İÇİŞLERİ BAKANI GÜLER: "POLİSİN ORANTISIZ GÜÇ KULLANDIĞI İDDİALARINI İNCELETECEĞİM"

"KANUNİ SINIRLAR İÇİNDE YAPILACAK HİÇBİR EYLEME ASLA İTİRAZIM OLMAZ"

"YEŞİLE SAYGI KONUSUNDA PARTİMİZİN DE HÜKÜMETİMİZİN DE YÖNETİM ANLAYIŞIMIZIN DA EN AZ ONLAR KADAR HASSASİYET İÇİNDE OLDUĞUNU KENDİLERİNE SÖYLEMEK İSTERİM"

Türkiye İçişleri Bakanı Muammer Güler, Taksim'deki olaylara ilişkin polisin orantısız güç kullandığı iddialarını inceleteceğini söyledi.

Güler, Taksim'deki olaylara ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Güler, olaylarda hayatını kaybeden ya da ağır yaralı olmadığını ifade ederek, hastanelere biber gazından etkilenen veya çeşitli travmalarla ilgili 7 başvuru olduğunu kaydetti.

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan Taksim Gezi Parkı’ndaki inşaatla ilgili konuyu kamuoyuna açıkça anlatmaları konusunda ricada bulunduğunu belirten Güler, şöyle devam etti:

“Daha önce İstanbul Büyükşehir Meclisi’nce kararlaştırılan ve CHP’li üyelerin de onayı olan yayalaştırma projesi dışında herhangi bir inşaat faaliyeti yok. Onu özellikle belirtmeye çalışıyorum. Ancak belirli grupların ısrarla Gezi Parkı’nda kanunsuz toplantı ve eylem yapmalarına ilişkin polisin çeşitli uyarılarına rağmen dağılmamaları üzerine, dağıtılması zorunlu hale gelmiştir. Bu dün de oldu, bugün de oldu halen de oluyor.”

Güler, milletvekillerinin bir kısmının da bu olayların içerisinde bulunduğunu anımsatarak, “Kendilerine polisimiz nereye gitmek istiyorlarsa, oraya gidebileceklerini ama beraberlerinde o protestoyu yapan ekiplerin bulunamayacağını, o kanunsuz toplantılarına iştirak edemeyeceklerini söylediler. Ama bazı yerlerde bu konuya olumlu cevap verildi. Bazı yerlerde maalesef olmadı. Polisimiz de bunları dağıtmak zorunda kaldı” dedi.

Polisin orantısız güç kullandığını yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Güler, bu iddiaları inceleteceğini ifade ederek, polisin hangi hallerde güç kullanacağının kanunda belli olduğunu söyledi. Güler, “Tazyikli su kullanılır, gaz kullanır ama ısrarla polise saldırı, duvarların yıkılması, barikatların aşılması şeklinde olduğu zaman polis orada kanunsuz eyleme izin vermeme konusunda kanuni görevini yapmakla mükellef. Eğer burada orantısız bir güç kullanılıyorsa bunların hepsinin tespiti yapılır, şikayetleri yapılır, incelemesi yapılır” diye konuştu.

Olayların bu şekilde cereyan etmesini asla tasvip etmediğini dile getiren Güler, herkesi bu konuda sağduyulu olmaya davet etti.

Güler, “Orada yapılan projeyi beğenmiyor olabilirsiniz. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu konunun tartışmaları yapılır. Yargı yolları vardır, değişik yolları vardır. Ama zor kullanarak, baskı yaratarak bunun önüne geçilmesi istenirse, burada polisin elbette bu kanunsuz eyleme karşı yapacakları var” dedi.

"PARKTA YAPILAN İŞLEM YAYALAŞTIRMA PROJESİ UYGULAMASI"

Güler, yıkımın kanunsuz olduğunun söylendiğinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

“Bu söylediğiniz olay imar planı uygulamasıyla ilgili, Büyükşehir uygulamalarıyla ilgili. Kim alacak bunun kararını? Büyükşehir Belediye Meclisi. Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki üyeler muhalefet şerhlerini koyacaklar, idari yargıya gidecekler. Kanunsuz bir işlemin yürütülmesi konusunda benim bakanlığımın, valimin veya belediye başkanımın herhangi bir ısrarı var mı? Alınmış bir karar beğenilmeyebilir. Onun yargısal yolu vardır. Şu anda Gezi Parkı’nda yapılan işlem yayalaştırma projesi uygulamasından başka bir şey değildir.

Orada yapılması istenen topçu kışlasıyla ilgili, AVM olduğunu söylüyorsunuz. Olabilir de ama ben bu konudaki ayrıntıyı bilmiyorum. Ne yapılacağını bilmiyorum. Bu da bir koruma kurulundan geçecek. Koruma Kurulu kararı da bir yargı kararına tabi. Belediye Meclisi’nde projesi ihale edilecek, yapım kararı alınacak. Bunların hepsi ayrı birer yargı konusu.”

Polisin müdahalesinin devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Güler, polisin kanunsuz eylem yapılması muhtemel olan yerlerde barikatla çevirme yaptığını söyledi. Güler, “Yine söylüyorum İstanbullulara; elbette yeşile saygı konusunda partimizin de hükümetimizin de yönetim anlayışımızın da en az onlar kadar hassasiyet içinde olduğunu kendilerine söylemek isterim” şeklinde konuştu.

Güler, yapılan işlemde bir aykırılık görülürse elbette yargı yollarına gidileceğini kaydederek, “Bunu eğer fiili durumla yapmaya kalkarsak o zaman kamu düzeni, hukuk düzeni olmaz” dedi.

İTİDAL ÇAĞRISI

Gelişmelerle ilgili Başbakan’a bilgi verip vermediğine ilişkin bir başka soruya da Güler, “Ben İçişleri bakanıyım, yapılması gereken her şeyi yaparım” yanıtını verdi. “Gözaltılar var mı?” sorusunu Güler, “Değişik gözaltılar olduğunu biliyorum” şeklinde yanıtladı.

Güler, “Olaylarda yaralandığı söylenen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile bir temasınız oldu mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Sırrı Bey ile bir kontağım olmadı. Milletvekillerimize davranış konusunda polisim her türlü talimatı almıştır ama kanunsuz bir eylem konusunda ’eğer illa arkasındaki gruplarla beraber girmek istiyorum’ derse milletvekillerine yine sözümüz yok. O kendi hukuki prosedürü içerisinde devam eder.”

Güler, “Herkes bu kanunun öngördüğü ölçüler dahilinde temel hak ve özgürlüklerini kullanabilir, basın açıklaması yapabilir, protesto eylemi yapabilir, miting yapabilir. Ama bunların hepsinin kanunlarda çizilmiş ölçüsü var. Biz kimseye ‘hakkınızı kullanmayın’ demiyoruz. Ama ben yine de itidale davet ediyorum” dedi.

"POLİSİN YASAL GÖREVİ ANLAYIŞLA KARŞILANMALI"

Emniyet Müdürü’nün görevden alındığı yönünde iddiaların olduğunun belirtilmesi üzerine Güler, “Böyle bir şeyi kim çıkardı? Hayır böyle bir şey yok” ifadesini kullandı.

Yaşananları asla istemediklerini belirten Güler, “Ben polisimin sürekli şekilde vatandaşımızla karşı karşıya gelmesini asla arzu etmem. Ama kanunsuz eylemin önlenmesi konusunda da polisin yasal görevini herkesin anlayışla karşılaması lazım. Bunu da ben arkadaşlarımdan rica ediyorum” diye konuştu.

Bakan Güler, Ankara'da Kuğulu Park'ta bir eylem yapılacak olmasını şöyle değerlendirdi:

"Kanuni sınırlar içinde yapılacak hiçbir eyleme asla itirazım olmaz. Tam tersi o eylemi yapanların ve diğer vatandaşların bu konudaki özgürlüklerini en iyi şekilde kullanmaları konusunda polis gerekli tedbirleri alır. Ama iş izinsiz, kanunsuz toplantı olduğu zaman da kendilerine gerekli uyarıda bulunulur ve kanun ne öngörüyorsa, kafamızdan bir şey uydurmuyoruz. Polis kamu düzeninin savunucusudur. Genel asayişin yürütücüsüdür. Ama dediğiniz gibi olabilir sosyal medyada da var, bize gelen mesajlar var. Tabii onları da inceletmek benim görevim."

İnceleme için talimat verip vermediği sorusunu da Güler, "Tabii önce inceleme. Olayla ilgili tespitler var, fotoğraflar alınıyor. Bunların hepsinin incelemesi yapılacak" diye yanıtladı.

"YETKİLİLERİ GAZETECİLERİN CAN GÜVENLİKLERİNİ SAĞLAMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Diğer yandan, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylarda gazetecilerin de yaralandığını belirterek, "Yetkilileri gazetecilerin çalışma koşullarını düzenlemeye, can güvenliklerini sağlamaya çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Sertel, yaptığı yazılı açıklamada, Taksim Gezi Parkı’nda istenmeyen olaylara şahit olduklarını vurguladı.

Güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında bazı gazetecilerin yaralandığını, bir gazetecinin de baygınlık geçirdiğini bildiren Sertel, gazetecinin görevinin kamuoyunu bilgilendirmek, yaşanan olumlu ya da olumsuz olayları topluma yansıtmak olduğuna dikkati çekti.

Atilla Sertel, şunları kaydetti:

"Gazetecilere yönelik saldırılar, toplumun haber alma, bilgilenme hakkını engellemeye yönelik olduğu kadar basın özgürlüğüne yönelik de bir saldırıdır. Görev yapan meslektaşlarımıza ve yeşili korumak için direnen halkımıza yönelik saldırıları kınıyor, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Yetkilileri gazetecilerin çalışma koşullarını düzenlemeye, can güvenliklerini sağlamaya çağırıyoruz."

Kaynak: TAK