1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. OMUZLARINDAKİ YÜKÜN ARTTIĞINI BİLDİRDİ
OMUZLARINDAKİ YÜKÜN ARTTIĞINI BİLDİRDİ

OMUZLARINDAKİ YÜKÜN ARTTIĞINI BİLDİRDİ

Omuzlarındaki yükü de artırdığını belirtti;

A+A-

EROĞLU: “MÜZAKERE SÜRECİNDE BANA DUYULAN GÜVEN VE VERİLEN DESTEK BENİ ONURLANDIRIYOR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, son zamanlarda müzakerelerle ilgili kendisine yönelik duyulan güven ve verilen desteğin onurlandırıcı olduğunu, omuzlarındaki yükü de artırdığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kadir Dedeoğlu başkanlığındaki Türk Barış Kuvvetleri (TBK) Gaziler Derneği’ni kabul etti.

TBK Gaziler Derneği Başkanı Kadir Dedeoğlu ziyarette, Kıbrıs müzakere sürecinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun arkasında olduklarını ve desteklediklerini vurguladı.

Dedeoğlu, barış harekatında adaya geldiklerini, buraları vatan yapmanın ve devlet kurmanın kolay olmadığını, bu yüzden Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşmanın olabilmesi için geçmişin unutulmaması gerektiğini kaydetti.

Müzakerelerde tüm halkın “evet” diyebileceği adil, kalıcı ve güvenlik zafiyeti olmayan bir anlaşma istediklerini, Annan Planındaki gibi kayıplarının olmaması gerektiğini, çünkü 1974’te adaya gelip buraları vatan edinen, evlenen, çocuk/torun sahibi olan gazilerin eşdeğeri veya toprağı olmadığını anlatan Dedeoğlu, herkesi kucaklayabilecek bir anlaşma istediklerini vurguladı.

Gazilerin sıkıntıları ve taleplerini de Cumhurbaşkanı Eroğlu’na anlatan Dedeoğlu, Kıbrıs müzakerelerini yakından takip ettiklerini kaydetti.

EROĞLU

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da, 1974’te Barış Harekatına katılan gazilerin bu topraklarda kan ve ter akıttığını, bu topraklara barışı getirdiklerini, iki halkın yan yana barış içerisinde yaşayabileceğini dünyaya gösterdiklerini, sınır kapılarının açılmasıyla birlikte karşılıklı gidiş gelişlerle de olaysız hayatın devam edebileceğini gösterdiklerini kaydetti.

Eroğlu, şimdi yapılması gereken ve eksik olanın bir anlaşma olduğunu belirterek, bunun arayışında olduklarını, bu arayış devam ederken de birinci önceliğinin Kıbrıs Türk halkının arzu ettiği şekilde bir anlaşmaya varabilmek olduğunu vurguladı.

Bu topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşayacakları, yarının ne olacağı endişesi içerisinde soru sormayacağı bir anlaşma ortaya çıkarabilmek için gayret ettiklerini ifade eden Eroğlu, bir anlaşma olması için dünyadan gelen telkinlerin son zamanlarda yoğunlaştığını, ama kendi bulacakları anlaşmanın Kıbrıs Türk halkını 1974 öncesine döndürmeyecek, o günlere taşımayacak bir anlaşma olması gerektiğini kaydetti.

Eroğlu, 1974 öncesi yaşananların tecrübelerinden dersler çıkararak, yeni bir anlaşma arayışı içerisinde olmaları gerektiğini belirterek, bu anlaşmanın da sağlam bir anlaşma ve halkın referandumda huzur içerişinde destek verebileceği bir anlaşma olması gerektiğini kaydetti ve bu konudaki hassasiyetleri anladığını ifade etti.

Müzakerelerde hassas olduğunu, karşı tarafın “Bizim de bu topraklarda onlar kadar huzur ve güven içerisinde yaşamaya ihtiyacımız  olduğunu” kabul etmesi gerektiğini belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

“Eğer çözüm diye diye Kıbrıs Türk halkını yine zor duruma düşürecek, Rum’un insafı altında yaşatmaya mahkum edecek bir anlaşmaysa, o anlaşma anlaşma değildir. Mühim olan 1974’ten sonra geçen bu yılları da, bu yıllar içerisindeki gelişmeleri de dikkate alarak bir anlaşmaya varabilmektir. Biz o konuda hassasiyetimizi devam ettireceğiz. Sizlerin desteği olduğu sürece, sizlerle görüş birliğinde olduğumuz sürece masada müzakere eden kişinin, başta ben olmak üzere elimiz güçlenir. Onu için son zamanlarda müzakerelerde bana hem güven duyulması hem de destek belirtilmesi beni onurlandırmıştır ve omuzlarıma yükleri daha da artırmıştır. Bu hassasiyetle omuzlarımda taşıdığım yüklerin anlayışı ve bilinci içerisinde müzakereleri devam ettireceğiz. Karşı taraf bizim gibi uzlaşma, anlaşma niyetindeyse, karşılıklı al-verler ile sonuca ulaştırılacak konular olduğunun bilinci içerisinde hareket edilmesi gerekir. Biz bunu biliyoruz, hassasiyetlerimizi bu yönde devam ettiriyoruz, karşı taraftan da beklentilerimiz aynı hassasiyet içerisinde ‘bir anlaşma her iki halkın da menfaatine uygun olur’ anlayışı içerisinde hareket edilirse bir anlaşmaya varabiliriz… Temennimiz uzlaşının müzakere masasında sağlanıp, Kıbrıs Türk halkının ve Kıbrıs Rum halkının onayına bir referanduma sunulmasıdır.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.