1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “ORTAK AÇIKLAMA ÖLÜMCÜL TEHLİKELER İÇERİYOR...”
“ORTAK AÇIKLAMA ÖLÜMCÜL TEHLİKELER İÇERİYOR...”

“ORTAK AÇIKLAMA ÖLÜMCÜL TEHLİKELER İÇERİYOR...”

müzakerelere neredeyse yalnız gidiyor!

A+A-

DİKO KOALİSYONDAN AYRILMANIN EŞİĞİNDE... PAPADOPULOS: “GEÇ OLSA DAHİ UZLAŞILARI GERİ ÇEK, METNİ İMZALAMA”

PRODROMU: “ORTAK AÇIKLAMA ANASTASİADİS’İN BM ÇERÇEVESİNDE HARCADIĞI VE ABD’NİN ARABULUCULUĞUUN DA EŞLİK ETTİĞİ ISRARLI ÇABALARIN ÜRÜNÜDÜR”

OMİRU: “ORTAK AÇIKLAMA KIBRIS CUMHURİYETİ VE KIBRIS HELENİZMİ AÇISINDAN ÖLÜMCÜL TEHLİKELER İÇERİYOR”

EKOLOGLAR: “ORTAK METİN LİDERLİĞİN BAŞARISIZLIĞINI AÇIKÇA ORTAYA ÇIKARDI”

HRİSTOFYAS: “FEDERAL BİRİMLERİN İÇ EGEMENLİKLERİ OLMASININ KALICILAŞMASINA OLANAK BIRAKILDI, ARTIK YETKİLER PEŞİNEN BÖLGELERE BIRAKILDI”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rum siyasi partilerin büyük çoğunluğunun endişelerini görmezden geldiği, Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras’ın milli uzlaşı ve geçmişten ders alma öğütlerine kulak asmadığı ve müzakerelere neredeyse yalnız gideceği haber verildi.

Simerini “Nikos Anastasiadis Müzakerelere Neredeyse Yalnız... Müzakerelere Desteksiz Gidiyor... Samaras’ın Milli Uzlaşı Öğütlerine Kulak Asmıyor” başlıklı manşet haberinde hükümet ortağı DİKO’nun koalisyondan ayrılmanın eşiğinde olduğunu, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un Anastasiadis’i payladığı, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın da Anastasiadis’in istifa etmesini ve sandığa gidilmesini istediğini yazdı.

DİKO’nun parti üst düzey yönetiminin ve organlarının belirlenmesi için yarın yapılacak seçimlerinin, müzakerelerin yeniden başlaması için ortak açıklama yapılması konusundaki icraatlarına itirazlar yüzünden Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le arasında, artık belirgin hale gelen çatlağın gölgesinde gerçekleşeceğini belirten gazete özetle şöyle devam etti:

“Bu olgu DİKO’nun hükümetten ayrılması ihtimalini kuvvetle muhtemel kılıyor. Parti liderliği de iki liderin Kıbrıs sorununun gidişatına ilişkin ‘Doruk Anlaşması’nın zararlı olduğunu bütün ses tonlarında defalarca vurguladı ve Başkan Anastasiadis’i, uzlaşılan metinden caymaya çağırdı.

DİKO’dan önemli bir yetkilinin gazetemize söylediği gibi Kıbrıs sorunundaki baş döndürücü gelişmeler, parti içi seçimlerin çerçevesini ve görüntüsünü yeniden şekillendiriyor çünkü ortaya çıkacak yeni liderliğin, partinin hükümetteki varlığı ve yıkıcı gelişmelerin önlenmesine yönelik inisiyatifler alınması gibi yalnız parti için değil ülke için de tarihi kararlar alması gerekebilir.

PAPADOPULOS “GEÇ OLSA DAHİ UZLAŞILARI GERİ ÇEK, METNİ İMZALAMA”

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos dün Başkan Nikos Anastasiadis’e, ortak açıklama yapılması konusundaki icraatlarından dolayı ağır eleştirilerde bulundu ve Anastasiadis’i geç olsa dahi uzlaşılanları geri çekmeye çağırdı.

İki lider arasındaki ‘Doruk Anlaşması’nı,  Zürih ve Londra Anlaşmaları da dahil, 1960’tan bugüne kadar Kıbrıs sorununun uzun tarihinde imzalanmış en kötü anlaşma diye niteleyen Papadopulos bu anlaşmanın ya müzakereleri Kıbrıs Rum tarafı için çok olumsuz yan Etileriyle birlikte başarısızlığa sürükleyeceğini veya Kıbrıs’ın geleceği açısından yıkıcı bir çözümle sonuçlanacağını vurguladı.

Bunun yanında yanlış icraatları düzeltmek için zaman bulunduğunu belirterek Başkan Anastasiadis’i ‘son anda olsa dahi’ anlaşmayı müzakere masasından çekmeye çağırdı.”

Gazete Anastasiadis’in ortak açıklama metnini kabule karar verdikten sonra destek istemek için Yunanistan’a giderek Başbakan Andonis Samaras’la görüşmesiyle ilgili haberini “Dip Notlu Destek... Andonis Samaras Milli Uzlaşının Korunması Gerektiğini Vurguladı... Yunanistan Başbakanı Nikos Anastasiadis’le Dünkü Görüşmesinin Ardından Ortak Açıklama Metninde Yer Almayan Unsurlara Dikkat Çekti” başlığıyla aktardı.

SAMARAS’TAN ANASTASİADİS’E “DİP NOTLU” DESTEK

Başbakanı Andonis Samaras’ın Anastasiadis’e destek verdiğini ancak desteğinin dip notlu olduğunu belirten gazete gerek Samaras’ın açıklamasından gerek Atina’dan alınan bilgilerden, Samaras’ın şu ifadelerinde dip notlar düştüğünün anlaşıldığını yazdı:

“Samaras Anastasiadis’e Annan planını geri gelmesini kabul etmediğini söyledi ve müzakerelerin yeniden başlamasından önce herkesin rızasını alması gerektiğini vurguladı. Samaras aynı zamanda referandumlar konusunun altını çizdi ve Anastasiadis’e, devletin egemenliğinin tam olması gerektiğini yineledi.

Samaras’ın açıkladığına göre çözüm yeniden birleşmiş Kıbrıs’ın tek ve bölünmez egemenliğini, tek temsiliyetini ve tek vatandaşlığını güvence altına almalı. Ancak ortak açıklama metninde bu üç “singles” ifade ediliyorsa da, Yunan Başbakan’ın arzu ettiği gibi tam güvence altına alınmıyor çünkü egemenlik Kıbrıslı Rumlardan ve Kıbrıslı Türklerden eşit kaynaklanıyor ve vatandaşlıklar üç tanedir.

Samaras ‘elbette Kıbrıs sorununun yakın ve çok yakın sürecinden dersler almalıyız’ dedi. Yakın çalışma arkadaşlarının ifade ettiği üzere bu, Annan planına işaret eden bir ifadedir ve bazı siyasi güçlerin son 24 saat içerisinde ifade ettiği üzere Annan planının bazı unsurları ortak açıklama metninde belirgindir.

Andonis Samaras’ın üçüncü ve yine metinde yer almayan ön şartı, çözümün ‘referandum, daha doğrusu iki toplumun meşru üyelerinin katılacağı eşzamanlı iki referandum aracılığıyla kabul edilmesidir.’ taslakta referandumlara şu şekilde yer veriliyor:

‘Birleşik Kıbrıs, ayrı ve eşzamanlı referandumlarda onaylandıktan sonra çözümün sonucu olacak.’ yani meşru sakinlerden bahsedilmiyor ve böylece 2004’te olduğu gibi yerleşiklere de Kıbrıs’ın geleceğine karar verme olanağı tanınıyor.

“SADECE DİSİ VE AKEL’İN DESTEĞİYLE KALMA”

Yunanistan Başbakanı Başkan Anastasiadis’e, müzakerelere bu ortak açıklama temelinde ilerleme iradesi nedeniyle iç cephede meydana gelen gerilimle alakalı şöyle bir tavsiyede bulundu: Geniş milli uzlaşı ön şartını korumamız gerekir. Yani Anastasiadis’ten sadece DİSİ ve AKEL’in desteğiyle kalmamasını istedi. 

Kıbrıs sorununun Yunan dış politikasının birinci önceliği olduğunu, Atina’nın Kıbrıs sorunu politikasının temel taşının ise Kıbrıs hükümetiyle sürekli istişare ve koordinasyon olduğunu kaydeden Samaras ‘Yunanistan gerek prosedüre gerek Kıbrıs sorunun özüne ilişkin çabalarınızı desteklemeye devam edecek ve MEB’indeki egemenlik haklarını kullanmasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yanında olacak’ vurgusunu yaptı.

Aynı zamanda, bu hakların uluslar arası hukuktan kaynaklandığını Türkiye hariç uluslar arası camianın tamamının tanıdığını, Türkiye’nin kabul edilmez nafile gerginliği tırmandırma ve yeni olgular dayatma taktiğinde ısrar ettiğini söyledi.

Başkan Anastasiadis ise şu ana kadarki çalışmaların çok yakında tamamlanabileceğini belirterek ortak açıklama ile tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet tek vatandaşlık gibi önemli ilkelerin, insan haklarının ve özellikle Avrupa müktesebatının uygulamasının yayılmasını güvence altına alındığını anlattı.

Ortak açıklamanın, özlü ve verimli bir diyaloğa girerken yaşayabilir, sürekli, işleyebilir bir çözüme varma perspektifi olması şartlarını ve perspektiflerini yarattığını, aynı zamanda AB’deki varlığımızı güvence altına aldığını söyledi. ‘Yunan hükümetiyle ortak bir süreç içerisinde bulunuyoruz ve işbirliğimizin ileri gidebilmemiz için şart olan ulusal uzlaşı ve perspektifleri yaratacağına inanıyorum’ ifadesini kullandı.

Anastasiadis devamla ‘En zoru bundan sonrasıdır, ortak açıklama Kıbrıs sorununun çözümü değildir, iki toplumun ve Türkiye’nin; Kıbrıslı Rumlar tarafından da kabul edilecek ancak Kıbrıslı Türklerin haklarını görmezden gelmeyecek bir çözüme varabilmemiz için içerisinde hareket etmesi gereken parametreleri ortaya koyuyor’ dedi.”

Simerini Rum iç cephesindeki durumu ise okurlarına “Ortak Açıklama Mevzuunda İki Kutupluluk Tehlikesi... Bu Filmi Daha Önce İzledik... Parti Sistemi Kıbrıs Sorunundaki İcraatlar ve Müzakerelerin Başlamasıyla İlgili Anastasiadis-Eroğlu Anlaşması Konusunda Bölünmüş” başlıklı haberiyle aktardı.

DİSİ ve AKEL’in ekonomi, sosyal politika ve devletin rolü konusundaki ideolojik farklılıklarına karşın Kıbrıs sorununda istikrarlı müttefik olduklarını, siyasi yelpazenin bir ucunu; DİKO, EDEK, EURO.KO, Ekologlar Hareketi ve Vatandaşlar İttifakı’nın da diğer ucunu oluşturduğunu belirten gazete bu oluşumun, bütün siyasi partilerin ortak açıklama metni ve gelişmelerle ilgili görüşlerini açıkladıkları dün de tekrarlandığını kaydetti.

PRODROMU

Gazeteye göre DİSİ, Parti Sözcüsü Prodromos Prodromu aracılığıyla, Anastasiadis’e ve icraatlarına destek belirtti, ortak açıklamanın isteneni, yani müzakerelerin başlaması elde ettiği görüşünü ortaya koydu. Prodromu en nihai hedef olan Kıbrıs sorununa adil, yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüm bulunması için DİSİ’nin iç cephede birlik istediğini de söyledi.

Prodromu “Mevcut ortak açıklama taslağı Başkan Anastasiadis’in BM çerçevesinde harcadığı ve Birleşik Devletler’in arabuluculuk müdahalesinin de eşlik ettiği ısrarlı çabalarının ürünüdür” dedi, şunları ekledi:

“Amerikan arabuluculuğu, diğer şeyler yanında tek ve bir egemenliğin, uluslar arası temsiliyetin ve vatandaşlığı açıkça tesis eden ortak bir açıklama önerilebilmesinde önemli rol oynadı. Ortak açıklamada Kıbrıs Rum tarafı adına Başkan Anastasiadis tarafından talep edilen temel parametreleri de içeriyor. Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras bu çabaya destek veriyor ve Kıbrıs Helenizm’inin birlik şartlarının idame ettirilmesi teşvikinde bulunuyor.”

AKEL: “ORTAK AÇIKLAMA METNİ MÜZAKERELERE GİDİLMESİ İÇİN YETERLİDİR”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ortak açıklama taslağının, (Rumların) müzakerelere gitmeleri için yeterli olduğunu belirterek AKEL’in müzakere prosedürünü destekleyeceğini, Anastasiadis’in müzakerelere olabildiğince iyi hazırlanmış gidebilmesi için katkı koyacağını açıkladı. Aksi görüş belirtenleri alternatif öneri sunmaya çağıran Kiprianu geniş çaplı bütünlük olanağı olacaksa bunun Anastasiadis’e bağlı olacağını, her siyasi partinin hedefinin de bu olması gerektiğini söyledi.

İtiraz eden diğer partilerin görüşlerine saygılı olduğunu söyleyen AKEL Genel Sekreteri “ancak bazı şeyler fazla yorum kabul etmez, kabul edebilecekleri tek yorum vardır” ifadesini kullandı. Tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlık konusuna değinirken  “şu anda var olan ifadeler temelinde, dış egemenlik konusunda tam güvence altındayız, düzenlenmesi gereken tek şey iç egemenliktir. Tek bir vatandaşlık olduğu açıkça ortadadır. Bu itibarla her bir oluşturucu varlığın, otoritesi altında yaşayacak olan kişilere kendi vatandaşlığını verme olanağı olacak” dedi.

DİKO

Yunanistan Başbakanı Samaras’ın Anastasiadis’le görüşmesinin ardından yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşılayan DİKO  “Ancak önerilen Anastasiadis-Eroğlu Anlaşması ile Yunan Başbakan’ın açıklamalarında tarif ettiği ortak milli hedef ve Kıbrıs Rum tarafının ezeli tez ve ilkeleri başarılmıyor” vurgusunu yaptı.

DİKO Basın Sözcüsü Hristiana Erotokritu Yunan Başbakan’ın Kıbrıs sorununun yakın ve çok yakın süreçlerinden ders alınması ve geniş milli uzlaşı şartlarının korunması tavsiyesinin çok önemli olduğuna vurgu yaptı, şunları söyledi:

“Buna rağmen önerilen Anlaşma ile bizim taraf doğru dersler çıkarmamış görünüyor çünkü metinde Annan planının söylemleri ve maddeleri tekrarlanıyor, ilaveten ‘Downer Belgesi’ dolaylı yoldan onaylanıyor. Aksine, Türk tarafı müzakereler başlamadan ve nereye varacağından bağımsız olarak ezeli taleplerinden çoğunu elde ediyor.”

OMİRU

EDEK ortak açıklama metnine tamamen karşı olduğunu belirterek Anastasiadis’i, geç olsa bile, bu metni kabul etmemeye ve Kıbrıs sorununun temel ilkelerini tesis edecek net bir müzakere zemininde ısrar etmeye çağırdı.

Parti Başkanı Yannakis Omiru müzakerelere bu önerilen ortak açıklama temelinde katılmanın sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” ve “Kıbrıs Helenizm’i” açısından ölümcül tehlikeler içerdiği görüşünü ortaya koyarak Rum halkını tehlikeleri savuşturmak için seferberliğe çağırdı. EDEK’in, “Kıbrıs’ı tehdit eden tehlikelerin savuşturulması için bütün gücünü harcayacağını” da belirten Omiru şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorununun ana çözüm ilkeleri, müphemliklerden veya her türlü yapıcı belirsizlikten uzak tutulup korunmalıdır çünkü müzakerelerde güçsüz taraf, doğru yorum yapma çabasında kaybeden taraftır ve maalesef Kıbrıs Rum tarafı Türkiye karşısında güçsüz taraftır.”

EKOLOGLAR: “ORTAK METİN LİDERLİĞİN BAŞARISIZLIĞINI ORTAYA ÇIKARDI”

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Basın Sözcüsü Eleni Hristoforu ortak açıklama ile Rum liderliğinin olguları değiştirmedeki başarısızlığının açıkça ortaya çıktığını bunun da “milli davayı” tehlikeli bir sürece soktuğunu söyledi. Hareket’in, ortak açıklama taslağının içeriğine karşı olduğunu belirten Hristoforu Egemen Bağış’ın geçen Kasım’da Annan planının başka bir isim altında yeniden gündeme gelmesi ve Kıbrıs sorununun 2014 baharında çözülmesiyle ilgili açıklamasını hatırlattı. Hristoforu şunları söyledi:

“Hareket’in ortak açıklamayla ilgili pozisyonu nettir. Doğru uzlaşı zemini olmadan müzakereler asla başlayamaz, maalesef bu önümüzdeki değildir, aksi halde müzakereler bir kere daha ve sonuçları kestirilemez şekilde başarısızlığa mahkumdur. Oluşturulan metin belirsizliklerle, tartışmalı yorumlarla ve müphemliklerle dolu bir metindir, bu nedenle tehlikelidir.”

HRİSTOFYAS

Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas tarz ve üslup olarak Anastasiadsi’e destek veren AKEL’in siyasi duruşundan çok uzak bir şekilde, da ortak açıklama konusundaki icraatlarından dolayı Nikos Anastasiadis’e sert eleştirilerde bulundu.

Hristofyas Rum medyasına verdiği ve gazetelerin yarınki sayılarında yayınlanacağı belirtilen makalesinde Anastasiadis’i tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlıkla ilgili anlaşmayı, egemenlik konusunun belirsiz olmasına karşın kabul etmekle suçladı.

Federal birimlerin iç egemenliklerinin de olmasının kalıcılaşmasına olanak bırakıldığı görüşünü ortaya koyan Hristofyas artık yetkilerin de peşinen bölgelere bırakıldığını kaydetti. Hristofyas vatandaşlık konusunda da ifadenin daha iyi olabileceği görüşünü belirterek Anastasiadis’in “kriz başkanı olduğunu gösterdiği” görüşünü ortaya koydu.

EURO.KO: “MÜZAKERE ÇERÇEVESİ HAYIRLI SONUCA ALAMET DEĞİL”

EURO.KO Başkan Vekili Mihalis Yorgallas “ortak açıklama metni, verimli müzakereler için perspektif yaratmak maksadıyla konulan hedef ve şartlardan uzaktır. Müzakere çerçevesi hayırlı sonuca alamet değildir. Maalesef uluslar arası unsurun müdahalesi yardımcı olmadı çünkü pozisyonunu değiştirmesi için Türk tarafına baskı yapmak yerine müzakerelerin başlaması uğruna mazlumu kurban etti” dedi ve şunları ekledi: “EURO.KO, Başkan Anastasiadis’in müzakerelere bu ortak açıklamayla gitmesinin yanlış olacağı görüşündedir.”

LİLLİKAS

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas “Kıbrıs sorununun bugüne kadarki gidişatı ve ortak açıklama metninin içeriği Başkan Anastasiadis’in 2004’teki malum Anastasiadis’e geri döndüğünü gösteriyor” diyerek Anastasiadis’i istifa ederek erken seçim ilan etmeye çağırdı.

Lillikas ortak açıklamaya itirazı olan siyasi partileri seferberliğe, Rum halkını da alarma geçerek hareketlenmeye hazır olmaya çağırdı.

Aylardır, çerçeve ve Kıbrıs sorununun çözüm ilkeleri belirlenmeden müzakerelerin başlamasını kabul etmeyeceğinde ısrar eden Anastasiadis’in önceki günkü açıklamasında çoğu paragrafın ve maddenin yoruma açık olduğunu itiraf ettiğine dikkat çeken Lillikas şunları da söyledi:

“Başkan Anastasiadis, halktan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tasfiyesi için yetki almadığını, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na bağlılık yemini ettiğini anlamalıdır.”

PAPADOPULOS ANASTASİADİS’E ÇIKIŞ KAPISINI GÖSTERİYOR

Fileleftheros “Nikolas Anastasiadis’e Çıkış Kapısını Gösteriyor... Hükümetten Ayrılış Kesin Ancak Zamanını Tayin Etmedi” başlıklı haberinde DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un DİKO’nun hükümette kalıp kalmayacağı konusunda zamana oynadığını ve topu, ortak açıklamayla ilgili sahnenin kesinleşmesi için Anastasiadis’e attığını yazdı.

Habere göre Anastasiadis’i, ortak açıklama metnine imza atmamaya teşvik eden Papadopulos’un kamuoyuna yönelik açıklamalarında DİKO’nun koalisyondaki varlığıyla ilgili hayati adımının tarihini olarak, Eroğlu-Anastasiadis görüşmesinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin ve ortak açıklama meselesinin ‘kapatılıp kapatılmayacağının’ belli olacağı Pazartesi gününü gösteriyor.

RİK’e konuşan Papadopulos partisinin ayrılma noktasında bulunmadığını belirterek Anastasiadis’in ortak açıklamayı imzalamamak için zamanı olduğuna işaret etti. Papadopulos “DİKO’nun rolü Anastasiadis’i metni kabul etmemeye ikna etmektir. DİKO müzakerelerin başlamasını istiyor ama tavizlerle değil.  Kıbrıs Rum tarafı Türk tarafına hediye verdi ve karşılığını bekliyor. Kıbrıs sorununda yürütülen icraatların tamamı  ‘cesur sunumlar’ pratiğinin devamıdır” ifadelerini kullandı.

Ortak metnin Annan planının felsefesini geri getirdiği görüşünde olduklarını da belirten Papadopulos “Türk tarafına daha müzakereler başlamadan egemenlik, vatandaşlık ve artık yetkiler verildi. Bunlar Türkiye’nin değişmez tezleriydi. Çözüme ulaşılmazsa Kıbrıslı Türkler sahte devletin tanınması için uluslar arası camiaya başvurabilecekler. Kıbrıs devleti tarihinde ilk kez Sayın Anastasiadis böyle tavizlere imza atacak.”

Gazete diğer siyasi partilerin görüşlerini okurlarına “Partilerden Birçok Farklı Viteste Analiz... Kurmaylıkların Gözünden Ortak Açıklama... İtirazlar Belirgin” başlığıyla aktardı.

SİRİZA ANASTASİADİS’İ ATİNA’DAKİ GÖRÜŞMELERİNDE SEÇİCİ DAVRANMAKLA ELEŞTİRDİ

Fileleftheros “SİRİZA Başkan Anastasiadis’i ‘İstisna Uygulamaları ve Seçici Görüşmeler’ Yapmakla Suçladı” başlıklı haberinde ise SİRİZA isimli Yunan partisinin, dün Atina’da bulunan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i Yunan siyasi partileriyle görüşmediği için eleştirdiğini yazdı.

SİRİZA’nın dış politika konularından sorumlu Milletvekili (adı belirtilmedi) “istisna uygulamaları, seçici görüşme ve bilgilendirmeler kurumsal açıdan kabul edilemez olmasının ötesinde ulusal açıdan tehlikelidir” dedi.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.