1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ORTAK PANKART VE SLOGANLA YÜRÜNECEK
ORTAK PANKART VE SLOGANLA YÜRÜNECEK

ORTAK PANKART VE SLOGANLA YÜRÜNECEK

Sendikal Platform “Barış ve Demokrasi Yürüyüşü” için ortak pankart ve sloganlar belirledi. Bunlar dışında pankart ve sloganların Sendikal Platformu bağlamayacağını açıklandı.

A+A-

Yürüyüşle ilgili, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası binasında basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında, eylem kapsamında 17.00’de Dereboyu üzerinde Citroen ışıkları olarak bilinen noktada buluşulacağı; 17.30’da Meclis binası önüne doğru yürüyüşe geçileceği; varış noktasında gerçekleştirilecek konuşmaların ardından eylemin 20.00’de son bulacağı bilgisi verildi. 

Elcil: Kıbrıs Türk toplumuna ve ülkeye karşı da sorumluluk duyuyoruz

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Sendikal Platform olarak sadece emekçilerin, hakları, çıkarları, menfaatleri, maaşları için çalışmadıklarını, Kıbrıs Türk toplumuna ve ülkeye karşı da sorumluluk duyduklarını kaydetti.

“Bu sorumluluklarımızdan bir tanesi de ülkemizdeki barış, huzur, özellikle toplumsal barış ve özgürlükler meselesidir” diyen Elcil şöyle devam etti:

“Son günlerde Kıbrıs Türk toplumunun alışmadığı bir takım gelişmeler yaşanıyor. Özellikle özgür basına karşı şiddet uygulanması, Kıbrıs Türk toplumunun iradesini temsil eden kurumlara müdahale… Bunlar toplum olarak kabul edemeyeceğimiz, ağır saldırılardır. Bu saldırıları yapanları protesto ederken, toplumun değişik kesimlerini bölmeye dönük bir amaç güttüklerini de buradan ifade etmek istiyorum. Özellikle Kıbrıs’ta kan ve gözyaşı üzerinden yıllardan beri menfaat sağlayan çevreler vardır.

Son dönemlerde Kıbrıslı Türkiyeli ayrımı yaparak bundan siyasi menfaat sağlayan siyasi partiler ve oluşumlar vardır. Bizim temel amacımız insandır. İnsan sevgidir, insan paylaşımdır, insan hoşgörüdür. Bunları insanlık değerleri olan bu temel öğeleri içine sindirememiş bu odakların aleti olmamaya dönük olarak, bu ülkede onların istediği çatışma kültürünü, çatışma ortamını yaratmamak adına biz bir araya geldik, inisiyatif aldık, yarın bir etkinlik yaparak, ülkemizdeki birliği, beraberliği, toplumsal barışı, özgürlükleri, demokrasiye ve insan haklarına saygıyı ve hepsinden önemlisi barışı, toplumsal barışı ön plana çıkaran bir anlayışı sergilemek istiyoruz.”

“Yapacağımız barışçı eylem toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla ortaya konmuştur”

Yapacakları barışçı eylemin toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla ortaya konduğunu dile getiren Elcil şunları kaydetti:

“Biz kamplaşmaya değil, bölünmeye değil, birleşmeye, kucaklaşmaya, paylaşmaya, hoşgörü kültürünü yerleştirmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. O açıdan biz dünden itibaren siyasi partileri, meclis başkanını, Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret ettik. UBP’den de randevu istedik, maalesef UBP bize randevu vermedi, görüşme talebimizi reddettiklerini anlıyoruz, sessiz kalmaları bunu ortaya koyuyor. Biz en geniş kesimiyle toplumun bu yapılan şiddet eylemlerine, toplumun alışmadığı bu bölme, parçalama operasyonuna, bu önceden planlanmış bir takım provokasyonlara karşı tepkimizi ortaya koyacağız. Toplumun bütünlüğünü, toplumsal varlığımızı, kurumlarımıza sahip çıkmayı ön plana çıkan bir anlayışı yerleştirmek istiyoruz. Temel amacımız budur. Bu maksatla bu organizasyonu yaptık.”

“Barış bir erdemdir, demokrasi bir kültürdür”

Sözlerine “Barış bir erdemdir, demokrasi bir kültürdür.” sözleriyle devam eden Elcil bunların kolay kazanılmadığını ve kaybetmemek için ellerinden gelen her türlü çabayı ortaya koyacaklarını dile getirerek “İrademize ve ülkemize sahip çıkacağız.” dedi.

Ortak açıklama…

Elcil’in konuşmasının ardından Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selam Eylem, ortak basın açıklamasını okudu.

“Kıbrıs Sorunu nedeni ile adamızın kuzeyinde kendine özgü bir demokrasi, özgürlük ve toplumsal barış ortamıyla kendi kurumlarını oluşturan Kıbrıs Türk toplumunun bu sistemi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterici bir kışkırtması ile çok ciddi bir tehlike altına girmiştir.” denilen açıklama şöyle devam etti:

“Kendi hukuk sistemimiz içinde her türlü suç teşkil eden olayı ele alma yerine, özgürlükleri kısıtlayıcı, zorba davranışlarla ve devletin güvenlik güçlerinin denetiminde sokak şiddetine göz yumularak ortaya çıkarılan tablo toplumsal barışın bozulmasına davetiye çıkardığı gibi anarşiyi de teşvik etmektedir.”

Açıklamada, 22 Ocak günü yaşananlarla ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:

” Kıbrıs’ın kuzeyindeki demokrasi ciddi bir yara almıştır. Basın ve ifade özgürlüğünün temel taşı olan özgür basını şiddet yöntemleri ile susturma girişimi gerçekleşmiş, temel insan hakları çiğnenmiştir.

Kıbrıs Türk toplumunu uluslararası alanda temsil eden Cumhurbaşkanına hakaret edilmiş fiili saldırıda bulunularak, toplumun siyasi iradesine müdahale edilmiştir.

Kıbrıs Türk toplumunun siyasal iradesinin toplandığı ve siyasal iradeyi temsil eden meclis binasından milletvekilliği yemini yaşandığı esnada polisin göz yumması ile çatıya çıkanlar açtıkları bayraklarla siyasal iradeye saygısızlık etmişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın verdiği talimat ve TC Elçiliği yetkililerinin desteği ile bazı belediye başkanları resmi kurumların personeline şiddet içeren devlet destekli linç eylemi yaptırmışlardır.

Türkiyeli- Kıbrıslı çatışması ile kan ve gözyaşından beslenen faşist provokatörlerin toplumsal barışı bozmaları devlet eli ile teşvik edilmiştir.

Meclis çatısı altında toplumsal ortak gelecek için çalışma yerine çatışmayı kendine geçim yolu olarak seçen faşist milletvekili, başka bir milletvekiline saldıracak kadar ileri gitmiş ve milletvekillerini tehdit eder noktaya gelmiştir.

Yaşanan olaylara göz yuman güvenlikten sorumlu makamlar, Kıbrıs’ın kuzeyinde  ‘güvenlik’ sorununu tartışılır hale getirmiştir. Başkalarından emir alarak toplumsal barışı bozmaya, hukuka, demokrasimize, insan haklarına, karşılıklı hoşgörüye siyasal irademize ve kurumlarımıza şiddet yolu ile saldıranlara karşı soğukkanlılıkla karşı çıkmak temel görevimizdir.

Bu çerçevede herkesi toplumsal dayanışma içinde, 26 Ocak Cuma günü ülkemize ve kurumlarımıza sahip çıkmak amacıyla  Lefkoşa Dereboyu’nda saat 17:00’de toplanıp barışçıl bir yürüyüş yapmaya çağırıyoruz.”

Eylem sloganları ve pankart

Basın toplantısında ortak sloganların şunlar olduğu açıklandı: “Halkız, Varız, Susmayacağız”, “Birlik, Mücadele, Dayanışma”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Barış, Demokrasi, Özgürlük”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Bu Memleket Bizim, Biz Yöneteceğiz”, “Düşünceye Karşı Şiddete Son”.

Eylemin ortak pankartında ise, “Barışa, demokrasiye, toplumsal varlığımıza sahip çıkacağız” yazacağı bilgisi verildi.

Destek veren örgütler…

Yürüyüşe destek veren 21 örgüt şöyle:

“KTMMOB, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Baraka Kültür Merkezi, KŞK-Sen( Kayıp Şahıslar Komitesi Sendikası), Bağımsızlık Yolu, Has-Der, Doğu Güneydoğu Kültür Derneği, Boran Kültür Merkezi, Kuir Kıbrıs, Management Center, Kıbrıs Sosyalist Partisi, Arif Hasan Tahsin Vakfı, Unite Cyprus Now, TCEP (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu), Özgür Kadın Akademisi, Girne İnisiyatifi, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Barış Derneği, DKB ( Devrimci Komünist Birlik), Hazine-Sen, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.