1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. MECLİS'TE GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR YAPILIYOR
MECLİS'TE GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR YAPILIYOR

MECLİS'TE GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR YAPILIYOR

Meclis'te gündem dışı konuşmalar yapılıyor

A+A-

DİNÇYÜREK: “HUZUREVİ YAŞLILARIN HUZUR DUYACAĞI BİR YER OLMALI”

GÜLLE: “YAŞLI VE HASTA BAKIMI YAPACAK ARA ELEMAN YETİŞTİRMEK İÇİN KURS DÜZENLEYECEĞİZ”

GÜRPINAR: “HUZUREVİNİN VE REHABİLİTASYON MERKEZİNİN DAHA İYİ KOŞULLARA KAVUŞTURULMASI İÇİN SAĞLIK BAKANLIĞI’YLA İSTİŞARE İÇİNDE ÇALIŞIYORUZ”

CANDAN: “FUTBOL FEDERASYONU’NUN ÇABALARINA DESTEK OLMALIYIZ”

SUCUOĞLU: “TURİZMDE HEDEFLER KONULMALI… 1 MİLYON TURİST, FARKLI PAZARLAR, ORTALAMA KALIŞ SÜRESİNİN, DOLULUK ORANLARININ VE YATAK KAPASİTESİNİN ARTIRILMASI…”

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün “huzurevi ve rehabilitasyon merkezi, Futbol Federasyonu’nun dünyaya açılma çabaları, turizm, KTHY, ETİ; DAÜ, ekonomik gelişmeler, hükümetin icraatları gibi birçok güncel konu konuşuluyor.

İlk gündem dışı konuşmayı yapan DP/UG Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek, “yaşlılar ve bakım sorunları”na değindi.

Dinçyürek, tıbbi teknolojiyle insan ömrünün uzatılabildiğini ama karşılaşılan başka problemlerle mücadele etmek gerektiğini; ülkenin bunlara yeterince hazırlıklı olunmadığını gördüğünü, sıkıntılar yaşandığını söyledi.

Devletin iki tane yaşlılarla ilgili birimi bulunduğunu kaydeden Dinçyürek, Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi ve Lapta Yaşlı Bakım Evi’nin durumu ve buradaki hasta yaşlılarla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.

Dinçyürek, Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’nde şu anda 46 hastadan 15’inin gerçek anlamda tıbbi tedavi ve rehabilitasyona ihtiyaç duyduğunu anlatarak, diğer hastaların ise ya sahipsiz olanlardan ya da tıbbi değil hijyenik bakım gerektiren grupta yer aldığını kaydetti.

Merkezin kapasitesinin üzerinde hasta barındırdığını ifade eden Hakan Dinçyürek, burada 38 yatak kapasitesi olduğunu bildirdi. Buranın bir geriatri kliniğine dönüştürülmesini öneren Dinçyürek, bunun çok gerekli olduğunu söyledi.

Lapta Huzur Evi’ne de değinen Dinçyürek, huzur evinin şu anda huzur evi olarak inşa edilmemiş bir binada hizmet vermeye çalıştığını; kapasitesi 45 olduğu halde ancak 34 kişinin barınabildiğini çünkü binanın fiziki yapısının daha çok hastaya hizmet vermeye imkan sağlamadığını; oysa sırada bekleyen birçok yaşlı bulunduğunu anlattı.

Lapta’daki bu binada, huzurdan çok bakım problemi olduğunu ifade eden Hakan Dinçyürek, hastaneden taburcu olan hastaların aileleri bakımlarını yapamıyorsa devletin sosyal devlet anlayışıyla bunu üstlenmesi gerektiğini ancak bugünkü yapının bunu tam karşılayamadığını söyledi. Dinçyürek, Lapta Huzur Evi’nin şu anki durumunun sürdürülebilirliği olmadığını vurgulayarak, yeni bina inşasının ne durumda olduğunu sordu.

Dinçyürek, huzur evinin, yaşlıların huzur duyabileceği bir yere dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.

Hakan Dinçyürek, özel yaşlı bakım evlerinin de yaygınlaştığını; bu gibi evlerin sadece belediyelerce değil Sağlık Bakanlığı’nca da denetlenmesi gerektiğini belirtti.

Hastanelerdeki yatılı hastaların bakımındaki sorunlara da işaret eden Dinçyürek, hemşire sayısının artırılmasıyla bu sorunun aşılamayacağını; birçok ülkede olduğu gibi ara elemanın devreye sokulmasının şart olduğunu kaydetti.

DP/UG Gazimağusa Millevekili Dinçyürek, yatılı hastaların bakımı için hastanelerde geceliği 120-150 TL’den çalışan, üçüncü ülkelerden birçok kişinin görev yaptığını; bu kişilerin niteliklerinin ve çalışma izni olup olmadığının bilinmediğini söyledi.

GÜLLE

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, Dinçyürek’i yanıtladığı konuşmasında, yaşlıların ve bakıma muhtaç insanların çağımızın önemli bir insan grubunu oluşturduğunu; tıptaki gelişmelerle insan ömrü uzarken hastaların bakımının çok güncel bir sorun olduğunu belirtti.

Gülle, özellikle bakım evlerinin yerel yönetimler ve ilgili bakanlıklarla birlikte çok bilimsel şekilde ele almak gerektiğini söyledi.

Bakan Ahmet Gülle, 2005’te hizmete giren Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’nin 46 yatak kapastiesinin tümünün dolduğunu belirterek, merkezdeki personel hakkında rakamsal bilgi verdi.

Lapta Huzurevi’nde üç grup hasta bulunduğunu belirterek bir kısım hastanın tıbbi bakım da gerektirdiğini kaydeden Ahmet Gülle, ilave rehabilitasyon merkezlerine ihtiyaç bulunduğunu anlattı.

Gülle, kronik hastalıklarla ilgili yasanın yeniden ele alınmasının şart olduğunu vurguladı.

Son dönemde artan “hasta bakıcıları” konusuna da değinen Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, hastanelerdekiler yanında pek çok yaşlı insanın evinde de bakıcıya ihtiyaç duyulduğunu; hasta bakıcısı ara eleman yetiştirmek için 2 yıllık sertifika programı başlatmak istediklerini açıkladı.

Şu anda yurt dışından gelen ve bazılarının nitelikleri uygun olmayan kişilerin yaşlı ve hasta bakımı yaptığını kaydeden Ahmet Gülle, bu boşluğu doldurmak, sağlığa nitelik ve güvenirlilik kazandırmak için eğitim programını süratle başlatmak istediklerini vurguladı.

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, “Kronik Hastalıklar Yasası’nı, özel yaşlılar bakımevlerini de kapsayacak şekilde ele almak; ara eleman yetiştirmek için kurs düzenlemek ve yaşlılara yönelik devletin sorumlulukları konusunda Çalışma Bakanlığı’yla koordineli yeni bir açılım yapılabilir mi diye çalışacaklarını açıkladı.

GÜRPINAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, Lapta Huzurevi’nin daha uygun bir mekana kavuşması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı.

Gürpınar, gerek huzurevi gerekse rehabilitasyon merkezinin daha iyi koşullara kavuşturulması için Sağlık Bakanlığı’yla istişare içinde çalıştıklarını belirtti.

Ağırlıkla Türkmenistan’dan gelen hasta bakıcıların bir kısmının çalışma izinsiz faaliyet yürüttüğünü; o hizmeti verebileceklerine dair sertifika sistemi de olmamasının riskler yarattığını; yerel kaynaklarla bu tip insanlar yetiştirmek için eğitim programları açmanın son derece yararlı olacağını söyleyen Bakan Gürpınar, bu konunun büyük önem taşıdığını söyledi.

Yeniden söz alan DP/UG Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek, çağdaş bir geriatri kliniğinin şart olduğunu vurguladı.

Yaşlı, kimsesiz veya ailesiyle yaşayamayıp kendi yaşıtlarıyla sosyal bir çevrede yaşayacağı gerçek anlamda bir huzurevi gerektiğini belirten Dinçyürek, tıbbi bakım gerektirenlerle bu tip yaşlıların tek çatı altında olabileceğine inanmadığını söyleyerek Sağlık Bakanı Gülle’den bilgi istedi.

Yeniden kürsüye gelen Bakan Gülle de, tıbbi bakım ihtiyacı olan yaşlı hastaların elbette ayrı bölümde yaşayacağını; yatılı hastalarla yaşlıların aynı yerde olmasından söz etmediğini söyledi.

Gülle, ancak yaşlı insanların sık sık tedaviye ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, huzur evinde de tıbbi hizmet gerektiğini kaydetti.

CANDAN: “GENÇLERE KÖSTEK DEĞİL DESTEK OLUNMALI”

CTP/BG Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, “Kıbrıs Türk futbolunun dünyaya açılması” konulu gündem dışı konuşmasında, gençlerin dünyaya entegre olma çabalarına köstek değil destek olmak gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının ve gençlerinin dünyadan izole edilmişlik durumuna sığmadığını ifade eden Armağan Candan, gençlerin uluslar arası arkadaşlarıyla mücadele ederek gerçek potansiyellerini ortaya koyabileceğini söyledi.

5 Kasım’da Zürih’te FIFA ve UEFA başkanlarının da katılımıyla düzenlenecek toplantıda, Kıbrıs Türk sporunun dünyaya nasıl açılacağı konusunun ele alınacağını hatırlatan Candan, bu toplantının konuya verilen önemi gösterdiğine işaret etti.

Armağan Candan, bugün sporun dünyada sınırları aştığını belirterek, Türkiye ile Güney Kıbrıs arasındaki sportif müsabakaları örnek gösterdi ancak bunun siyasi tanıma anlamına gelmediğini belirtti.

Candan, Güney Afrika’da siyahlarla beyazların biraraya gelmesinde rugbynin büyük rol oynadığını kaydetti.

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun çabalarına destek olunması gerektiğini vurgulayan Candan, federasyonu desteklediklerini, nasıl bir noktaya varılacağını görmeyi beklediklerini; tüm spor camiasının siyasi bağ olmadan bir adım atmaya çalıştığını; bunun desteklenmesi gerektiğini söyledi.

SUCUOĞLU

UBP Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu “turizm” konusunu gündeme taşıdı.

Sucuoğlu, turizmin ülkeye yılda 400 milyon dolarlık katkısı olduğunu belirterek, turizmin en iyi reklamının memnun kalmış bir turist tarafından yapılabileceğini vurguladı.

Girne Limanı’nda tıkanan kanalizasyon temizlenirken çıkan ve Büyük Han civarındaki çöplerden yayılan kötü kokulara değinen Sucuoğlu, bunların turizm için kötü olduğunu anlattı.

HEDEFLER

Turizmin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için hedefler koymak gerektiğini vurgulayan Faiz Sucuoğlu, “Turist sayısının kademeli şekilde 1 milyonun üzerine çıkarılması; farklı pazarlardan pay alınması; ortalama kalış sürelerinin artırılması; doluluk oranlarının yükseltilmesi; yatak kapasitesinin artırılması; charter uçak seferlerine önem verilmesi ve teşvik sisteminin zenginleştirilerek sürdürülmesi” gibi öneriler sıraladı.

2012-13 döneminde ülkeye 15 farklı ülkeden turist geldiğini; yabancı uyruklu turistlerin KKTC’de ortalama gecelemelerinin 6.2 gün; kumar turizmini tercih eden TC uyrukluların ise 3.1 geceleme olduğunu bildiren Sucuoğlu; geçen ağustos ayında doluluğun yüzde 70’lere ulaştığını ve ideal olmasa da bir iyiye gidiş görüldüğünü söyledi.

Sucuoğlu, KKTC’nin Antalya’dan farkı olmadığını savunarak Alman turistler arasında yapılan bir ankette en çok şikayet edilen konuların “çevre kirliliği, tarihi eserlerin bakımsızlığı ve ulaşılamaması, pahalılık, ulaşım” olarak sıralandığını; bu sonucun da “ulaşım”ın zannedildiği kadar büyük sorun olmadığını gösterdiğini belirtti.

Faiz Sucuoğlu, çevre sorunlarının yakıcılığına da dikkat çekti.

Yapısal sorunların aşılması için plan ve hedef konulması; kurumsallaşma, ortak akıl ve ortak hafıza oluşturmak gerektiğini anlatan Sucuoğlu, turizm sektöründe kurumlar arası işbirliğinin de eksik olduğunu söyledi.

Turistler için alternatif ürünler ortaya konulması gerektiğini vurgulayarak, elektrik kesintilerinin, su kalitesinin ve iç ulaşım yetersizliklerinin de önemli sıkıntılar olduğunu kaydetti.

Faiz Sucuoğlu, ilk ve orta dereceli okullarda öğrencilerin turizmin özünü anlaması için dersler konulmasını önerdi.

Hava kirliliğiyle ilgili bazı ölçüm sonuçlarına değinen Sucuoğlu, Teknecik’te baca gazı arıtma sistemi bulunmadığını; Kalecik’tekinin de arızalı olduğunu belirtti. Santralarda kükürt oranı yüzde 1’den az yakıt kullanmayı veya baca gazı ve filtre takılmasını öneren Faiz Sucuoğlu, yılda 10 milyon Dolar fazla ödeyerek daha kaliteli yakıt kullanılabileceğini bildirdi. Toz tutucu filtrenin fiyatının ise 10-15 milyon Euro arasında değiştiğini bildiren Sucuoğlu, bugün kullanılan akaryakıtın filtrelenmeden havaya verildiği için o bölgelerde yaşayan insanların akciğerlerinde sorunlar yarattığını söyledi.

Sucuoğlu, “Turizm bu ülkenin lokomitifidir, geleceğidir, bu konuya hükümetiyle, muhalefetiyle bu konuya özen göstermeliyiz. Ülkeye giren gelirin yüzde 40’u turizmdendir” dedi.

ULUÇAY

Başbakan Yardımcılığı’na vekalet eden İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, Sucuoğlu’nu yanıtladığı konuşmasında, turizm geliştirme politikasının devam etmesi gerektiğini söyledi.

Son iki yılda önemli aşama kaydedildiğini belirten Uluçay, özellikle yabancı turist ve geceleme sayısındaki artışın gelirlerin artması açısından olumlu olduğunu; bu politikanın sürmesi gerektiğini kaydetti.

Teberrüken Uluçay, bir turistin memnun ayrılmasının bir sonraki yıl 3 kişinin daha gelmesi anlamına geldiğini belirterek, turistlerin izlenimlerinin bir sonraki yılın turist sayısını önemli oranda etkilediğini ifade etti.

Turizmi tüm yıla yayma çabalarına ağırlık vermek gerektiğini dile getiren Uluçay, hem yabancı turist sayısını artırmak, hem tarihi yerleri turizmin hizmetine daha çok sunmak istediklerini belirtti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.