilmemesini ve eleştirilerini doğal karşıladığını ancak UBP’nin bu işleri çok iyi bildiğini bilen bir kişi olarak getirilen eleştirileri anlayamadığını söyledi…

Dövizin arttığını göre göre bu tür düzenlemeler ve gelecekte gelmesi muhtemel artışlarla ilgili konuşmalarla güzel bir manevra yapıldığını kaydeden Denktaş, elektrikle ilgili 2017’den itibaren kuruma mahsuplaşma yapılması çağrısı yaptıklarını anımsattı.

Bugün getirilen ek bütçenin yasal dayanakları olduğunu belirten Denktaş, öngörülen üzerinde bir gelir toplandığını, bununla ilgili gerekli çalışmalar yapıldığını ifade etti.

Sadece maaş ödedikleri iddialarına karşılık Denktaş, maaşların ötesinde piyasaya ödemeler yaptıklarını kaydederek, Mayıs ayında yapılacak yatırımlara da kalem kalem değindi.

Muhalefetin maaşlar ödenmeyecek iddiasına bulunduğunu belirterek, “maaşlar ödenecek” diyen Denktaş, 30 milyon Gençlik ve Spor Bakanlığı fonundan alındığı iddiasının UBP’nin gelmesinin tuhafına gittiğini söyledi.

Protokolle ilgili soruların sürekli gündeme gelmesini de eleştiren Denktaş, “bizim bilmediğimiz ve sizin bildiğiniz o konuyu siz açıklayın” dedi.

Bakanlığın web sitesinden kaynaklanan sorun nedeniyle Ocak gelir-giderlerinin yayınlandığını bu konuda gerekli çalışmanın yapıldığını ve gelirlerin yüzde 60 arttığını kaydeden Denktaş, eksiye düşmelerinin nedeni öngörülmeyen ödeneklerin fazla olması olduğunu söyledi.

Mahsuplaşma yapıldı diye zam geleceği iddiaların yalanlayarak, dövizde artış olması halinde ise zammın kaçınılmaz olacağını ifade eden Denktaş, yılların neden olduğu sorunların bu hükümete yüklenmesini eleştirdi.

Yapılan konuşmaların ardından tasarı 26 kabul, 12 ret oyuyla oy çokluğuyla onaylandı.

Genel Kurul’da daha sonra Dilekçe ve Ombudsman Komitesi’nin, 19 Nisan 2019
Tarihinde Yapmış Olduğu Toplantıda Aldığı Kararları Gösteren Cetvel bilgiye getirildi.

Genel Kurul bu aşamada çalışmalarını tamamladı…

Bir sonraki birleşim yarın…