1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. MUHARİP DERNEKLER: “KTBK, YAPTIĞI MÜDAHALEYLE KIBRIS’IN GERÇEKLERİYLE BAĞDAŞAN ÇÖZÜMÜ DE GETİRDİ”
MUHARİP DERNEKLER: “KTBK, YAPTIĞI MÜDAHALEYLE KIBRIS’IN GERÇEKLERİYLE BAĞDAŞAN ÇÖZÜMÜ DE GETİRDİ”

MUHARİP DERNEKLER: “KTBK, YAPTIĞI MÜDAHALEYLE KIBRIS’IN GERÇEKLERİYLE BAĞDAŞAN ÇÖZÜMÜ DE GETİRDİ”

“İKİ BÖLGELİLİK 77-79 GÖRÜŞMELERİNDE DE TEYİT EDİLDİ”“NEREYE, NİÇİN VE NASIL ULAŞILDIĞINI HERKESİN DÜŞÜNMESİ GEREKİR”

A+A-

Muharip dernekler, Barış Harekâtı’nın 39’uncu yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen “Şükran Etkinlikleri” çerçevesinde yayınladıkları bildiride, 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nin uluslararası antlaşmalara dayanarak yaptığı müdahaleyle Kıbrıs’a barış, huzur ve güven yanında, Kıbrıs’ın gerçekleriyle bağdaşan çözümü de getirdiğini ifade etti.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora, muharip dernekler adına yayınladığı bildiride, 20 Temmuz 1974’ün “karanlığın zafer günü ile aydınlandığı” ve “tüm Kıbrıs’ı sardığı” gün olduğunu söyledi.

Bora, Barış Harekatı’ndan sonra gerek Cenevre’de gerekse Viyana’da sürdürülen görüşmeler neticesinde ilgili tarafların onayıyla nüfus mübadelesi yapıldığını anlattı.

Görüşmelerle Kuzey’de kalan Rumların Güney’e, Güney’de kalan Türklerin de Kuzey’e geçmelerinin sağlandığını söyleyen Bora, bu görüşmelerde Kıbrıs’ta iki ayrı otonom idarenin varlığının da teyit edildiğini; bundan sonra geriye dönüş olamayacağına vurgu yapıldığını kaydetti.

“İKİ BÖLGELİLİK 77-79 GÖRÜŞMELERİNDE DE TEYİT EDİLDİ”

Bora, 1977 Denktaş-Makarios ve 1979 Denktaş-Kiprianu Doruk Antlaşmalarında da iki bölgeliliğin teyit edildiğini belirterek, bölgelerin sınırlarının ekonomik verimlilik dikkate alınarak belirlendiğini söyledi.

Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlandığı 21 Aralık 1963’ten itibaren yaşanan süreci özetleyen Yılmaz Bora, Rumların ENOSİS’ten vazgeçmediğini; Kıbrıslı Türklerin de kendi bağımsız devlet yapısını kurduğunu anlattı.

“NEREYE, NİÇİN VE NASIL ULAŞILDIĞINI HERKESİN DÜŞÜNMESİ GEREKİR”

20 Temmuz Zafer Bayramı’nın yaklaştığı günlerde nereden, nereye, niçin ve nasıl ulaşıldığını herkesin düşünmesi ve akıllıca değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Bora, bugünkü devlet yapısından sorumlu görevlerde bulunanların siyasetteki keşmekeşe son vererek halka umut, güven ve huzur veren davranışlar içerisinde bulunması gerektiğini kaydetti.

Yılmaz Bora, Kıbrıs Türk halkı TMT önderliğinde 11 yıl boyunca direnmese, uluslararası anlaşmalara dayanarak 20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri barışçı müdahalesini yapmasaydı Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent’te yaşanan katliamlardan sonra bugün Kıbrıs’ta Türk’ün varlığından söz edilemeyeceğini, ikinci bir Girit faciası yaşanacağını anlattı.

Bora, KKTC’de “başımız dik, bağımsız, barış, huzur ve güven içinde sürdürdüğümüz yaşantımızı kimlere borçlu olduğumuzu unutur ve rehavete dalarsak sonumuzun nereye varacağını görmemek ve anlamamak mümkün değildir” şeklinde devam etti.

Yılmaz Bora, Şükran Günü vesilesiyle yıllardır KKTC’nin yanında bulunan ve ülkeden her türlü maddi ve manevi yardımları esirgemeyen “Büyük Türk Ulusu”na, Türkiye Büyük Millet Meclisine, hükümetlere ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne minnet ve şükranlarını sunduklarını ekledi.

 

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.