1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. MECLİS'TE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLÜYOR
MECLİS'TE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLÜYOR

MECLİS'TE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLÜYOR

Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.

A+A-

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLÜYOR

SANER: “KIBRIS SORUNUNDA ARTIK TEK SES VERELİM…ORTAK DİLLE DÜNYAYA HAYKIRMA ZAMANI GELDİ”

ÇAKICI: “KIBRIS’TA ÇÖZÜM KİMSENİN KEYFİNE BIRAKILACAK BİR ŞEY DEĞİLDİR. AZINLIK OLMAYI ELBETTE KABUL ETMEYECEĞİZ. BUNU KIBRISLI RUMLARIN DA BİLMESİ LAZIM”

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün ilk olarak 41 milyon 38 bin 20 TL olarak öngörülen Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.

İlk sözü alan UBP Gazimağusa Milletvekili Hamza Ersan Saner, konuşmasının başında Pile’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin sorunlarına değindi ve bakanlığın Pile konusuna bir an önce eğilmesini istedi.

“ORTAK DİLLE DÜNYAYA HAYKIRMA ZAMANI GELDİ”

Toplumlararası görüşmelerin 1964’ten beri devam ettiğini ancak bir noktaya varılamadığını kaydeden Saner, “BM kütüphanesinde o kadar çok done vardır ki yapacağımız konuşmalar farklı olamaz. Konuşmalar dönüp dolaşıp aynı yerde cereyan ediyor. Ama niyet önemli. Bu niyetin Kıbrıs Türk tarafında olduğunu, Rum tarafında olmadığını her zaman gördük. Bunu ortak bir dille tüm dünyaya haykırma zamanı geldi” dedi.

Saner, Kıbrıs Rum tarafının tutumunun masaya oturmak istemediğini gösterdiğini ifade ederek, Anastasiadis’in seçilmesinden sonra Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun müzakerelere kalınan yerden devam etmeye hazır olduğunu açıkladığını hatırlattı.

Rumların ekonomik sorunlarını gerekçe göstererek süreye oynadığını ve ardından da ortak açıklama metni bahanesiyle müzakerelerin başlatılmadığını kaydeden Ersan Saner, bu yüzden görüşmelerin tam 684 gün sonra başlayabildiğini anlattı.

Saner, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kıbrıs ziyaretinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile görüşmesinde bayrağın indirildiği ve arka kapıdan girdiği gibi bazı spekülasyonlar yapıldığına işaret ederek, bunların doğru olmadığını ve Cumhurbaşkanlığı’nın yıpratılmaması gerektiğini söyledi.

Hidrokarbon yatakları konusunda Rum tarafının tek taraflı girişimler yaparak, Kıbrıs Türk tarafının tezlerini dikkate almadığını, bunların iki toplum arasında güvensizliği ve gerginliği artırdığını anlatan Ersan Saner, tüm bunların anlaşma ruhuna aykırı olduğunu vurguladı.

Saner, Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgedeki araştırmaları ve anlaşmaları sürecine değinerek, KKTC’nin de Sınırüstü’nde sondaj başlattığını, ardından da TPAO ile anlaşma uyarınca Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin bölgeye geldiğini hatırlattı.

Müzakerelerde al-vere geçme aşamasında Rum tarafının masadan kalktığını hatırlatan Saner, “Kimse ne bizden, ne Türkiye’den bu geminin çekilmesini beklemesin. Çünkü burada sizin hakkınız varsa, bizim de var” dedi.

Geri adım atmanın sıkıntı yaratacağını belirten Saner, Navtex’in de KKTC adına Türkiye tarafından yapıldığını kaydetti.

Saner, “Sayın Anastasiadis’in masadan kalkmak için ortaya koyduğu sebeplerin hiçbir zemini bulunmamaktadır. Bir an önce görüşme masasına dönmelidir. Kendisine buradan geçmiş olsun dileklerimi de iletmek isterim. İnşallah sağlığına kavuştuktan sonra masaya döner” diye konuştu.

Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda verilen sözlerin tutulmamasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Ersan Saner, Dışişleri Bakanı’ndan bu konuda bir şeyler duymak istediğini çünkü artık tek ses halinde yanıt verme zamanın geldiğini söyledi.

İngiliz Büyükelçi’nin basına da yansıyan açıklamalarını eleştiren Saner, bu tür açıklamaların Kıbrıs sorunu konusunda yabancıların zihniyetini gösterdiğini belirtti.

Saner, Makarios Druşotis’in yazısından alıntılarla, yorumlar yaparak “Ben artık Kıbrıs Türk halkının tek bir ses vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bize gittiğimiz uluslararası platformlarda da söyleniyor” dedi.

UBP Gazimağusa Milletvekili Ersan Saner konuşmasını, Kıbrıs sorunu boyunca bugüne dek 6 BM Genel Sekreteri’nin görev yaptığını belirterek, “Tek ses olup, Kıbrıs’ta kimsenin bahis oynamayacağı şartları yaratalım” diyerek tamamladı.

ÇAKICI: “UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE KOMİSYONU’NA BÜTÇE AYRILDI MI?”

TDP Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, konuşmasının başında uyuşturucu kullanımının yaygınlaştığını ve ölümlere de neden olduğunu belirterek, büyüyen sorunla ilgili tedbir almak gerektiğini söyledi. Başbakanlık bünyesindeki Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu’na bütçe ayrılıp ayrılmadığını soran Çakıcı, ülkenin bu soruna hazırlıksız yakalandığını belirtti.

Çakıcı, bugün Afrika gazetesinde yer alan manşet habere değinerek, “iki büyük şirkette çek sahtemele olayı yaşandığı ve bu şirketlerden birinin bir bakana rüşvet verdiği” iddiası konusunda açıklama yapılması gerektiğini söyledi.

Mehmet Çakıcı, olayın doğruluğunun araştırılması gerektiğini belirterek, Savcılık’la görüştükten sonra gerekirse Meclis araştırması da isteyebileceğini kaydetti.

Polis Genel Müdür Vekili’ni aradığını ve çek sahtemelenin savcılığa gittiği yönünde bilgi edindiğini belirten Çakıcı, mahkemenin çekin sahteliğine bakacağını ancak yurt dışında fason şirket kurarak, devlete pahalı petrol satan şirket konusunda bir şey yapamayacağını; devletin buna tedbir almasını ve yanlış yapanların cezalandırılmasını istediğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı’nın konusunun sadece Kıbrıs sorunu olmadığını, bu gibi konuların da bakanlığın sorumluluğuna girdiğini kaydeden Mehmet Çakıcı, Savcılık ve polis yanında milletvekillerinin de bu tür olayların üzerine gitme sorumluluğu bulunduğunu; mahkemelerin de yargı bağımsızlığı ruhuyla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

“SÜREÇ ÇÖKTÜ”

Görüşme sürecinin çöktüğünü, müzakereci de olan Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra eski müzakerecinin de cumhurbaşkanı adayı olduğunu belirten Çakıcı, sürecin muğlak bırakıldığını savundu.

Mehmet Çakıcı, doğru yolda, doğru hamlelerle ilerlenebileceğini vurgulayarak, Kıbrıs Türk tarafının 5-6 ay ilerisini göremediğini, Rum tarafının da savaş gemilerini bahane göstererek, görüşmeleri durdurduğunu söyledi.

Türkiye’nin KKTC’yi tanıtma diye bir politikası olup olmadığını soran Çakıcı, “Varsa ve bunun ihtimali de varsa, oturup durumumuzu değerlendirelim” dedi.

Mehmet Çakıcı, Türkiye’nin, asker bulundurduğu adada çözüme destek verdiğini ve KKTC’yi tanıtma diye bir politikası olmadığını belirtti.

Adada bir çözüm olmazsa çatışma riskinin her zaman kapıda duracağını ifade eden Çakıcı, “Böyle bir ihtimal vardır. Ekonomik paylaşıma dair bir çatışma dünya tarihinin en büyük konusudur. Güney denizinde çetrefilli konu petrol ve doğal gazda kimin hakkı olduğu tartışması tabi ki ana konumuzdur” diye konuştu.

Çakıcı, Kıbrıs Türk halkının azınlık olmadığını, BM parametrelerinde bir anlaşmaya hazır olduklarını ve anlaşmanın da 23 Mayıs 2008’deki anlaşmayla belirlenen 11 Şubat belgesiyle teyit edilen çerçevede olacağını söyledi.

“Kıbrıs’ta çözüm kimsenin keyfine bırakılacak bir şey değildir. Azınlık olmayı elbette kabul etmeyeceğiz. Bunu Kıbrıslı Rumların da bilmesi lazım” diyen Mehmet Çakıcı, uluslararası hukuktaki haklara işaret etti.

Çakıcı, adadaki doğal kaynaklarda, Kıbrıslı Türklerin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan kaynaklanan toplumsal haklarından kaynaklanan haklar olduğunu ve uluslararası zemini bulunduğunu vurguladı.

Çakıcı’nın ardından TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler söz aldı.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.