1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "ÖRTBAS ETMEYİZ!"
"ÖRTBAS ETMEYİZ!"

"ÖRTBAS ETMEYİZ!"

‘Gardiyanlar itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor’

A+A-

TDP Milletvekili Zeki Çeler’in Merkezi Cezaevi’nde gardiyanların bir tutukluya şiddet uyguladığı yönündeki açıklamaları Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası tarafından tepki ile karşılandı.

KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan:

Duygu ALAN

Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu olarak bulunan Tevfit Özden, kendisini ihbar ettiği gerekçesi ile aynı koğuşta yatan mahkûm Hasan Şahan’ı geçtiğimiz ay, uyuduğu esnada demir masanın ayağını kırarak elde ettiği demirle defalarca başına vurdu.

Başına aldığı darbeler sonucu ağır yaralanan Hasan Şahan, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Şahan’ın kafa travması geçirdiği kaydedildi. Şahan’ı ağır yaralayan Tevfit Özden ise 16 gün hücre cezasına çarptırıldı.

Olayın akabinde, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaparak,  Merkezi Cezaevi’nde mahkûm Hasan Şahan’ı darp eden Tevfit Özden’in gardiyanlar tarafından ciddi şekilde darp edildiği öne sürdü.

Çeler’in açıklaması, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’ndan (KTAMS) tepki buldu.

KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan, Çeler’in olayla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadan, “ön yargılı” ve “tek yanlı” açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.

Bengihan, Çeler’in amacının popülizm olduğunu dile getirdi.

 Bengihan: Açıklamaları reddediyoruz

KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan, cezaevinin mevcut koşullarında gardiyanların büyük bir özveri göstererek görev yaptığını belirterek gardiyanları ve gardiyanlık mesleğini itibarsızlaştırmaya yönelik açıklamaları asla kabul etmediklerini belirtti.

Bengihan, 1982 yılında 175 kişi kapasitesine göre inşa edilen Merkezi Cezaevi’nin günümüz koşullarında işlevini yitirdiğini kaydetti.

Cezaevindeki mahkum ve tutuklu sayısı toplamının 450’ye çıktığını, koğuşlarda 45-50 kişinin bulunduğunu dile getiren Bengihan, cezaevinin altyapı bakımından da yetersiz olduğunu belirtti.

Cezaevinde su borularının değiştirilmesi, para alışverişinin ortadan kalkması için kartlı sisteme geçilmesi gibi Bakanlığın bir takım iyileştirme çabalarının olduğunu ancak bunların yetersiz kaldığını kaydeden Bengihan,  artan suç ve suçlu sayısına göre Merkezi Cezaevi’nde personel eksikliğinin de devam ettiğini dile getirdi.

Bengihan, 3 cezaevi amiri mevkisi, 1 müdür yardımcısı mevkisi, 3 cezaevi kıdemli amir yardımcısı mevkisi ve 5 cezaevi amir yardımcı ve 14 kıdemli gardiyan mevkisinin halen boş olduğunu kaydetti, münhal bulunmasına rağmen 35 gardiyan münhalinin de doldurulmadığını söyledi.

Güven Bengihan, Cezaevi Teşkilat Yasası’ndan kaynaklanan eksiklikler ve sorunların da sürdüğünü kaydetti.

Merkezi Cezaevi’ndeki mahkum ve tutukluların güvenliğini ve iç güvenliği sağlayacak olan Orantılı Güç Kullanma Tüzüğü’nün de halen tamamlanmadığını ifade eden Bengihan, ayrıca 2011 yılından bugüne terfi yapılmadığını bu durumun çalışanların moral ve motivasyonu etkilediğini söyledi.

“Sayın Çeler popülizm yapıyor”

Güven Bengihan, Merkezi Cezaevi’nde gardiyanların hiçbirinin bile isteye bir mahkum ya da tutukluya zarar verecek karakterde ve zihniyette olmadığını ifade etti.

Bengihan, “Gardiyanları ve gardiyanlık mesleğini itibarsızlaştırmaya yönelik yapılan açıklamaları asla kabul etmiyorum. Gardiyanlar, gerçekten de çok büyük zorluklara ve yetersizliklere rağmen elinden gelen fazlasını yapıyor, ciddi fedakarlıklarda bulunarak görevini yapıyor. Sayın Çeler’in koşulları göz ardı ederek, ön yargı ile davranması, sadece gardiyanlar üzerinde ithamda bulunması üzücü aynı zamanda da düşündürücüdür. Sayın Zeki Çeler, gerekli tüm araştırmaları yapmadan, objektif ve çok yönlü değerlendirmelerde bulunmadan tek yanlı açıklamalarda bulunmuştur. Açıkçası biz Sayın Çeler’in popülizm yaptığı kanısındayız” diye konuştu.

“Gardiyanları tebrik ediyoruz”

Bengihan, Merkezi Cezaevi’nde görevli gardiyanların, takdir edilmeleri gerektiğini belirterek, sendika olarak her birini ayrı ayrı tebrik ettiklerini söyledi.

Bengihan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sayın Çeler’in savunduğu tutuklu, bir mahkumu gece yarısı, yatağında uyurken masanın demir ayağı ile öldüresiye darp etmiştir. Doktor raporuna göre eğer darp edilen mahkumun olay sırasında burnu kanamasaydı, beyin kanaması geçirecekti ve şuanda hayatta olmayacaktı. Sayın Çeler’in gerekli araştırma yapmadan hem cezaevi idaresini hem de cezaevi çalışanlarını suçlayacak şekilde açıklama yapmasını kınıyorum. Bu toplumun bir vekiline yakışmadı. Sayın Çeler’in aksine gardiyanlara bu koşullarda görev yaptığı için teşekkür etmesi gerekmektedir. Sendika olarak biz gardiyanları tebrik ediyoruz.”

“Örtbas etmeyiz”

Merkezi Cezaevi’nde yaşanan olay ile ilgili soruşturma memurunun atandığını belirten Güven Bengihan, “Olayla ilgili ihmal veya görevini kötüye kullanma durumu tespit edilirse bunu örtbas etme alışkanlığı veya anlayışı yoktur. Eğer görev kötüye kullanılmış, eğer bile isteye birine zarar verilmişse bizim de bunu savunmak gibi bir tavrımız yoktur” dedi.

Çeler: Gardiyanların vereceği ceza ve dayak kabul edilemez

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Girne Milletvekili Zeki Çeler, Merkezi Cezaevi’nde Eylül ayında yaşanan darp olayının ardından sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaparak, cezaevinde hükümsüz tutuklu Hasan Şahan’ı darp eden Tevfit Özden’in olayın akabinde şiddet gördüğünü kaydetti.

Özden’i cezaevinde ziyaret ettiğini belirten Çeler, açıklamasında; “Tevfit Özden’in gardiyanlar tarafından ciddi bir şekilde dövüldüğü, yaralarının olduğu, hücrede tutulduğu ve durumunun da pek iyi olmadığı iddiası bilgime geldi. Cezaevinde Özden ile görüştüm ve vücudunda ciddi darp izleri olduğunu gördüm” ifadelerine yer verdi.

Suç işlemiş olsa dahi bir tutuklunun gardiyanlar tarafından cezalandırılmasının kabul edilmez olduğunu kaydeden Çeler, darp izleri geçmeden Özden’in doktor kontrolünden geçirilmesinin şart olduğunu dile getirdi.

 Çeler’in sosyal medyadaki açıklamaları şöyle:

Hafta sonu Lefkoşa merkezi cezaevinde iki suçlu arasındaki arbedede bir suçlunun diğeri tarafından ağır bir şekilde darp edildiğini öğrendim. Darp edilen kişi hastaneye kaldırılmış fakat darp edeninde gardiyanlar tarafından ciddi bir şekilde dövüldüğü, yaralarının olduğu, hücrede tutulduğu ve durumunun da pek iyi olmadığı iddiası bilgime geldi.

Hemen Kıbrıslı Türk İnsan Hakları vakfından avukat arkadaşlara ulaşarak ne yapabiliriz diye sordum. Amacım olayı basına vermek yada sosyal medyada bunun üzerinden siyaset yapmak değildi. Gereğinim yapılmasını sağlamaktı.

Arkadaşlarda cezaevinde ziyaret edilmesi gerektiğini ancak hücredeki suçlunun ziyaretinin sadece müdürün veya içişleri bakanının talimatıyla olabileceğini” söylediler.

Hemen bakana ulaştım pazar gün avukat arkadaşla cezaevine gittim, avukatı görüştürmediler fakat benim görüşmeme izin verildi. Kavga etmesinden dolayı zaten ekstradan dava okunup gereği yapılacak fakat bazı gardiyanlar tarafından darp edilmesi kabul edilir bir durum olamazdı. Yürümekte zorluk çekmesi dışında ” var mı üzerinde darp izi? diye sordum, sağ böğrü ve sırtı cop izleri ile patlamış damarları, morarmış teni halen gözümden kaçmaz, yüzündeki şişlikler, bacağı ve kollarındaki morluklarda ayrı”. Tekrar etmekte fayda var, diğer bir kişiyi darp etmiş olması onun mahkeme huzurunda alacağı ceza ile değil de gardiyanların vereceği ceza ile dayakla yargılanması kabul edilemez.

Aynı gün sayın bakanla yüz yüze görüştük, ilgisi için teşekkür ettim ve derhal bu kişinin doktor kontrolünden geçmesi ayrıca soruşturma başlatılması gerektiğini söyledim. “Kesinlikle başlatacağım” dedi.

Olayın devamında avukat tayin edilmesini ve doktor kontrolünden geçmesini talep ettik, salı gün avukatla görüştürdüler, ayni şekilde avukata da her şeyi açıkça anlattı ve doktor istedi, yaralar halen görünüyordu. İşte bu noktada maalesef doktor kontrolü henüz gerçekleşmedi. Cezaevi denetleme kurulu soruşturma başlatsa bile doktor kontrolü yapılmaz ve rapor tutulmazsa gereği maalesef yapılamayacak. Gün geçtikçe de yaralar kapanacak ve bu olayda aynen bu şekilde kapanıp gidecek. Bu suçlunun doktor kontrolünden geçmesi şart!

Artık gereğini kamuoyuna duyurmaktan başka çare kalmadı.

Not: cezaevinin durumu ile gardiyanların çalışma koşulları, özlük hakları gibi konularda tabiî ki ayrı bir mesele ve sorun.”

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.