1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. PANKART MÜDAHALESİ ULUSLARARASI ALANA TAŞINACAK
PANKART MÜDAHALESİ ULUSLARARASI ALANA TAŞINACAK

PANKART MÜDAHALESİ ULUSLARARASI ALANA TAŞINACAK

Pankart müdahalesi uluslararası alana taşınacak

A+A-

 

Polise ‘Yeniçeri Ocağı’ benzetmesi

15 Kasım törenlerindeki pankart müdahalesine tepki gösteren KTÖS, polis teşkilatını Yeniçeri Ocağı’na benzetti ve olayı uluslararası alana taşıyacaklarını bildirdi

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), 15 Kasım günü tören alanında pankart açmak isteyen gençlere uygulanan “şiddet, darp, aşağılama ve yerde sürükleme” olaylarını uluslararası alana taşıyacağını bildirdi.

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, yazılı açıklamasında, polis teşkilatını eleştirerek, 15 Kasım günü yaşanan olayın “hukuktan nasibini almamış faşist bir anlayışa sahip yeraltı örgütlerinin işi” olabileceği iddiasında bulundu.

Elcil, “Bugüne kadar yasa dışılıkla iç içe, vatandaşa her türlü şiddeti uygulayan polis teşkilatının elemanlarından bir tanesinin bile yargılanıp, ceza almamış olması bir tarafa, bu fiilleri işleyenlerin terfi ve ödül aldığını” ifade etti.

Elcil’in açıklamasının tam metni şöyle:

“Bizde ne varsa sizde de olacak” diyen Türkiye yetkilileri; Kıbrıs’taki işbirlikçilerinin yardımıyla adamızın kuzeyini de kendilerine benzetmek için kararlılıkla ilerlemektedirler. Özellikle 15 Kasım günü polisin barışçıl bir eylemi engellemek için ortaya koyduğu şiddet, işkence ve kötü muamelede dünya şampiyonu olan Türkiye polisini aratmayacak niteliktedir. Sivil otoriteye bağlı olmayan polis teşkilatının ortaya koyduğu icraatlar paramiliter örgütlere yakışan niteliktedir. Şeffaflıktan, demokrasiden nasibini almayan halka hesap verme sorumluluğu taşımayan şiddeti alışkanlık haline getiren bu teşkilat, yaptıkları ile “yeniçeri ocağını” aratmamaktadır.

19 Temmuz 2010’da KTHY binası önünde yaşanan şiddet olaylarını, kitlesel eylemlerde yapılan müdahaleleri, Ercan Havaalanı’nda grev yapanlara dönük yaşanan polis terörünü, pankart alma bahanesi ile sendika binalarına ve Afrika Gazetesi’ne yapılan baskınları, sendikacıların keyfi olarak gözaltına alınmasını, meclis binası önündeki kanunsuz yol kesmeleri, gözaltında iken öldürülüp intihar süsü verilen olayları, yapılan işkence ve darp olaylarını, hakkını aramak için mücadele edenlere gözdağı vermek adına açılan davaları unutmadık. Rejimin yasalarını ve mahkeme kararlarını bile hiçe sayan polis teşkilatı, işgalin kolluk kuvveti olduğunu her gün hatırlatmaktadır. Yaratılan yapıya uygun olarak 15 Kasım günü pankart açmak isteyen gençlere şiddet uygulamak, gözaltında iken elleri arkadan kelepçeleyip darp etmek, aşağılamak ve yerlerde sürüklemek ancak hukuktan nasibini almamış faşist bir anlayışa sahip paramiliter yeraltı örgütlerinin işi olabilir.

Bugüne kadar yasadışılıkla iç içe, vatandaşa her türlü şiddeti uygulayan polis teşkilatının elemanlarından bir tanesinin bile yargılanıp ceza almamış olması bir tarafa bu fiilleri işleyenler terfi ve ödül almışlardır. Bu da gösteriyor ki, Türkiye’nin kurduğu bu ayrılıkçı rejim polis teşkilatını vatandaşına şiddet ve baskı uygulayan bir mekanizma olarak kullanmaktadır. 1974’ten sonra demokrasi, insan haklarına saygı, barış kelimelerini dillerden düşürmeyen TC yetkilileri ve onların yerli işbirlikçileri adanın kuzeyinde “işgal hukukunu” bile uygulamamaktadırlar. Kıbrıs Türk toplumunu yok etmek için oluşturulan bu yapının içinde “yeniçeri ocağı” gibi hareket eden polis teşkilatının ortaya koyduğu icraatla Türkiye adına suç işlediğini vurgular, bu olayları uluslararası alana taşıyacağımızı ve elimizdeki kanıtları açıklamaktan da çekinmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz.”

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.