EROĞLU: “YEMEKLİ TOPLANTIDA MÜZAKERELERİN NE ZAMAN BAŞLAYACAĞINI KONUŞACAĞIZ”

“MÜZAKERELERİN BİR ZAMAN LİMİTİ İÇERİSİNDE DEVAM ETMESİ  GÖRÜŞÜMÜZÜ ORTAYA KOYACAĞIZ VE UZLAŞMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

“MÜZAKERELERLE BİR SONUÇ ALINAMAYACAKSA ALTERNATİFLER VARDIR, BU ALTERNATİFLER GÜNDEME GELECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 29 Mayıs Çarşamba akşamı Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades’le gerçekleştirecekleri yemekli toplantıda müzakerelerin ne zaman başlayacağını konuşacaklarını, bu toplantıda müzakerelerin bir zaman limiti içerisinde devam etmesi şeklindeki görüşlerini de ortaya koyacaklarını ve uzlaşmaya çalışacaklarını söyledi.

Müzakerelerle bir sonuç almanın öncelikleri olduğunu ifade eden Eroğlu, “ama müzakerelerle bir sonuç alınamayacaksa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir anlaşma niyeti ortaya koyma düşüncesi yoksa, alternatifler vardır. Bu alternatifler gündeme gelecektir. O yüzden Türkiye’nin de bizim de birinci hedefimiz müzakerelerin başlaması ve müzakere masasında bir anlaşmaya varmaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’le gerçekleştirdiği 1 saatlik görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Downer’le çok anlamlı ve yararlı bir görüşme yaptıklarını söyleyen Eroğlu, Downer’in kendilerine  Atina ve Ankara ziyaretleriyle ilgili bilgiler aktardığını belirtti.

“EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİREREK , YOL HARİTASI ORTAYA KOYARAK…”

Baştan beri Anastasiades’le sosyal bir ortamda buluşma şeklinde bir görüşü olduğunu belirten Eroğlu, 29 Mayıs Çarşamba akşamı aileleriyle birlikte bir araya gelmelerinin kesinleştiğini ifade etti. Eroğlu, bir araya gelişlerini en iyi şekilde değerlendirerek, başından beri üzerinde durdukları yol haritasını da ortaya koyarak karşı tarafın bu konudaki görüşlerini almaya çalışacaklarını kaydetti. 

“ZAMAN LİMİTİ”

Bir zaman limiti ortaya konması  ve zaman limiti içerisinde gerçekleşecek görüşmeleri müteakiben dörtlü ya da beşli zirvenin yapılması şeklinde düşünceleri olduğunu kaydeden Eroğlu, “Biliyorsunuz 1968 yılından beri görüşmeler devam ediyor ve ucu açık bugüne kadar devam etmiştir. Downer’e söylediğimiz gibi eğer yeniden ucu açık bir şekilde bu görüşmeler devam edecekse belki bir 40 yıl daha sürer, nesiller değişir  ve bugünkü ortam kalıcı bir şekle  gelir. Statüko değişsin diye görüşler ortadayken bu düşünceler de ortadan kalkar gibi, bu görüşmeleri tamamlamamız gerektiğini kendisine samimi bir şekilde ifade ettik” diye konuştu.

29 Mayıs’ı beklediklerini ve fırsat bulurlarsa Anastasides’le bir telefon görüşmesi  de yapabileceklerini dile getiren Eroğlu, sıkıntılar olduğunu bildiğini, Anastasides Cumhurbaşkanı seçilirken yüksek bir oy oranı almış bir  lider konumundayken şimdi  ekonomik krizin ve bankalardaki mudilerle ilgili ortaya koyduğu görüşler ve davranışların kredibiletisini azalttığını söyledi.

Geçecek zaman içerisinde Anastasiades’in kredibilitesini yükseltmesini umut ettiğini kaydeden Eroğlu, Anastasiades’in eski popülaritesine sahip olması,  kendileriyle başlayacak müzakereleri  daha rahat  sürdürmesi ve daha güvenli bir şekilde çalışma gerçekleştirmelerini temenni etti.

“BİRAZ FAZLA KONUŞUYOR…”

Bir soru üzerine Rum Dışişleri Bakanı’nın dolaştığını ve biraz fazla konuştuğunu söyleyen Eroğlu, bir Dışişleri Bakanı’nın görüşme masasına oturmadan görüşmeleri sabote edecekmiş tarzda konuşması, bunun yanında başka başka nitelikler aramaya çalışmasının ve müzakerelerin kısa zamanda başlama ihtimali olmadığı,  olamayacağını söylemesinin kendileri için sıkıntı yaratan sözler olduğunu vurguladı.

Eroğlu, 29 Mayıs akşamı yapacakları toplantıda bunları da görüşeceklerini, öncesinde telefonla Anastasiades’e bu konudaki görüşlerini aktarabileceklerini de belirtti.

“TC DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIYLA DEVAMLI İSTİŞARE İÇERİSİNDEYİZ”

Davutoğlu-Downer görüşmeyle ilgili basına sızanlardan öncelikle amacın kapsamlı müzakere olduğunun ortaya konduğunun fakat Türkiye’nin yavaş yavaş iki devletli çözümü sık dile getirmeye başladığının görüldüğünün söylenmesi ve Davutoğlu’nun görüşlerini nasıl bulduğu, Türkiye’yle istişarelerin nasıl gittiğinin, müzakereleri öncesi Türkiye’yle daha yoğun bir görüşme sürecinin beklenip beklenmediğinin  sorulması üzerineyse Cumhurbaşkanı Eroğlu, TC Dışişleri Bakanlığı’yla devamlı istişare içerisinde olduklarını ifade etti.

Telefonla temaslarını sürdürdüklerini hatta bir ara Özel Temsilcisi Osman Ertuğ’un  Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masası’yla görüşmek üzere Ankara’ya gönderildiğini kaydeden Eroğlu, Davutoğlu’nun ortaya koyduğu görüşlerin doğru ve yerinde olduğunu, yerinde ve zamanında söylenmiş sözler olduğunu  dile getirdi. Davutoğlu’nun düşüncelerini Downer’le paylaştığını bildiğini kaydeden Eroğlu,  şöyle konuştu:

“Öncelikle müzakerelerle bir sonuç alma. Ama müzakerelerle bir sonuç alınamayacaksa Güney’in bir anlaşma niyeti ortaya koyma düşüncesi yoksa alternatifler vardır. Bu alternatifler gündeme gelecektir.

O yüzden Türkiye’nin de bizim de birinci hedefimiz müzakerelerin başlaması ve müzakere masasında bir anlaşmaya varmaktır. Tabii müzakereler ucu açık bir şekilde uzadıkça gerek Güney halkının gerek KKTC halkının bir anlaşmaya olan inancının azalacağını ve halkın anlaşmaya olan inancının azalmasıyla muhtemel bir refahın da istenen sonucun alınmaması tehlikesi vardır. Onun için biz Downer’e ısrarla müzakerelerin başlamasını ve bunun yıllarca sürecek müzakereler değil aylarca sürecek müzakereler olması yönünde düşüncelerimizi söyledik. Bizim düşüncelerimizden farklı bir düşüncesi olmadığını o da bize ifade etmiştir.”

Eroğlu, bir başka soru üzerine de müzakerelerin ne zaman başlayacağı konusunu 29 Mayıs gecesi yapacakları sosyal toplantıda konuşacaklarını kaydetti.  Anastasiades’in bugün mecliste bir oylaması olduğunu “hayır” çıkarsa Güney’in ekonomisinin çok daha  kötü olacağının, hatta çökeceğinin ifade edildiğini belirten Eroğlu, bugünkü oylamadan sonra Anastasiades’in tavrının ne olacağını bilemediğini; yemekte müzakerelerin ne zaman başlayacağının ve müzakerelerin bir zaman limiti içerisinde devam etmesi şeklindeki görüşlerini de ortaya koyacaklarını ve uzlaşmaya çalışacaklarını belirtti.

Kaynak:TAK