1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. NEREYE KADAR GİDECEĞİ BELLİ DEĞİL!
NEREYE KADAR GİDECEĞİ BELLİ DEĞİL!

NEREYE KADAR GİDECEĞİ BELLİ DEĞİL!

Gözler adı yolsuzluğa karışan Milletvekillerinde...

A+A-

Hükümetin 175 istisnai vatandaşlığı geri almasının ardından gözler, adı yolsuzluğa karıştığı iddia edilen milletvekillerinin dokunulmazlığına çevrildi.

Deniz ABİDİN

Hükümetin 175 kişinin vatandaşlığını geri almasının ardından gözler Milletvekillerinin dokunulmazlığına çevrildi.  Hükümetin bir sonraki adımının UBP-DP Hükümeti döneminde sıkça gündeme gelen bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla yargı yolunun açılmasını sağlaması beklenirken, Yeni Bakış’ın elde ettiği bilgiye göre Savcılığın Meclis’e ilk etapta üç kişiyle ilgili bir rapor göndererek, Meclis’in konuyu görüşmesini talep etti. Savcılığın Meclis’e havale ettiği üç kişinin Milletvekili Aytaç Çaluda, Çalışma Eski Bakanı Şerife Ünverdi ve Çalışma Bakanlığı’nda hala görevde bulunan bir memur olduğu belirtiliyor. 

Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgiye göre, Savcılığın dikkat çektiği söz konusu memurun bu konuda bakanlık tarafından yapılan talebi yerine getirmeyi reddettiği öğrenilirken, bunun üzerine ilgili bakanlık görevlisinin yazılı olarak bu emrin yapılması konusunda direktif verdiği ifade ediliyor. Dolayısıyla bu kişi ile ilgili nasıl bir karara varılacağının ilerleyen günlerde kesinlik kazanacağı belirtiliyor. Meclis’te milletvekili olarak bulunan Aytaç Çaluda ile birlikte ilk etapta Savcılığın sadece bu üç kişi ile ilgili dilekçe yaptığı belirtilirken, bunun devamının geleceği belirtiliyor. Dolayısıyla Meclis’te yapılacak olan çalışmanın ilk etapta sadece Çaluda için yapılacağı görülüyor. Milletvekili olmadığı halde geçmişte yolsuzluk olaylarına karışan kişilerin de yargı önüne çıkmalarının sağlanacağı ifade ediliyor. 

 

Avukat Boysan Boyra: Meclis’ten bir komite kurmasını bekliyoruz

Yeni Bakış’ın konuyla ilgili görüşüne başvurduğu Avukat Boysan Boyra, Savcılığın raporunun bazı Milletvekillerinin suç işlediğine dair bir şüphe yaratıyorsa Meclis’in konuyu görüşmek için bir önerge ile konuyu Meclis’in gündemine en kısa sürede getirmesi gerektiğini belirtti. 

Boyra, adı Meclis’e havale edilmeye başlanan kişiler için kurulacak olan komitenin araştırma yaparak varacağı sonucu önerge halinde Meclis’in gündemine getirerek, söz konusu kişilerin dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini söyledi. 

 

“Savcılık dilekçe vermişse, hükümetin girişimi sayesinde”

Boysan Boyra, Savcılığın dosyalarının içerisinde Milletvekilliği sona ermiş kimlerin olduğunun da merak konusu olduğunu ifade etti. Boyra, bu tarz konuların daha da ileriye götürülebilmesi için ilk etapta dokunulmazlığın kaldırılması gerektiğini belirterek, bunu yapabilecek olan tek mercinin Meclis olduğunu söyledi. Boyra, “Konuyu isterlerse uzatırlar, istemezlerse bir soruşturma komitesi açarak hazırlanan rapor ışığında hazırlanan önerge Meclis’e gelir. Meclis’te de oylanır. Bugün Savcılık Meclis’e bu konuda bir dilekçe vermişse bu hükümetin girişimi sayesinde, Savcılığın da kendini görevli görmesi üzerine gelişen bir süreç oldu” diye konuştu. Boyra, bu adımı çok önemli ve iyi bir adım olarak değerlendirdiğini belirterek, halkın da bu konuda ileri adımlar beklediğine dikkat çekti. Boysan Boyra, hükümetin Meclis’te doğal olarak çoğunluğu olduğunu, böyle bir konuda komiteyi süratle oluşturacağını düşünmekte olduğunu kaydetti. 

 

“Sivil toplum örgütlerinin inancı yok”

Bazı sivil toplum örgütü temsilcileri ise Meclis’te temsil edilen milletvekillerinin yargılanacağı konusunda inanç belirtmezken, bazısı ise yasadaki dokunulmazlığı belirten maddenin kaldırılarak milletvekillerinin de diğer vatandaşlar gibi hukuka aykırı bir işlem yapması durumunda hesap vermelerinin önünün açılması gerektiğini söyledi.

 

EL-SEN Başkanı Öksüzoğlu: İhtimal vermiyorum

EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu, mevcut yapıya baktığı zaman birisinin dokunulmazlığının kaldırılacağına ya da bir cezai uygulamaya gidileceğine ihtimal vermediğini belirtti. Öksüzoğlu, “Öyle bir algı yarattılar ki yapanın yanına kalır demekten öteye gidemiyoruz” diyerek, “her zaman umudumuz adı yolsuzluklara karışanların dokunulmazlığının kaldırılarak, cezası olanın toplumun gözü önünde bunu çekmesi yönündedir” diye konuştu. 

Öksüzoğlu, kişisel düşüncesinin bunu istemekle birlikte olacağını düşünmediğini ifade ederek, “olursa bu bir ilk olur” dedi. 

 

“Günü geldiğinde o siyaset yine birleşecek”

Toplumda her yapılan hatanın cezasını bulduğuna dikkat çeken Öksüzoğlu, siyasetçi olarak bakıldığında toplumun gözünde cezai uygulamanın hiçbirinin olmayacağının görülmekte olduğunu belirtti. Öksüzoğlu, “Siyaset birbiri ile ne kadar da farklı olsa günü geldiğinde o siyaset yine birleşecek ve bir adım atmayacaktır. Benim düşüncem budur” diye konuştu.

 

KTÖS Genel Sekreteri Elcil: Savcılık hükümetin girişim yapması sonucu harekete geçti

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise, ülkede adaletin gerçekleşmesinin önündeki en büyük iki engel olduğunu bunların da polis ve Savcılık olduğunu belirterek, bu iki büyük kurumun ülkedeki insanların eşit olmasının önündeki engel olduğunu söyledi. Elcil, polis ve savcılığın siyasetin güdümünde olduğunu ifade ederek, aslında bu iki kurumun da siyasetin üzerinde olduğunu ve siyasete kulak vermemeleri gerektiğini belirtti. Elcil, polis ve savcılığın taraflı davrandığını söyleyerek, bu kadar çok yolsuzluk dosyası varken Savcılığın hükümet harekete geçmeden önce geçmesi gerektiğini kaydetti.

Elcil, Savcılığın hükümetin girişim yapması sonucu harekete geçtiğini belirterek, şöyle devam etti, “Poliste bekleyen dosyalar vardır. Soruşturması yapıldı ancak bekliyor, bir türlü bu dosyalar Savcılığa gitmiyor.” 

 

“Hükümet gittiği zaman bu davalar geri çekilecek görünüyor”

Milletvekillerinin ya da bir siyasinin yargılanmasının tarihte görülmediğini ifade eden Elcil, bunun söz konusu olabileceğini düşünmediğini belirtti. Elcil, Savcılığın hükümetin zorlamasıyla değil, talimat gelmeden kendisinin devreye girmesi gerektiğini söyledi. Elcil, “Bu konular UBP-DP hükümetteyken gündeme gelmişti ve biliniyordu. Ancak Savcılık buna göz yumdu. Hükümet değişince mi gelen talimat üzerine iş yapıldı? Devlet içinde devlet var. Savcılık kendi başına hareket ediyor. Örneğin, Kooperatif Bankası’nın dolandırılması olayı var. İlgili kişiler suçlarını itiraf etti. Ancak soruşturma açılmadı. Savcılık ve Polis isteksiz davranıyor. Demek ki hükümetin talimatıyla bazı işler yapılıyorsa, bu hükümet de gittiği zaman bu davalar geri çekilecek. Sayıştaylık deseniz daha da rezil bir durumdadır. Bu da siyasetin güdümünde olan bir kurumdur. Anlatmak istediğim bu kurumların başında olan kişilerdir. Sayıştaylık tam bir aile şirketine döndü.”

 

KTAMS Başkanı Bengihan: Kimsenin dokunulmazlığı olmamalıdır

KTAMS Başkanı Güven Bengihan da, milletvekilleri için yasanın, milletvekillerinin içte ve dışta sorumlu tutulmamalarına yönelik bir karar olduğunu belirterek, son dönemde bazı milletvekillerinin yaptığı yanlışlar çerçevesinde söz konusu yasanın sorgulanır hale geldiğini kaydetti. 

Bengihan, tüm milletvekillerinin aynı olduğuna dair bir imanın yaratıldığına dikkat çekerek bunun da çok hoş olmadığını söyledi. Bengihan, “Kimsenin dokunulmazlığı olmamalıdır. Herkes normal vatandaş gibi yasalar önünde eşit, adil ve yapmış olduğu bir suç var ise yargılanması gerekir. 

Bizim KTAMS olarak düşüncemiz bu yöndedir. Bir takım yasalarla Milletvekillerine dokunulmazlık hakkının verilmesi ve bunun da kötüye kullanılması son yaşanılanlarla sorgulanır hale geldi” diye konuştu.

“Dokunulmazlıkla ilgili madde değişmeli”

Bengihan, en doğru olan kararın dokunulmazlıkla ilgili maddenin değiştirilmesi olduğunu belirterek, milletvekillerinin de diğer vatandaşlar gibi hukuka aykırı bir işlem yapması durumunda hesap vermelerinin önünün açılması gerektiğini söyledi. 

Haber Kaynağı: Yeni Bakış

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.