Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde rektör vekilliği mahkeme kararı ile hukuka aykırı bulunup düşen Necdet OSAM, mahkemeden bir gün önce,üyeleri, Rektör, rektör yardımcıları, genel sekreter, dekan ve müdürlerden oluşan Üniversite Yönetim Kurulu'nu toplantıya çağrıldı, ancak Senato kararı gereği bazı dekan ve müdürler toplantıya katılmadı. 

Mahkemeden bir gün sonra hukuken ve etiken yardımcılığı düşen Ahmet Sözen, toplantıya katılmayan dekan ve müdürlerden yazılı açıklama istemesi "skandal olarak nitelendirildi"
DAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Süleyman İrvan Sosyal medyadaki hesabından şu açıklamayı yaparak olayı duyurdu:

"BU DA OLDU!

"DAÜ İletişim Fakültesi Dekanlığında 5. yılım. Bu beş yıl içinde üniversitede çok sayıda toplantıya katıldım. Katılmadığım toplantılar da oldu. Ama katılamadığım hiçbir toplantı için benden yazılı savunma istenmemişti. Mahkeme kararıyla rektör vekilliği iptal edilen Prof.Dr. Necdet Osam'ın, karar açıklanmadan bir gün önceye koyduğu Üniversite Yönetim Kurulu toplantısına katılmadım.

Toplantının yapıldığı gün rektörlük ofisinden arandım ve Prof. Necdet Osam'ın sekreteri aracılığıyla, toplantıya katılmama gerekçemi sözlü olarak açıkladım. Demek ki yeterli olmamış.

20 Kasım 2014 tarihli (yani mahkeme kararıyla Rektör Vekilliği'nin düştüğü günün ertesi günü) Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ahmet Sözen imzalı bir yazıyla, bu toplantıya özür bildirmeden neden katılmadığımı 3 gün içerisinde bildirmem isteniyor.

Aynı yazının, o gün toplantıya katılmayan diğer dekan arkadaşlara da gönderildiğini duydum.

Hayırlı olsun...

Bunun üzerine bir açıklama yayınlayan DAÜ için TOPARLANIYORUZ İnisiyatifi "Böylesi bir işlemi ancak rektörün yaptırabileceğini, Rektör olması halinde bile akademik hiyerarşide dekanın üstünde olmayan bir rektör yardımcısının dekandan böyle bir şey istemesinin uygun olmadığını" söyledi.
Açıklamada şöyle denildi;

DAÜ’de Büyük SKANDAL!

YİM kararı ile Rektör vekilliği düşen Necdet Osam’ın yerine, yardımcısı Ahmet Sözen soyundu.

Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun DAÜ Senatosunun önerdiği rektör adayı yerine Necdet Osam’ı rektör vekili olarak ataması üzerine başlayan kaos sürüyor.

YİM’in, VYK’nın senato önerisi olmadan yapmış olduğu rektör vekili atamasının, yürütmeyi durdurma  kararına rağmen, VYK hukuk dışı davranmaya devam ediyor. Şimdi de Üniversiteyi, rektör vekilliği düşen Necdet Osam’ın önerdiği ve kendiler tarafından atanan rektör yardımcıları ile yönetmeye çalışıyor. Şu anda Üniversitede Rektör veya Rektör vekili yok. DAÜ Kuruluş yasasının 12.(3) maddesi aynen şöyle:

“Rektör, Vakıf Yöneticiler Kurulun onayı ile Öğretim Üyeleri arasından kendine en çok 5 Yardımcı seçer. Rektör Yardımcıları, Rektörün göstereceği biçimde ona yardım ederler. Rektörün görevlendireceği bir Rektör Yardımcısı, gaybubetinde kendisine vekalet eder.  “

Orta yerde bir rektör olmadığı için yardımcısı da olamaz ve O’na vekalet edecek biri de olamaz!

Bilindiği gibi DAÜ senatosu, 14 Ekim 2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda VYK’nın atadığı rektör vekilinin gayrı yasal olduğunu belirtmiş ve tanımayacağını açıklamıştı. YİM yürütmeyi durdurmakla, Senato’nun da doğru karar aldığını  göstermiş oldu.

Rektör vekilliği mahkeme kararı ile hukuka aykırı bulunup düşen Necdet OSAM, mahkemeden bir gün önce, üyeleri, Rektör, rektör yardımcıları, genel sekreter, dekan ve müdürlerden oluşan Üniversite Yönetim Kurulu’nu toplantıya çağırmış, ancak Senato kararı gereği bazı dekan ve müdürler toplantıya katılmamıştı.

Mahkemeden bir gün sonra  hukuken ve etiken yardımcılığı düşen Ahmet Sözen, görevi bırakacağına, rektörlüğe soyunmuş ve toplantıya katılmayan dekan ve müdürlerden yazılı açıklama istemiştir.

Akademik Personelin Disiplin Yönetmeliğin 16. Maddesi ayne şöyle:

Yönetmelikten de görüleceği gibi böylesi bir işlemi ancak Rektör yaptırabilir. Bırakın şu anda DAÜ’de rektörün olmadığını, rektör olması halinde bile akademik hiyerarşide dekanın üstünde olmayan bir rektör yardımcısının dekandan böyle bir şey istemesi  uygun değilidir.

Dün Üniversite çalışanlarına da Rektörlük adına mesaj gönderen  Ahmet Sözen, anlaşılan Rektörlüğe soyunmuştur. Meslektaşımıza şu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz:

 -Hukuk dışı yapacağınız her icraatın bedelini “İyi İdare Yasası” gereği ödemek durumunda kalacağınızdan bir an önce istifa edip DAÜ saflarına katılınız.

VYK’da mesajımız şudur: DAÜ’yü kaostan kurtamak istiyorsanız, bir an önce senato önerisine uygun olarak rektörü atayınız.

DAÜ REKTÖRLÜĞÜ DE AÇIKLAMA YAPTI

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörlüğü, üniversitede yaşanan Rektörlük sorunu ile ilgili açıklamada bulundu. DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurma hazırlığı içinde oldukları ifade edilen açıklamada, Üniversitede işleyişin aksamaması için gerek VYK gerekse Rektör Yardımcılarının DAÜ mevzuatı çerçevesinde gerekli önlemleri almakta oldukları ve Üniversitenin bütünüyle işleyişini en etkin biçimde sürdürdüğü vurgulandı. DAÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Üniversitemizin rektörlük sorunu ile ilgili mahkeme kararı 19 Kasım 2014 tarihinde açıklanmış bulunmaktadır. Bu aşamada sayın Rektör Vekili’nin yürütme yetkisi durdurulmuştur. Sonuç itibariyle Vakıf Yöneticiler Kurulu hukukçuları Yüksek İdare Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunma hazırlığı içerisindedir.

Bu durumda, üniversitemizin bir aksama olmaksızın işleyişinin olağan biçimde sürmesinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bununla ilgili olarak gerek Vakıf Yöneticiler Kurulu gerekse görevli rektör yardımcıları Rektörlük işleyişi üzerinde duyarlılıkla durmakta ve DAÜ Mevzuatı çerçevesinde gerekli önlemleri almaktadır.

Bu bağlamda, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından atanmış olan rektör yardımcıları ile Üniversite Genel Sekreteri, Rektörlük görevlerinin başında olup sorumluluk alanlarına giren konulardaki işleri eksiksiz yerine getirmekte, kendilerine bağlı birimlerin tam işleyişini sağlamaktadırlar. Fakülte ve yüksekokullarımızda eğitim, öğretim elemanlarımızca aksamadan sürdürülürken, gerek yönetsel personelimiz gerekse diğer çalışanlarımız da büyük bir sorumluluk duygusuyla görevlerini her zamanki ciddiyetle yapmaktadırlar.

Kısaca belirtmek gerekirse, üniversitemiz bütünüyle işleyişini en etkin biçimde sürdürmektedir. O nedenle, hiç kimsenin kaygı duymasına gerek yoktur. Hukukun üstünlüğüne içten inanan bir takım olarak dileğimiz rektörlük sorununun en kısa sürede giderilmesidir.