MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SON İSTEĞİ ENGİNAR
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SON İSTEĞİ
ENGİNAR VE
BİYOAKTİF BİLEŞENLERİNİN
SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ
Enginar (Cynara scolymus L.), Papatyagiller (Compositae) familyasına dahil çok yıllık bir bitkidir. 50-100 cm’ye kadar boylanır. Yeşil renkli iri ve etli çiçek pullarının ayıklanarak tüylerinin temizlenmesinden sonra ortaya çıkan beyaz renkli çiçek tablası sebze olarak yenir. Kuzey Afrika, Kanarya adaları ve Güney Avrupa bölgelerindeki ülkeler dünyanın önde gelen enginar üreticileridir. Enginarın etken maddeleri; flavonoitler (Lüteolin ve sinarosit), kafeik polifenoller (Sinarin ve klorojenik asit), kumarinler, uçucu bileşikler ve oz, acı madde, organik asit, vitamin ve mineraldir. Enginarın etken maddelerini çoğunlukla polifenolik bileşikler oluşturur. Bir rivayete göre Enginarın karaciğer üzerine olumlu etkilerini duyan, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmeden önce son isteği enginar yemek olmuş. Fakat o dönemde İstanbul’da enginar yetiştirilmediğinden Hatay’a ısmarlanmış lakin enginarlar geldiğinde atamızın durumu ağırlaştığından yemesi kısmet olmamıştır. ( ‘Sarı Zeybek’ Belgeselinden alıntıdır.)
ENGİNARIN BESİN DEĞERİ
1 adet enginar yaklaşık 50g gelmekte ve 11.1 kcal, 41.3g su, 1.2g protein, 0.1g yağ, 1.3g karbonhidrat, 5.4g lif, 8.5 µg A vitamini, 0.1 mg karoten/ vit E/ vit B1, 34.0 µg toplam folik asit, 4.0 mg vit C, 23.5 mg sodyum, 175.0 mg potasyum, 26.5 mg kalsiyum, 13.0 mg magnezyum, 65.0 mg fosfor ve 0.8 mg demir içermektedir.
ENGİNAR HAKKINDA YAPILAN BAZI ARAŞTIRMA SONUÇLARININ GENEL ÖZETİ
Enginar; canlılara zarar verebilecek olan moleküllerle bağ kurarak zaralı etkilerini yok edebilecek olan bileşenler içermektedir. (Antioksidan etki göstermektedir.)
Karaciğeri koruyucu özelliği olan maddeler içermektedir. (Hepatoprotektif etki göstermektedir. )
Safra salgısını arttıran bileşenler içermektedir. (Koleretik ve anti-kolestatik etkili)
Kolesterol biyosentezi ve LDL oksidasyonu üzerine engelleyici eylemler gösterebilmektedir. Dolayısı ile kolesterol düşürücü etki gösterebilmektedir.
Karındaki devamlı ağrı, hazımsızlık ve mide ekşimesi gibi senromları iyileştirici etki gösterebilmektedir. (Dispepsi sendromları)
Damar sertleşmesi üzerine olumlu etkiler yaratabilmektedir. (Arteryoskleroz)
Safra asit seviyesini artırabilmektedir.
Gut hastalarında antimikrobiyal etkiye sahip olabilen ve de çok sayıda polifenolik bileşikler içeren, sebze olarak yenebilen bir bitkidir.
ENGİNAR HAKKINDAKİ ARAŞTIRMALAR
Hamsterlar üzerinde 6 hafta süren bir çalışma yapılmış . Bu çalışmada hamsterlar 6 hafta boyunca enginar yaprak özü (ALE) ile beslenmiş ve 42 gün sonra erkek hamsterların total kolesterollerinde %15, non- HDL kolesterollerinde %30 ve trigliseritlerinde %22 oranında düşüş gözlenmiştir. Ayni çalışmada hamsterların safra asit düzeylerinin önemli ölçüde arttığı gözlemlenmiştir.
Yapılan diğer araştırmalarda da ALE’nin kolesterol ve trigliserit düşürücü etkisinin olabileceği ve HDL kolesterol üzerine anlamlı etkiler yaratabileceği ortaya konmuştur.
1995 yılında, Fintelmann enginar yaprağı özü ile tedavi edilen 557 hasta yapılandırılmış, çok merkezli araştırma olarak yürütülen bir pazarlama sonrası izlem çalışması, sonuçlarını yayınladı. Rastgele örneklem ortalama günlük doz 1.5 g ALE ve tedavi süresi ortalama 43.5 gündü. Kolesterol değerleri rutin olarak (n = 302) belirlenmişti hastalarda serum kolesterol ve serum trigliserid seviyeleri (p <0.00 1) önemli ölçüde düştü.
Yapılan başka bir çalışmada enginar yaprağından elde edilen ekstrenin hipolipemik etkiye sahip olabileceği sonucuna varılmış. Bu çalışmaya göre; insülin HMGCoA- Redüktaz enzimini aktive eder fakat enginar ekstresindeki bileşenler özellikle lüteolin bu enzimin aktivitesini bloke eder.
Yakın Doğu Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından literatürde ilk kez deneysel hiperkolesterolemik koşullarda ALE’nin serum lipitleri üzerine olan etkileri araştırılmış ve serum kolesterolü ve trigliserit düzeylerini düşürücü etkilere sahip olabileceği ve oksidatif stresle hiperkolesterolemik diyete bağlı LDL + VLDL fraksiyonu üzerine yararlı olabileceği sonucuna varılmıştır.
İzole edilmiş sıçan karaciğer hücrelerindeki CCL4 toksisitesine karşı, enginardaki polifenolik bileşiklerin hepatoprotektif etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmada; sinarin, izoklorojenik asit, klorojenik asit, luteolin -7- glukozit, kafeik ve kinik asit test edilmiştir. Sadece sinarin ve az miktarda kinik asit sitoprotektif etki göstermiştir.
Başka bir çalışmada enginar ekstresinin kologog özelliği nedeniyle, dispeptik hastalarda oluşacak olan etkileri araştırılmış ve sonuç olarak hastalardaki ağrının geçtiğini, mide bulantısı, kusma, şişkinlik hissi ve mide gazının azalabileceği ortaya konmuştur.
ALE’nin üst gastrointestinal sistem semptomlarını iyileştirmede ve dispepsiden muzdarıp kişilerin yaşam kalitelerini artırmada bir umut olabileceğinin sonucuna varılmıştır.
Yapılan çift kör, randomize, plasebo (Farmakolojik olarak etkisiz bir ilaç, yalancı hap) kontrollü klinik çalışmada enginar yaprak özleri, plasebo alanlara kıyasla sağlıklı gönüllülerin duedonum safra salıgılarının miktarında artışa neden olmuştur. Bu etki dispeptik sendromun tedavisinde olumlu sonuçlar elde edilebileceğini göstermektedir.
Benzer bir çalışmada; karaciğer ve safra yolları hastalığı olan ve şişkinlik, karın ağrısı, kabızlık, iştahsızlık ve bulantı şikayetleri olan 417 kişi çalışmaya alınmış. (Bu hastaların ortalama sendrom süreleri 4 ay olmuş.) tedaviden bir hafta sonra belirtilerin iyileşmesi % 65-77, dört hafta sonra bu oran % 80-92 oranında ve sendroma bağlı olarak şikayetler % 52-82 oranında kaybolmuştur.
Enginarın içerdiği en önemli bileşenlerden klorojenik asit, kafeik asit ve sinarin kolagog, koleretik ve hepatoprotektif etkilidir. Flavonoitler de bu etkiye sinerjik etki gösterir.
Çeşitli molekküller , hücresel ve in vivo test sistemlerinde, enginar (Cynara Scolymus L.) yaprak özleri antioksidan, hepatoprotektif, koleretik ve anti-kolestatik etkileri yanı sıra kolesterol biyosentezi ve LDL oksidasyonu üzerine engelleyici eylemler gösterdiği gözlenmiştir.
Yapılan bir araştırmada enginarın içerdiği flavonoitlerden; luteolin ve sinarosit endotel nitrik asit sentezini başlatıcı eylemi olduğu gözlemlenmiş. ALE endotel nitrik oksit sentaz üretimini ve kültürlenmiş insan damarı endotel hücrelerinde nitrik oksit üretimini artırdığı gözlemlenmiştir. (Endotel nitrik oksit sentaz tarafından üretilen nitrik oksit damar üzerinde fizyolojik koruyucu olma özelliğine sahiptir.)
Ayrıca ALE, fare ana damarının endotelyum asıllı damar çapının küçülüp genişlemesini artırabileceği ve endotelyum nitrik oksitin yararlı etkilerine bağlı kalarak, vasokoruyucu ve arterosklerotik karşıtı etkileri vivoda da ortaya çıkıyor gibidir. Enginarın gelecekte aterosklerozun önlenmesinde kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
KAYNAKÇA
- MacDougall, D.B., (2002). Colour in Food Improving Qality. Woodhead Publishing Limited. Cambridge, England, 179-221.
- Saldamlı, İ., (2007). Gıda Kimyası. Hacettepe Üniversitesi Yayınları. Ankara, 463-492.
- Qiang, Z., Lee, S.O., Ye, Z., Wu, X. And Hendrich, S. (2011). Artichoke Extract Lowered Plasma Cholesterol and Increased Fecal Bile Acids in Golden Syrian Hamsters. Phytother. Res. DOI: 10.1002/ptr.3698.
- Küçükgergin et al.(2010). Effect of artichoke leaf exract on hepatic and cardiac oxidative stres in rats fed on high cholesterol diet. Biol Trace Elam Res 135: 264-274.
- Küskü- Kiraz, Z., Mehmetçik G., Doğru Abbasoğlu, S. Ve Uysal, M. (2010). Artichoke leaf extract reduces oxidative stres and lipoprotein dyshomeostasis in rats fed on high cholesterol diet. Phytother Res 24: 565-570.
- Bundy, R. et al. (2008). Artichoke leaf extract (Cynara scolymus) reduces plasma cholesterol in otherwise healthy hypercholesterolemic adults: A randomized, double blind placebo controlled trial Phytomedicine 15: 668-675.
- Marakis, G. Et al. (2002). Artichoke leaf exractc reduces mild dyspepsia in an open study. Phytomedicine 9:694-699.
- Lupattelli, G. Et al (2004). Artichoke juice improves endotelial function in hyper-lipemia. Life Sciences 76: 775-782.
- Küskü- Kiraz, Z., Mehmetçik G., Doğru Abbasoğlu, S. Ve Uysal, M. (2010). Artichoke leaf extract reduces oxidative stres and lipoprotein dyshomeostasis in rats fed on high cholesterol diet. Phytother Res 24: 565-570
- Adzet, T., Camarasa, J. And Laguna, J.C. (1987). Journal of Natural Products 50 (4): 612-617
- Kirchoff, R., Beckers, C.H. and Kirchoff, G.M. (1994). Increase of choleresis by means of artichoke extract. Phytomedicine 1:107-115mkkmı
- Fintelmann,V.,(1996). Antidyspeptic and lipid lowering effect of artichoke leaf extract. Zeitscrift fur Allgemeinmedizine 725:3-19
- Rodriguez, T.S. et al. (2002). Choloretic activity and biliary elimination of lipid and bile acids induced by an artichoke leaf extract in rats. Phytomedicine 9:687-693
- Weıss, R.F. (1991). Herbal Medicine p:88-89, 189-191
- Marakis, G. Et al. (2002). Artichoke leaf exractc reduces mild dyspepsia in an open study. Phytomedicine 9:694-699
- Zapesochnaya, G.G., et al. (1992). Chemistry of Natural Compounds p:40-45
- Kraft, K. (1997). Artichoke leaf extract - Recent findings reflecting effects on lipid metabolism, liver and gastrointestinal tracts. Phytomedicine Vol. 4 (4), pp. 369-378
- Li, H., Xia, N., Brausch, I., Yao, Y. and Förstermann, U. (2004). Flavonoids from Artichoke (Cynara scolymus L.) Up-Regulate Endothelial-Type Nitric-Oxide Synthase Gene Expression in Human Endothelial Cells. The Journal of Pharmacology and Experımental Therapeutıcs. Vol.310, No.3, 926-932
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.