1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÖZGÜRGÜN: “BİZİM GÜVENCEMİZ KKTC’DİR”
ÖZGÜRGÜN: “BİZİM GÜVENCEMİZ KKTC’DİR”

ÖZGÜRGÜN: “BİZİM GÜVENCEMİZ KKTC’DİR”

Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt İlçesi Gençlik Kolları Örgütü dün akşam Güzelyurt’ta Bel-Sen salonunda; “Kıbrıs’ın dünü bugünü ve yarını” isimli bir konferans düzenledi.

A+A-

Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt İlçesi Gençlik Kolları Örgütü dün akşam Güzelyurt’ta Bel-Sen salonunda; “Kıbrıs’ın dünü bugünü ve yarını” isimli bir konferans düzenledi.

Konferansta UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, UBP Güzelyurt İlçe Başkanı milletvekili Kemal Dürüst, milletvekili Ali Pilli, Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, UBP Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah İşkey,  UBP Güzelyurt İlçesi Örgütleri temsilcileri ile UBP Güzelyurt İlçesi Gençlik Kolları ve Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyeleri ile UBP’li gençler hazır bulundu.

UBP’den yapılan açıklamaya göre, konferans, Atatürk, Merhum Liderlerimiz Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş ile tüm şehitlerimize saygı duruşu ve ardından da hep birlikte İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Konferansın açılış konuşmasını UBP Güzelyurt İlçesi Gençlik Kolları Örgütü Başkanı Cemal Adımlı yaptı. Adımlı konuşmasında, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün engin deneyimlerinden, tecrübelerinden yararlanmak için bu konferansı düzenlediklerini belirtti.

DÜRÜST

Daha sonra söz alan UBP Güzelyurt İlçe Başkanı Kemal Dürüst yaptığı konuşmada, “Genel Başkanımız Hüseyin Özgürgün’ün bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için düzenledikleri bu konferanstan dolayı gençlerimizi kutluyorum ve onları alkışlıyorum” dedi.

Kemal Dürüst, UBP’nin yeni vizyonunun uluslararası olduğunu belirterek; “Bu UBP’nin ve KKTC’nin geleceğine yatırım yapmak demektir. Biz bu tür yararlı ve gençliğimizi bilgilendirici konferanslarımızı ülke geneline taşımayı hedefliyoruz. Güçlü bir KKTC için güçlü bir gençlik gerekir. Güçlü bir gençlik için de çok çalışmak gerekir. Gençlerimizi geliştireceğiz, yetiştireceğiz ki Atatürk’ü seven Anavatanımızı seven gençlerle yolumuza devam edelim. Onun için bu konferansın partimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

ÖZGÜRGÜN

Konferansta son konuşmacı olan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de, 1571 yılına kadar Osmanlıların Kıbrıs’ı fethine kadar Kıbrıs adasında birçok uygarlıkların, medeniyetlerin, kavimlerin, krallıkların ve egemenliklerin kurulduğunu belirterek; “ Kıbrıs’ta Orta Çağ sonrası Bizans, İsaac Komnenos, Arslan Yürekli Richard, Templer Şövalyeleri, Lüzinyan, Venedik gibi Egemenlikleri yaşanmıştır. Daha sonra 1571 yılında Osmanlılar Kıbrıs’ı fethetmiştir ve 307 yıl (1878 yılına kadar) Kıbrıs adasını egemenliği altında tutmuştur” dedi.

Hüseyin Özgürgün 1878 yılında Osmanlılar İle İngilizler arasında bir savunma Paktı anlaşmasıyla adayı Osmanlıların İngilizlere kiraladığını anımsatarak konuşmasına şu şekilde devam etti;

“ Daha sonra İngilizler 5 Kasım 1915 tarihinde adayı İngiltere’ye ilhak ettirdiklerini bildirdiler. Bu durumda da birçok Türk Anadolu’ya göç ederken, İngilizlerin bir oyunu olarak adaya Yunanistan’dan Yunanlılar yerleşmeye başlamıştır. Geçen zaman içerisinde de Yunanlılar ve Rumlar adayı Yunanistan’a bağlamak için faaliyete geçmişlerdir. Bunun adı da ENOSİS’tir. 1950 yılında da Makarios ve Rumlar kilisede bir oylama yaparlar ve oylama neticesinde Rumların %95’i Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını onaylar. Daha sonra 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı örgütleri EOKA’yı kurarlar ve ENOSİS hedeflerini hızlandırırlar. Buna İngiltere ve Kıbrıslı Türkler karşı çıkarlar. Bunun üzerine de Kıbrıslı Türkler Volkan hareketi başlatır, ardından da Türk Mukavemet Teşkilatı’nı (TMT) kurarlar.

TMT kurulduktan sonra da Kıbrıslı Türkler direnişe geçer. ‘Taksim’ ilkesi de o yıllarda söylenmeye başlandı. 1954-1957 yılları arasında Rumlar Birleşmiş Milletlere giderek adayı Yunanistan’a bağlamak istediklerini söylerler ama İngiltere onlara bu işi Kıbrıs’ta Türklerle kendi aralarında çözmesini ister. Bunun üzerine yıllar içerisinde Türkler birçok şeyden dışlanmışlardır. Rumlar Kıbrıs’ta bir tek Türkün yaşamadığını dünyaya inandırmaya çalışmışlar, 1958 yılında saldırılarını artırmışlardır ve bu saldırıları neticesinde Türkler birçok şehitler vermiştir. Nihayet 11 Şubat 1959 ve 19 Şubat 1959 tarihlerinde Londra ve Zürih anlaşmalarından sonra 16 Ağustos 1960 yılında bu anlaşmalar gereği Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur. Böylece 1878 yılında adadan ayrılan Türk Askeri de bu anlaşmaya göre yeniden adaya geri döner. Rumlar bir süre iyi görünmeye çalıştılarsa da içlerindeki kinden dolayı 1960 Anayasasında Türklere verilen hakların geri alınmasını isterler. 30 Kasım 1963 yılında Tüm Toplumu Lideri o dönemin Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Fazıl Küçük Rumların bu isteğini reddeder. Daha sonra Rumlar Ankara’ya gider ve orada da bu istekleri için hayal kırıklığına uğrarlar. 5 Gün sonra da AKRİTAS planı altında Türklere saldırılara başlarlar. 21 Aralık 1963 tarihindeki saldırılarında amaçları bütün Türkleri öldürmek ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamaktı. Bunu gören Türkiye, TSK savaş uçaklarını Kıbrıs’a gönderir ve uyarı uçuşlarını gerçekleştirir ve saldırıların durmaması halinde Kıbrıs’ı yerle bir edeceklerini Rumlara belirtince, Rumlar korkarak Türklere saldırılarını durdururlar. Lefkoşa’daki yeşil hat da bu vesile o günlerde İngiliz komutan tarafından yeşil kalemle harita üzerinde çizilmiş olur. Rum saldırıları devam edince yeşil hatta İngiliz askerleri yerleştirilir ve Lefkoşa ikiye bölünür”
Özgürgün, 1974 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta gerçekleştirmiş olduğu Barış Harekâtı’nın işgal değil de Türklerin tamamen yok edilmesini önleyen bir olay olduğunu belirterek, “Olaylar öyle bir gelişmişti ki, tehlikeleri gören Makarios bile o günlerde Türkiye’yi acilen müdahaleye davet etmiştir. Böylelikle Türkiye TSK’leri 20 Temmuz 1974 yılında Barış Harekâtını gerçekleştirir. 15 Kasım 1983 yılında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti resmen dünyaya Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş tarafından ilan edilir. O gün bugündür hala daha Kıbrıs görüşmeleri 46 yıldan beri devam etmektedir. Kıbrıs sorunu uluslararası sorunların en uzunu olmuş ve hala daha çözülememektedir” diye konuştu.

Hüseyin Özgürgün sözlerinin sonunda; “Bizim güvencemiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bizim güvencemiz bayrağımızdır. Bizim sevdamız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Ulusal Birlik Partili olmak demek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak demektir. Anavatanımızla birlikte fikir ve gönül birliği içerisinde mücadelemize devam edeceğiz” dedi. 

TAK

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.