Patates Üreticileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Namıkkemaloğlu, bilinçli olarak yapay patates krizi yaratıldığını ve bu yolla birkaç büyük patates üreticisine kazanç sağlamak amacı güdüldüğünü belirtti. Namıkkemaloğlu, 10 gün sonra yerli üretimin piyasaya sürüleceğini ve bazı büyük patates üreticilerinin vurgun yapacağını ileri sürdü.

Yeni Bakış Gazetesi’nde Özlem Çimendal’ın haberine göre; Patates Üreticileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Namıkkemaloğlu, patates krizi yaşanan KKTC’de patates üzerinden birkaç büyük patates üreticisine kazanç sağlamak amacı ile uygulamaya konulmak istenen politikayı eleştirdi. Namıkkemaloğlu, hem TC hem de KKTC makamlarından ithalatına uygun damgası alan patateslerin daha sonra çeşitli gerekçelerle izninin bilinçli olarak iptal edildiğini savunarak, “Virütük hastalık olarak adlandırılan Lida, Bernosgoro, Kırmızı Örümcek hastalıkları KKTC’de üretilen ürünlerde zaten yıllardır var. Önce izin verilmesi sonra bu gerekçe ile iptal edilmesi kabul edilebilir değil” dedi. Namıkkemaloğlu, belli çevrelerin çıkar amaçlı hareketlerinin faturasının üreticiye ve halka kesildiğini vurguladı.

Rekolte düştü, tohumluk ayrıldı, Güney’e verildi

Aralık-Ocak ayında ekilen patateslerin kuraklık, hava şartlarındaki olumsuzluklar, hastalıklar ve tohumlardaki virüsler nedeni ile beklenen tonajdan aşağı çıktığını anlatan Namıkkemaloğlu, “Bir yılda en aşağı 7 bin ton üretim olması gerekirken, şu an bunun çok altında üretim söz konusu. Tüccar 1,25-1,50 TL’den aldı ve stokladı. Çıkan ürünün yaklaşık 1 tonu da tohumluk olarak ayrıldı. Bir miktarı da Güney Kıbrıs’a Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında verildi. Hal böyle olunca piyasada patates sıkıntısı da kaçınılmaz oldu” diye konuştu.

Ülkenin bilinmeyen nüfusu olumsuz etkiledi

Bilinmeyen ülke nüfusunun da her alanda olduğu gibi üretim alanında da birçok sıkıntıyı beraberinde getirdiğine dikkat çeken Namıkkemaloğlu, nüfusun 300 bin denilmesine karşın KKTC’de 1 milyon insan olmasından dolayı ne üretimde ne de diğer alanlarda plan ve programın sağlıklı yapılamadığını kaydetti. Namıkkemaloğlu, tüketim artışı ile birlikte en ucuz besinlerden ve geniş bir tüketim yelpazesi olan patatese yönelimin artması ile birlikte ciddi sıkıntıların baş gösterdiğini ifade etti.

Güney’e yapılan ithalat kontrol edilmiyor

Denetimsiz ekim ve kontrolsüz üretimin sorunlar yumağı oluşturduğuna da dikkat çeken Namıkkemaloğlu, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında Güney Kıbrıs’a hiçbir kritere bağlı kalınmadan ve kontrolsüzce yapılan ithalatın da iç piyasadaki patates stokunu olumsuz etkilediğini dile getirdi.

 “Tarım Bakanı kaç ton patates üretildiğini bile bilmiyor”

Namıkkemaloğlu, “Rum tarafına patates gönderecekseydik, bizim iç piyasamızda kaç ton patates olduğunu, ne kadarını gönderebileceğimizi bilmemiz lazımdı. Bunlara belli kriterler getirilmeliydi. Ancak bizim Tarım Bakanlığımız bugün kaç ton patates üretildiğini dahi bilmiyor” diye konuştu.

“Patatesi 1,25’e iç piyasaya vermek yerine 4 TL’ye Güney Kıbrıs’a veriyorlar”

Bazı üreticilerin ürettiği patatesi daha kazançlı olması nedeni ile Güney Kıbrıs’a ithal etmeyi daha mantıklı bulduğu için ürünlerini iç piyasaya sürmeden Güney Kıbrıs’a yolladığını anlatan Namıkkemaloğlu, kontrolsüzlüğün de etkisi ile iç piyasadaki üretimde sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Namıkkemaloğlu, “Bazı üreticiler Ticaret Odası’na giderek ithalat kaydını yaptırıyor ve Güney Kıbrıs’ta fiyat iyiyse ürününü Rum tarafına satıyor. 1,25 kuruşa iç piyasaya verip zarar etmektense, 3-4 TL’ye Rum tarafına vermeyi daha mantıklı buluyor” ifadelerini kullandı.

 “Kıyamet burada koptu”

Tarım Bakanlığı ile patates ithal izninin sadece Patates Üreticileri Kooperatifi’ne verilmesi noktasında 1000 ton noktasında anlaşıldığının altını çizen Namıkkemaloğlu, ilk etapta Türkiye’de hastalık olmayan bir bölgeden 100 ton patates ithalatının yapıldığını kaydetti. Namıkkemaloğlu, gelen 100 tonun dağıtımının tüccarlara ve marketlere yapıldığını ifade ederek, Toprak Ürünleri Kurumu’nun da talepte bulunduğunun ve 7 ton da kuruma verildiğinin altını çizdi. Namıkkemaloğlu, “Kıyamet burada koptu” dedi.

 “Toplatılması için öne sürülen hastalıklar, KKTC’de zaten yıllardır var”

Bazı tüccarların baskısı nedeni ile kooperatife verilen ithal izninin iptali için bilinçli olarak hareket edilerek, patateslerde mantar hastalığının öne sürüldüğünü savunan Namıkkemaloğlu, iddia edilen hastalıkların KKTC’de zaten yıllardır var olan hastalıklar olduğuna dikkat çekti.

Namıkkemaloğlu, “Kıbrıs’ta bu hastalıklar zaten yıllardır var olan hastalıklardır” ifadelerini kullandı. Birilerinin bilinçli olarak patates krizinin yaratılmasına zemin hazırladığının altını çizen Namıkkemaloğlu, bunun yapılmasının amacının da kooperatife verilen ithal izninden rahatsız olan bazı çevrelerin bilinçli olarak kaos ortamı yaratarak kazanç sağlama peşinde olması olduğunu söyledi.

Hem TC hem KKTC makamlarından ithal onayı alan 50 ton patates imha edildi

Daha sonra Toprak Ürünleri Kurumu ile kooperatifin ortak patates ithalatının gündeme geldiğine işaret eden Namıkkemaloğlu, “Bize TÜK ile birlikte ithalat yapmamız söyledi bu defa da. Bu patatesler de, önceki patatesler de Türkiye ve TC makamları tarafından ithalata uygun sertifikası almıştır” diyerek, KKTC Tarım Dairesi onayından da geçmiş olan 50 ton kadar ithal patatesin piyasadan toplanarak imha edilmesinin hiçbir mantıklı açıklaması olmadığını söyledi.

 “Patatesler yıkanarak ülkeye sokuldu”

Bir diğer önemli konunun da ülkeye getirilen patateslerin yıkanarak ülkeye sokulması istemi ve virüslü çıkması olduğunun altını çizen Namıkkemaloğlu, “Evde bile patatesi yıkayıp dışarı koyduğunuzda o patates bozulur. Patatesin üzerinde toprak olmazsa olmaz. Bugün Rum tarafında yıkanarak satılan patatesleri görüyoruz, ondaki amaç toprağı koruma yasası altında işleyişi sağlamaktır. Biz de böyle bir yasa yok” diye konuştu.

 “10 gün sonra yerli ürün piyasaya sürülecek, bazı üreticiler vurgun vuracak”

Ülkenin bilinçli olarak, bazı kesimlerin zorlaması ile patates krizine doğru sürüklendiğini ifade eden Namıkkemaloğlu, patatesin kilosunun 20 TL ve üzeri bir fiyat aralığına fırladığını dile getirdi. Namıkkemaloğlu, yapılmak istenenin 10 gün sonra yerli üretimin piyasaya sürülmesi ile bazı büyük patates üreticilerinin vurgun vurması olduğuna dikkat çekti. Namıkkemaloğlu, “Bizim birliğimiz ve kooperatifle hiçbir ilgisi olmayan birkaç büyük patates üreticisi vurgun vuracak. Hatta Rum tarafından bile patates gelecek kuzeye” dedi.