ÜNLÜSOYER: “ESAS AMAÇ; ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ İLAN EDİLEN BİR BÖLGENİN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİNE ZARAR VERECEK YAPILAŞMAYI ÖNLEMEKTİR”

Özel bitki veya hayvan türlerini barındırdığından “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen bölgelerde yapılacak herhangi bir faaliyet için yaptırılması gereken ekolojik etki değerlendirmesi ile ilgili tüzük hayata geçti.

Ekolojik Etki Değerlendirmesi Tüzüğü, “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen bölgenin öne çıkan özelliklerine ciddi zarar verecek yapılaşmayı engellemek amacıyla hazırlandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti genelinde “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen 7 bölgeden herhangi birinde gerek inşaat, gerekse bir festival veya herhangi bir faaliyet yapılabilmesi için, öncelikle Çevre Koruma Dairesi ekipleri tarafından yapılacak ekolojik etki değerlendirmesinin olumsuz olmaması gerekiyor.

“Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen bölgelerde yapılacak inşaatlarla ilgili sınırlamalar, kural ve koşullar Bakanlar Kurulunun onayı ile hayat geçirilen “emirnamelerde” belirtilmiştir, ancak tüzük inşaat sürecinde bölgenin öne çıkan özelliklerine zarar verilmesini önlemeye yönelik hazırlanmıştır.

Örneğin 6 bin metre karelik bir mülkte emirname gereği yüzde 5’lik bölümüne inşaat yapılabildiği var sayılırsa; tüzüğün yokluğunda kullanım hakkı olan kişi söz konusu arazinin herhangi bir yerine inşaatı yapabilme hakkına sahipti. Ekolojik Etki Değerlendirmesi, o bölgenin öne çıkan özelliklerine zarar verilmemesi için inşaatın arazinin neresine yapılabileceği veya yapılamayacağını ortaya koyuyor.

Tüzük gereği, koruma altındaki bölgelerde yapılacak bir faaliyetin “önemli olumsuz bir etki” bırakmayacağından emin değilse Çevre Koruma Dairesi olumlu görüş bildiremez,  daire olumlu görüş verebilmesi için faaliyetin “önemli bir olumsuz etki” bırakmayacağından emin olması gerekiyor.

Tüzük gereği, koruma altındaki bölgelerde yapılacak faaliyet hakkında, kamuoyunun da görüşünü almak amacıyla iki farklı gazetede yayımlanması gerekiyor.

Ancak bu aşamaya gelmeden önce, Çevre Koruma Dairesi faaliyetin, söz konusu bölge için hazırlanan “yönetim planı” kapsamında olduğu değerlendirmesi yaparsa, daha ileri aşamaya geçmeden olumlu görüş belirtebilir.

ÜNLÜSOYER

Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer, “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen bölgelerde yapılacak bir proje için Çevre Koruma Dairesi’nden yeni çıkan tüzük ışığında izin alması gerekiyor” dedi.

 “Tüzük çıkmadan mal sahibi emirname çerçevesinde arazisinin herhangi bir yerine inşat yapabilirdi” diyen Ünlüsoyer, bunu pek çok kez yaşadıklarını anlattı.

“Özel Çevre Koruma Bölgesi”nde yapılacak her tür faaliyetin tüzük ışığında izne tabii olduğunu kaydeden Ünlüsoyer, Altın Sahilde yapılması istenilen müzik festivalinin ekolojik etki değerlendirmesi tüzüğü uyarınca uygun görülmediğinden iznin verilmediğini, yine Karpaz bölgesindeki kaplumbağaların kullandığı bir sahile plaj yapma talebinin tüzük ışığında geri çevrildiğini belirtti.

Ünlüsoyer, “Esas amaç, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen bir bölgenin öne çıkan özelliklerine zarar verecek yapılaşmayı önlemektir” dedi.

KARPAZ VE SALAMİS BÖLGESİNDEKİ KAÇAK İNŞAATLAR YIKILACAK

Altın kumsal bölgesinde kaçak inşa edilen tatil evlerine atıfta bulunarak “Özel Çevre Koruma Bölgesi” içinde 1974 sonrası inşa edilen kaçak yapıların yıkılacağını anlatan Ünlüsoyer, Altın Kumsal’daki tatil köyleri ile Salamis bölgesinde bulunan karavan bölgesindeki yapıların yıkılması için mahkeme sürecinin devam ettiğini kaydetti.

Alagadi, Akdeniz, Karpaz, Güney Karpaz Sahilleri, Mağusa Sulak Alanları, Tatlısu Sahil Şeridi ile Yeniboğaziçi bölgesinde kumulların bulunduğu Salamis ile Park Otel arasındaki bölge, gerek bazı hayvan türlerine ev sahipliği yapmaları, gerekse bitki örtüsü veya doğal yapısından dolayı “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edildi.

Kaynak: TAK