Geçitkale’de iki yıl önce bir TIR’a yükleme yapılırken, TIR’ın kapısına sıkışarak yaşamını kaybeden Arif Ummak’ın ölümü ile ilgili polis soruşturmasının denetlenmesi için açılan davada dün ilk görgü tanığı dinletildi

 Nadire BAHADİ

 Geçitkale’de 3 Aralık 2015 tarihinde Çelebi İnşaat Şirketi’nde iş aracı operatörü olarak çalıştığı sırada hayatını kaybeden 24 yaşındaki Arif Ummak’ın ölümü ile ilgili polis soruşturmasının denetlenmesi yönünde yapılan müracaat doğrultusunda “adli ölüm tahkikatı” duruşması devam ediyor.

Duruşmada dün olayın ilk görgü tanığı aynı şirkette şoför olarak çalışan Erkan Yılmaz tanık olarak dinletildi.

Yılmaz, olayın meydana geldiği gün yaşananları anlattı, kazanın yaşanmasına yol açan ihmalin ise hala devam ettiğini öne sürdü.

Yılmaz, kaza günü Ummak’ı TIR kapısı ile TIR’ın içine sıkışmış vaziyette bulduğunu anlatırken, depoya mal indirme ve depodan mal yükleme sırasında iş aracının rahat işlemesi için TIR’ların aynı şekilde park edilmeye devam ettiğini, ölüm olayından ders çıkarılmadığını söyledi.

Duruşma yeni tanıkların dinlenmesine devam edilmek üzere 7 Mart tarihine ertelendi.

Ummak aile mahkeme çıkışında yine bir basın açıklaması yaptı.

Ummak ailesi olayın soruşturmasında görev alan ve devletteki makamlarını kötüye kullanarak kasıtlı olarak suçluları korumaya çalıştıklarını iddia ettikleri 1 savcı ve 4 polis subayı aleyhinde KKTC Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

“Arif’in ölümünden ders çıkarmadık”

“Adli ölüm tahkikatı” duruşmasında dinlenen 4’üncü tanık Erkan Yılmaz mahkemede verdiği ifadesinde olay gününü anlattı. Kızı ile birlikte evine yemeğe gittiği sırada Arif Ummak’a seslenmek için iş yerine ait depoya geçtiğini belirten Yılmaz, Ummak’a birkaç kez çağırdığını ancak kızının kendini uyarması üzerine Arif Ummak’ı TIR kapısı ile TIR’ın iç kısmına sıkışmış şekilde bulduğunu anlattı. TIR’a binerek Ummak’ı dikkatlice sıkıştığı yerden kurtarıp yere bıraktığını söyleyen Yılmaz, ambulansa haber verdiklerini ancak Arif Ummak’ın hayatını kaybettiğini anladığını belirtti. Yılmaz TIR’ı çalıştırmak istediğinde ise vitesin 3’üncü viteste, yardımcı vitesinde devrede ve el freninin de çekik olduğunu kaydetti.

Aracın vites devredeyken hareket edip etmediğinin anlaşılması için polis tarafından muayene yapıldığı ve TIR’ın bu konumda hareket etmediği raporu verildiğini anımsatan Yılmaz,  mahkemede ve poliste verdiği ifadesinde aracın bu durumda çalıştırıldığı zaman ileri sekme yaptığını iddia etti.

Mahkemede bu hususun önemli olduğunu belirtirken, Ummak ailesinin avukatı Öncel Polili Yılmaz’ı bu konuda ısrarla sorguladı. Yılmaz, ifadesinin devamında ise Ummak’ın ölümünden ders çıkarılmadığını belirterek işletmeye ait TIR’ların hala diğer iş araçlarının rahat çalışması amacı ile benzer şekilde park edildiğini açıkladı.

“Bu davanın takipçisi olacağız”

Mahkemede görüşülen “Adli ölüm tahkikatı” duruşmasını takip eden aile dün duruşma sonunda pankartlı protesto gerçekleştirdi. Polisi göreve çağırarak gerçek suçluları bulmasını isteyen aile basın açıklaması yaptı. Aile adına açıklamayı yapan Hüseyin Hallaçoğlu, Erkan Yılmaz’ın mahkemede sunulan ifade ve polise defalarca verdiği ifadelerin senaryodan ibaret olduğunu savundu. TIR’ın N. Ç. tarafından çalıştırıldığı ve Arif Ummak’ın müdahale etmek isterken sıkışıp hayatını kaybettiği iddiasında olan aile N.Ç. ile polise verilen ifadelerde de çelişkiler olduğunu öne sürdü. N.Ç’nin olaydan sonra “Ben yapmadım” diyerek feryat ettiğini duyanlar olduğunu söyleyen Hallaçoğlu, “Bunu gizleyemeyecekleri için senaryo uyduruldu” dedi. Artık sadece suç ve suçluların olmadığını söyleyen Hallaçoğlu, “Suça ortak olan ve örtmeye çalışan devlet görevlileri de vardır. Adaleti bozmaya çalışıp katilleri korumaya çalışıyorlar. Hüseyin Ummak’ın olayın açığa çıkmasına yönelik çalışmalarından rahatsız olan savcı dava açıp Hüseyin Ummak’ı susturmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

Hallaçoğlu: Bu dava İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacak

“Bu, burada bitmeyecek” diyen Hallaçoğlu, davanın İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürüleceğini belirtti. Hallaçoğlu devletteki makamlarını kötüye kullanarak kasıtlı olarak olayı saptırıp suçluları korumaya çalıştıklarını iddia ettikleri olayın soruşturmasında görevli 1 savcı ve 4 polis subayı aleyhinde KKTC Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Savcı ve polis subaylarının suç işleyip işlemediklerinin araştırılması için açığa alınmalarını talep ettiklerini belirten Hallaçoğlu, Polis Genel Müdürlüğü, Ombudsman, KKTC Cumhurbaşkanlığı, KKTC Başbakanlığı, KKTC Meclis Başkanlığı, ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na da olayın araştırılması için dilekçe verdiklerini açıkladı. Aile bu davanın takipçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Havadis