Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi Dr. Salih Beyoğlu, Dr. Fahri Karagözlü’nün tanığı olarak ifade verdi:

Elmas TOKAY

Kamuoyunda “kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davanın duruşmasına dün de Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Sanık Fahri Karagözlü’nün müdafaası için Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi Dr. Salih Beyoğlu tanık kürsüsüne çıktı. Teknik tanık olarak şahadet veren Kadın Doğum Uzmanı Dr. Beyoğlu’nun, “90’lı yıllardan beridir kamu görevinde çalışıyorum. Kaç haftalık olursa olsun, Anne karnından alınmak zorunda kalınan eli, bacağı olan bir bebeği asla çöpe atmam, atamam” sözleri dikkat çekti. Bu tanıkla birlikte Dr. Karagözlü’nün savunması da tamamlanmış oldu. Mahkemenin perşembe günü yapılacak oturumunda sanık Rasiha Serdaroğlu savunmasına başlayacak.

Fatma Şenol’un başkanlığında Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seren Bensen’den oluşan Girne Ağır Ceza

Mahkemesi heyetinin baktığı davada İddia Makamı Başsavcılığı Kıdemli Savcı Erdinç Akyener temsil ederken, sanık Mehmetali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanıklar Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Avukat Ömer Başay temsil ediyor.

Karagözlü, son tanığını dinletti

Davanın dünkü celsesinde, Sanık Fahri Karagözlü’nün savunması için gösterdiği son tanığı Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi Dr. Salih Beyoğlu oldu.

Beyoğlu, yaşanan bu olayın ardından 13 Haziran 2016 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın, 10 haftadan büyük gebelikleri Sağlık Bakanlığı’na ve Tabipler Birliği’ne bildirilmesi gerektiğine dair hastaneye resmi bir yazı gönderdiğini kaydetti. Hastanede yapılan işlemleri anlatan Beyoğlu, hastanın hastaneye müracaatının ardından dosya açıldığını ve kayıt tutulduğunu söyledi. Beyoğlu şöyle devam etti:

“10 haftadan büyük bir gebelikse ve anneyi veya bebeğin sağlığını etkileyecek bir durum karşısında, hastanemizin anlaşmalı olduğu özel bir laboratuarda yapılan tahlilin ardından iki ilgili doktorun imzasıyla bebek alınıyor. 2011 yılından önce hastanede fırın vardı ve tıbbı atıklar orada yakılırdı. 2011 yılında yapılan bir Avrupa Birliği Projesi’yle tıbbı atıklar için özel bir kamyon ve özel turuncu çöp bidonları verildi. Hastanede bu tip atıklar bu şekilde toplanmaya başladı.

Ancak, hastanede anne karnında alınmak zorunda kalınan bebekler ve ölü doğan bebeklere defin işlemi yapılır. Bu tıbbı atık kutusuna atılmaz. Camilerde yıkama yeri olmadığı için, bu bebekler hastane morgunda hazırlanır ve mezarlığa defnedilir. Kayıtsız hiçbir işlem hastanede yapılamaz. Mümkün değildir.”

Sanık Fahri Karagözlü’nün müdafaası için mahkemeye dinletilen iki tanığın ardından, Avukat Güneş Menteş, mahkemeye dinleteceği başka tanığı olmadığını ve davayı kapattığını beyan etti. Bu beyanın ardından savunma hakkı sanık Rasiha Serdaroğlu’na geçti. Serdaroğlu’nun Avukatı Ömer Başay, durumlarını değerlendirmek için mahkemeden kısa bir tehir talep etti.

Mahkeme davayı 26 Ocak 2017 Perşembe gününe tehir etti.

Kıbrıs