1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÖZYİĞİT: “ASKERLİK KADEMELİ OLARAK KALDIRILMALIDIR”
ÖZYİĞİT: “ASKERLİK KADEMELİ OLARAK KALDIRILMALIDIR”

ÖZYİĞİT: “ASKERLİK KADEMELİ OLARAK KALDIRILMALIDIR”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, partisinin önümüzdeki dönemde daha net tutumlar ortaya koyacağını söyledi. TDP’yi kitle partisi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Özyiğit, lider eksenli yapıdan uzaklaşılacağını ifade etti.

A+A-

“KIBRIS SORUNUNDA BM PARAMETRELERİ DİKKATE ALINMALI”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, partisinin önümüzdeki dönemde daha net tutumlar ortaya koyacağını söyledi.

Özyiğit, altı yıldır yürürlükte bulunan parti tüzüğünün bazı eksiklikleri olduğunu ve değiştirileceğini belirterek, 2014’ün Şubat ya da Mart ayında Tüzük ve Program Kurultayı yapılacağını belirtti.

TDP’yi kitle partisi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Özyiğit, lider eksenli yapıdan uzaklaşılacağını ifade etti.

Özyiğit, TDP için sosyal demokrat eksenin ana eksen olduğunu ancak bu özü kaybetmeden genişlemek durumunda olduklarını ifade ederek, “Güvercinlere yuvaya dönün çağrısı yapıyoruz” dedi.

TDP’nin Kıbrıs Sorununun çözümünde Birleşmiş Milletler parametrelerinin dikkate alınmasını istediğini kaydeden Özyiğit, iki bölgeli, iki toplumlu, federal bir yapı oluşturulması gerektiğini söyledi.

1974’den bu yana ülkedeki yöneticilerin “idareyi eline alma girişiminde bulunmak yerine Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya ve emir almaya alıştıklarını; toplum iradesini Ankara’daki hükümetlere devrettiklerini ve oradan gelen dayatmalara boyun eğdiklerini” öne süren Özyiğit, iktidar olmaları halinde paketlere hayır diyeceklerini kaydetti.

TDP’nin Türkiye ile ilişkilere önem verdiğini ifade eden Özyiğit, “KKTC ile TC’nin kopmaz bağları vardır ama bu ilişkiler eşit düzeyde karşılıklı saygıya dayalı bir zeminde yeniden şekillenmelidir. TDP ana-yavru anlayışını reddetmektedir” diye konuştu.

Sivil demokratik bir düzen kurulması taraftarı olduklarını ifade eden Özyiğit, TDP’nin askerliğin bir çözüm sürecinde kademeli olarak kaldırılmasından yana olduğunu vurguladı.

“PARTİ DAHA NET TUTUMLAR ORTAYA KOYACAK”

Partinin yeni Genel Başkanı Cemal Özyiğit, kendi döneminde TDP’nin daha net tutumlar ortaya koyacağını anlattı. “Ülkenin ve dünyanın gelişen ve değişen koşullarına göre kendimizi adapte etmemiz gerekir sosyal demokrat eksene bağlı kalmak koşuluyla söylemlerimizi geliştirip netleştirmek durumundayız” diyen Özyiğit şöyle devam etti:

“Kıbrıs konusu, sivil demokratik düzen, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler, kendi ayakları üzerinde duracak bir ekonomi yapının oluşturulması, eğitim, sağlıkla gibi sistemlerle ilgili duruş halk tarafından daha iyi anlaşılacak şekilde ortaya konacak.”

TDP Merkez Yönetim Kurulu’nun bunu hayata geçirmek için çalıştığını anlatan Özyiğit, konuyla ilgili komiteler oluşturulacağını söyledi.

Altı yıldır yürürlükteki parti tüzüğünde bazı eksiklikleri olduğunu ve değişeceğini kaydeden Özyiğit, Şubat ya da Mart ayında Tüzük ve Program Kurultayı yapılacağını belirtti.

“PARTİ LİDER EKSENLİ YAPIDAN UZAKLAŞACAK”

TDP’yi kitle partisi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Özyiğit, lider eksenli yapıdan uzaklaşılacağını ifade etti. Özyiğit şöyle devam etti:

“Partinin çeşitli kademelerindeki arkadaşların da partiyle ilgili daha fazla söz söylemesi, tüm bölgelerdeki yetkililerin bu söylemleri yapacak konuma getirilmesi, karar alma süreçlerine söylem ve eylemlere her boyutta katılım sağlanması için çalışıyoruz.

1981 ruhuyla, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP)’nin tüm halkı kucaklayan duruşunu yeniden benimsemeyi, 1981 ruhuyla günü yakalayıp geleceği öngörmeyi hedefliyoruz.”

“SOSYAL DEMOKRAT ÖZÜ KAYBETMEDEN GENİŞMELEK DURUMUNDAYIZ”

Sosyal demokrat eksenin ana eksen olduğunu ancak bu özü kaybetmeden genişlemek durumunda olduklarını ifade eden Özyiğit şunları söyledi:

“Daha merkezde olup da, dürüst, demokrat, emeğiyle geçinen, yanında çalıştırdığı işçinin hakkını gözeten, ülke üretimine katkı sağlayan herkesi; bunun yanında kendini daha solda gören ama bir bütünsellik içinde birlikte çalışacağımız tüm grupları bu partide görmek istiyoruz. Bu kişileri partiye katılmaya davet ediyoruz.

Bunun yanında daha önce TKP, BDH süreçlerine dahil olan ancak çeşitli nedenlerle uzak duran veya başka partilere geçmiş olan arkadaşları da yeniden partiye katılmaya davet ediyoruz. Güvercinlere yuvaya dön çağrısı yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konuda aktif olmayı bekliyoruz.

Kurultay’dan sonra oluşan sinerji önümüzdeki yılın ilk aylarında meyvesini verecek kendini gösterecek. Partinin 81’deki gibi şahlanacağı,  tüm halkı kucaklayacağı bir döneme gireceğiz.”

Özyiğit daha önce TDP’den ayrılan kesimin neden partiye geri dönmesini beklediği sorusunu şöyle yanıtladı:

“Ulusal Birlik Partisi (UBP) çıkara dayalı bir parti. Bir kurultay için bile kendi içerisinde ayrımcılık yapan bir yapısı var. O günün başkanı delege yakınlarını istihdam etti. Demokrat Parti’de de çalkantılar yoğun. Bizde de değişim yaşandı ama sesiz sakin yaşandı.

CTP ise kendi içinde büyük bir devinim yaşıyor, neo-liberal politikalara geçiş var. Bunu partinin içinden de söylüyorlar.

Yani bizim dışımızdaki partilerde ciddi rahatsızlıklar var. Durum böyleyken çeşitli nedenlerle daha önce partimizden bu partilere giden ve bunlardan rahatsız olan kesimin geleceği yer TDP olmalı.”

“KIBRIS SORUNUNDA BM PARAMETRELERİ DİKKATE ALINMALI”

TDP’nin Kıbrıs sorununa barışçı bir çözüm bulunması taraftarı olduğunu dile getiren Özyiğit, çözümde Birleşmiş Milletler parametrelerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi. İki bölgeli, iki toplumlu, federal bir yapı oluşturulması gerektiğini belirten Cemal Özyiğit şöyle devam etti:

“Son dönemde görüyoruz ki iki tarafta da egemen zihniyet kafasının gerisindekileri karşı tarafa empoze etmeye çalışıyor. Biz samimi olunması gerektiğini düşünüyoruz. Arzumuz tek egemenlik, tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık ilkelerinin hayata geçmesi. Belirlenmemiş ve devredilmemiş yetkilerin de kurucu devletler tarafından egemence kullanılması.

Bize göre oluşacak yapıda her iki kesimin de özerk yapıları olmalı. Güvenlik güçleri merkezi otoriteye bağlı, denetim ve gözetim yapabilecek şekilde oluşturulmalı. Federal yapı oluşturulduktan sonra yapılacak düzenlemelerle ayrılıkçılara örgütlenme zemini oluşmasına izin verilmemeli. Oluşacak yapının bölünmemesi teminat altına alınmalıdır."

“ORTAK ANLAYIŞ VAR DENİLDİ ANCAK PARTİLERİN AÇIKLAMALARI FARKLI”

Kıbrıs konusunda Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verilecek ortak açıklama metniyle ilgili UBP, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG) ve Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP/UG) ile ortak anlayışa varıldığı yönünde açıklamalar olduğunu söyleyen Özyiğit “Ancak gördük ki UBP ve DP/UG’nin ortak metinden farklı açıklamalar yaptı” diye konuştu.

Ortak metinle ilgili daha önce basına yaptığı bazı açıklamaların çarpıtıldığını söyleyen Özyiğit, TDP’nin Cumhurbaşkanı Eroğlu’na değil, Kıbrıs Türk tarafının Birleşmiş Milletler aracılığıyla Kıbrıs Rum kesimine sunduğu belgeye destek verdiklerini belirtti.

“Endişemiz bu belgeden geri adım atılmasıdır” diyen Özyiğit, UBP, DP/UG ve Cumhurbaşkanı’nı ortak metinle ilgili tutarsız açıklamalar yapmakla suçladı.

Kıbrıs Rum tarafı ile Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin ciddi görüş farklılığı bulunmadığını söyleyen Özyiğit şöyle devam etti:

“İki taraf da birbirine sen benim görüşümü kabul et diyor. Biz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin inisiyatif üstlenmesi ve bir an önce iki lideri masaya davet etmesini bekliyoruz. Aradaki gelgitlerin sona ermesini ve ufak tefek kelime oyunlarından vazgeçilmesini; yeni yılın ilk günlerinde ortak metnin deklare edilerek kısa süre içinde sonuç alınmasını istiyoruz.”

“İKTİDAR OLURSAK PAKETLERE HAYIR DERİZ”

1974’den bu yana ülkedeki yöneticilerin “idareyi eline alma girişiminde bulunmak yerine Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya ve emir almaya alıştıklarını; toplum iradesini Ankara’daki hükümetlere devrettiklerini ve oradan gelen dayatmalara boyun eğdiklerini” öne süren Özyiğit, iktidar olmaları halinde paketlere hayır diyeceklerini söyledi. Özyiğit şöyle devam etti:

“Bu partinin geçmişinde bu vardır. Biz 1986’da hükümetin küçük ortağı olmamıza rağmen Özal paketine hayır diyerek hükümetten çekildik.

1998–2001 hükümetinde Türkiye’den dayatılan paketi sivil demokratik bir anlayışa sokmayı ve kendi ayakları üzerinde duran bir yapı oluşturmayı önerdik. Bu öneri o günlerin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı tarafından Polis Genel Müdürlüğü açılışında eleştirildi.

O dönemde TKP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’na itafen ‘general çizmeyi aştı’ şeklinde bir çıkış yapınca TKP hükümetten uzaklaştırıldı.

Bu partinin geçmişinde onurlu bir duruş var biz bunu aynen devam ettiriyoruz.”

“KKTC İLE TC’NİN KOPMAZ BAĞLARI VARDIR”

TDP’nin Türkiye ile ilişkilere önem verdiğini ifade eden Özyiğit, “KKTC ile TC’nin kopmaz bağları vardır ama bu ilişkiler eşit düzeyde karşılıklı saygıya dayalı bir zeminde yeniden şekillenmelidir. TDP ana-yavru anlayışını reddetmektedir” diye konuştu.

Özyiğit şunları söyledi:

“KKTC kendi ayakları üzerinde durabilecek bir sosyo-ekonomik yapı için görüş ve önerilerini kendi yapısı içinde kendi örgütlerine güvenerek hazırlamalı ve gerekirse o zaman TC ile kendi hazırladığı programı görüşmelidir.

Elbette bu programı sadece TC ile değil, BM, AB ve diğer uluslararası kuruluşlarla görüşmeye hazır olmalıdır.”

“GEÇİCİ ONUNCU MADDE BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI”

Geçici onuncu maddenin bir an önce kaldırılmasını ve anayasanın süratle sivilleşmeye olanak sağlayacak şekilde revize edilmesini arzu ettiklerini dile getiren Özyiğit, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Son dönemde bu açıdan adımlar atıldı ancak süreç içerisinde devam etmedi. Biz bundan rahatsızız ve bir an önce Anayasa’nın revize edilmesinde ısrarlıyız. Anayasa’nın 162’nci maddesinin değiştirilmesine de karşıyız. Bize göre Anayasa değişiklikleri mutlaka referanduma sunulmalı.”

Sivil demokratik bir düzen kurulması taraftarı olduklarını ifade eden Özyiğit, şunları anlattı:

“Kurumların başında kendi vatandaşlarımız olmalıdır. Bu bizim için son derece önemli. Polis ve itfaiye sivile bağlanmalıdır. Kamu görevlilerine siyaset yasağı kalkmalıdır. Kamu görevleri siyasi olarak kendilerini ifade edebilmeli ancak siyasallaşmamalı, siyasal olarak hareket etmemelidir.
Son dönemde yaşanan Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) sınav şaibesi ve ıslak imza olayları KHK’nın yapısının demokratikleşmesi gerektiğinin göstergesidir. KHK’da ülkenin çeşitli kesimlerinin ve akademisyenlerin temsil edileceği bir anlayış oluşturulmalıdır.

Siyasi Partiler Yasası mutlaka değişmelidir. Vekil transferi yasaklanmalıdır. Geçmiş hükümet döneminde makam uğruna kişisel çıkar uğruna parti değiştiren, mecliste dolarlar sallayan milletvekilleri gördük. Kıbrıs Türk halkı bu çirkin davranışları hak etmemektedir.
Seçim ve Halkoylaması Yasası değiştirilmeli, ülke tek seçim bölgesi olmalıdır.

“ASKERLİK KADEMELİ OLARAK KALDIRILMALIDIR”

TDP’nin askerliğin bir çözüm sürecinde kademeli olarak kaldırılmasından yana olduğunu dile getiren Özyiğit, süreç içerisinde ülkenin askersizleştirilmesinden yana olduklarını kaydetti.

Bu süreçte askerliğin profesyonelleşmesinin önemli olduğunu ifade eden Özyiğit, “Bu çerçevede tüm bu adımlar atılana kadar askerliğin kademeli olarak olabildiğince minimum süreye kadar azaltılması ve vicdani ret hakkının bu haktan yaralanmak isteyen kişilere sağlanması gerekiyor” dedi.

Özyiğit askerlik sorunu ve işsizlik nedeniyle yurt dışına öğrenime giden çok sayıda gencin ülkeye dönmediğini belirtti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.