Cumhurbaşkanı  Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Osman Ertuğ’un “Halen 8 ay geçti, artık müzakere prosedürü yeniden başlamalı” açıklaması üzerine AKEL ile DİKO arasında polemik yaşandı.

AKEL Merkez Komitesi Kıbrıs Bürosu Başkanı Tumazos Çelebis “8 değil 18 ay geçti” diyerek Ertuğ’u teyit etmesi üzerine DİKO Basın Sözcüsü Angeos Votsis, Çelebis’in Ertuğ’a katılan açıklaması “ciddi siyasi gaf” olarak niteledi.

Politis ve diğer gazetelere göre Çelebis açıklamasında AKEL’in, Ertuğ’un müzakerelerin artık başlaması gerektiği görüşüne katıldığını belirterek “ancak 8 değil, Kıbrıs Türk tarafı müzakere prosedürünü terk edeli 18 ay oldu” dedi. Çelebis Türk tarafını,  Talat’la kalınan noktadan devam etme taahhüdünü ihlal etmek ve onunla varılan önemli görüş birliklerini torpillemekle de suçladı.

Votsis ise “Sayın Çelebis, müzakere prosedürünün çerçeve net ve açıkça belirlenmeden yeniden başlaması gerektiği konusunda Sayın Ertuğ’un açıklamasına katılarak ciddi siyasi bir gaf yapmıştır” dedi.

Çelebis’in “önemli görüş birlikleri” ifadesini de Downer Belgesi’ne bağlayan Votsis bu görüş birliklerinin hiçbir geçerliliği olmadığını da söyledi.

Habere göre AKEL Votsis’in bu açıklaması üzerine ikinci bir açıklama yaparak ortak açıklamanın,  Güvenlik Konseyi kararlarının ve Talat-Hristofyas ortak açıklamasının belirlediği zeminde hazırlanması gerektiği görüşünü ortaya koydu.

Fileleftheros ise “Kırmızıçizgilerini Yeniliyorlar... Türk Tarafı ‘Esnek’ Görünüyor Ancak Değişmez Katı Tezlerinde Israr Ediyor... Sahte Açılım ve İletişim Oyunu” başlıklı haberinde Türk tarafının dikenli konuları müzakerelere havale etmek istediğini ancak bunun paralelinde kırmızıçizgilerini kaydettiğini yazdı.

Türkiye’nin aslında ortak açıklama yapılmasını istemediğini ancak içeriği konusunda mutabakat sağlanırsa, bunun da genel ifadeler içermesini arzu ettiğini yazan gazete Türkiye’nin niyetinin Ertuğ’un açıklamalarından da anlaşıldığını savundu, özetle şunları yazdı:

“Ertuğ Kıbrıs Türk tarafının iki kurucu devlet, yetkileri ve vatandaşlıklar konusunda hassas olduğunu söyledi. Bu ifade Türk tarafının niyetlerini açıkça gösteriyor. Türk tarafının hazırlık görüşmelerini kesmeden, Rum tarafını terk etmeye mecbur etmenin ön şartlarını da yaratmaya çalıştığı da aşikârdır.”

Aynı gazete “Sadece Müzakerelerin Yeniden Başlaması Gereğinde Uzlaşıyorlar... Partilerin Kıbrıs Sorunundaki Gelişmelere Yaklaşımları Farklı” başlıklı haberinde Rum siyasi partilerinin uzlaşabildiği tek noktanın müzakerelerin yeniden başlaması gerektiği noktası olduğunu, ön hazırlık aşamasıyla ilgili yaklaşımlarının ise birbirinden farklı olduğunu, her birinin kendi pozisyonunu savunduğunu yazdı.

Çelebis ile Votsis’in açıklamalarına yer veren gazete EURO.KO’nun ise müzakerelerin ön hazırlığının net çerçeve ile doğru yapılması gerektiği görüşünü açıkladığını yazdı.

Habere göre EURO.KO “Kıbrıslı Türklerin, müzakerelerin alelacele başlaması gerektiği görüşüne Downer da katılıyor. Downer, güvenilmezliğini bir kez daha gösteriyor” ifadesine de yer verdi.

Politis ise Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’nin Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden endişe duyduğunu, bu endişelerini Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e ilettiğini bildirdi.

Habere göre Hareket yetkilisi Yorgos Perdikis, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Anastasiadis’ten gelişmelerle ilgili bilgi aldıklarını ve bu vesileyle Downer’la ilgili çekincelerini dile getirdiklerini söyledi. Anastasiadis’ten, Downer’ı BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle temas ederek Downer’ın görevden alınmasını ve yerine BM tarafından kabul AB tarafından da tercih edilecek birisinin atanmasını talep etmesini isteyen Perdikis  “Genel Sekreter’in yeni danışmanının AB’den üst düzeyli bir şahsiyet olması hedefi başarılamazsa AB’nin kendi temsilcisini ataması zaruri olacak” dedi.

TAK