1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “MÜZAKERELERDE CİDDİ İLERLEME YAŞANIYOR”
“MÜZAKERELERDE CİDDİ İLERLEME YAŞANIYOR”

“MÜZAKERELERDE CİDDİ İLERLEME YAŞANIYOR”

“Artık Yoğun Çalışma İçine Girmemiz Gerekiyor”

A+A-

 

CTP Genel Başkanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerde ciddi ilerleme olduğunu, özellikle yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve AB başlıklarında çok ciddi yakınlaşmalar teyit edildiğini ve yenilerinin eklendiğini kaydetti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG), Kıbrıs müzakereleri, hükümet ve parti icraatları konularında halkı bilgilendirmek için bölge toplantıları başlattı.

CTP-BG’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Genel Başkan, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Genel Sekreter Tufan Erhürman ve MYK üyelerinin tamamının katıldığı dün akşam İskele Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık üç saat sürdü.

İnteraktif geçen toplantıda soru-cevap kısmının yanı sıra karşılıklı görüş alış verişinde bulunuldu. Toplantının ağırlıklı konusu müzakereler oldu. Mülkiyet konularında halkın soruları Talat tarafından yanıtlandı.

TALAT: “ARTIK YOĞUN ÇALIŞMA İÇİNE GİRMEMİZ GEREKİYOR”

Müzakereler konusunda bilgi kirliliği olduğunu belirten Talat, bu şekilde toplumun endişeye sevk edildiğini, Rum basınının masa başında yaptığı haberlerle çözümü zora sokmaya çalışan düşüncelerin de katkısıyla bilgi kirliliği yarattığını belirtti.

Müzakere süreciyle ilgili bilgi veren Talat, müzakerelerde ciddi bir ilerleme olduğunu, özellikle yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve AB başlıklarında çok ciddi yakınlaşmalar teyit edildiğini ve yenilerinin eklendiğini kaydetti.

Kıbrıs sorununun yönetim ve güç paylaşımı sorunu olduğunu vurgulayan Talat, “Kıbrıs Sorunu bu konudaki uzlaşmazlık sebebiyle patlak verdi. Diğer başlıklar bu anlaşmazlığın patlak vermesiyle ortaya çıktı. Mülkiyet Kıbrıs sorununun başlangıcını sağlayan çatışma noktası olmamıştır. Ama bu üç konudaki yakınlaşmanın yanı sıra mülkiyet konusunda Rum tarafının ortaya koyduğu direncin son dönemde ortadan kalkması da önemli bir ilerlemeyi işaret ediyor” ifadesini kullandı.

Annan Planı’nda olduğu gibi tarafsız ve eşit sayıda Kıbrıslı Türk ve Rum’un yer alacağı Mülkiyet Komisyonu’nun belirlenecek kriterlere göre terk edilmiş mallarla ilgili nihai kararı vereceğini belirten Talar, “Bunu Kıbrıs Rum tarafı kabul etti. Bu çok önemli ve büyük bir ilerlemedir. O noktadan sonra kriterler henüz görüşülmemiştir. O bunun malını alacak bu onun malını alacak lafları külliyen yalandır” dedi.

Güneyde mal bırakmadan kuzeyde mülkiyet sahibi olmuş insanların kullanmadıkları mallarla ilgili belki bazı sıkıntılar yaşayabileceğini, o malın belki iade edileceğini, haritada bazı değişiklikler olacaksa mutlaka yer değiştirecek insanlar olabileceğini belirten Talat, bunlara rağmen Kıbrıs sorununun çözümünün özellikle Kıbrıslı Türkler için çok önemli olduğunu kaydetti.

“MÜLKİYETTE BELİRGİNLİK YARATACAK”

Talat, “Çünkü bu sorunun çözümü Kıbrıslı Türkleri uluslararası hukuka taşıyacak tek yoldur. Başka bir yol yoktur. O mülklerin uluslararası hukuk tarafından kabul edilmesi de Kıbrıs sorununun çözümüne bağlıdır. O nedenle Kıbrıs sorununun çözümü birçok başka alanlarda olduğu gibi mülkiyet alanında da bize bir belirginlik yaratacaktır. Sadece bu neden bile Kıbrıs sorununun mülkiyet engeline takılmaması gerektiğini gösterir” ifadelerini kullandı.

Ekonominin özellikle inşaat sektörünün patlamasıyla çok büyük bir gelişme içine gireceğine dikkat çeken Talat, inşaat sektörünün en fazla büyüyeceği yerin Kıbrıs’ın kuzeyi olacağını, Maraş’ın yeniden inşası ve ara bölgenin yeniden canlanmasıyla bile çok büyük ekonomik gelişmeler yaşanacağını vurguladı.

Yabancı yatırımların ancak bu sorun çözülürse Kıbrıs’ın kuzeyine geleceğini, Türkiye’den gelen yatırımların bile kısıtlı olduğunu belirten Talat, Kıbrıs sorunu çözüldükten sonra mülkiyetteki belirsizlik ortadan kalktıktan sonra yabancı yatırımcıların geleceğini kaydetti.

Kıbrıs sorununun yönetim ve güç paylaşımındaki anlaşmazlıktan başladığını hatırlatan Talat şunları kaydetti:

“Kıbrıslı Türkler 1960’ta kurulan cumhuriyette Rumlarla siyasi olarak eşitti ama bu eşitlik şu an Rum tarafıyla mutabakata vardığımız hususların çok gerisindeydi. 1960 anlaşmalarında 7 Rum 3 Türk Bakanlar Kurulu üyesi vardı. Kararlar dış politika, güvenlik ve bütçe dışında oy çokluğuyla geçerdi. Sadece bu üç hususta cumhurbaşkanı muavinin veto yetkisi vardı. Halbuki Rumlarla şuan vardığımız mutabakatta, Kıbrıslı Türklerin etkin katılımının olmadığı hiçbir karar alınamaz. Yine 7’ye 3 olabilir ama 3 Kıbrıslı Türkün en az 1 tanesinin evet demediği hiçbir karar geçemez. Eğer sayımız 5’se en az 2 üyenin onay vermesi lazım. Hristofyas’la anlaşmamız en az 2 üyeydi. Dolayısıyla bu 1960’ın çok ötesindedir. Siyasi eşitliğimiz bu yolla sağlanmaktadır. Onun için çözümden kaybedecek bir şeyimiz yoktur, kazanacağımız çok şey vardır.” 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.