1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. POLİS SİVİLE BAĞLANMALI!
POLİS SİVİLE BAĞLANMALI!

POLİS SİVİLE BAĞLANMALI!

“Önemli bir disiplin suçu”

A+A-

Afrika gazetesine yapılan saldırı ve Meclis’te meydana gelen olayların ardından polisin yapısı bir kez daha tartışma konusu oldu. Yeni Bakış’a konuşan bazı siyasiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri polisin bu yapısının sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

Deniz ABİDİN

Geçtiğimiz hafta Afrika Gazetesine yapılan linç girişimi ve Meclis’te meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma kapsamında aralarında AK Hataylılar Derneği Başkanı Mehmet İpek’in de olduğu Ahmet Türkmen, Ümit Taş, Oktay Güney, Abdülhadi Doğan ve Bayram Ak’ın olay anında değil de bir hafta sonra tutuklanmasını bazı sivil toplum üyeleri ve parti temsilcileri Yeni Bakış’a değerlendirdi. 

 

Bağımsızlık Yolu Üyesi Rahvancıoğlu:“Kamuoyu vicdanında ciddi bir yara açtı”

Bağımsızlık Yolu Üyesi Münür Rahvancıoğlu, Afrika Gazetesi’ne saldıran ve zarar veren 6 kişinin tutuklanmasında Meclis Başkanı Angolemli’nin ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın etkili olduğunu belirterek, konuya duyarlılık gösterdiklerini ve polisin yasal görevlerini hatırlatıcı  tutum takındıklarını kaydetti. Rahvancıoğlu, 26 Ocak akşamı halkın yaptığı olgun ve demokratik eylemle bu tarz olaylara göz yummayacağını ifade ettiğini belirterek, olayların kamuoyu vicdanında ciddi bir yara açtığını kaydetti.

 

 “Polisin sivile bağlanması gündeme gelmeli”

Rahvancıoğlu, hem halkın tepkisinin hem de Cumhurbaşkanının tavrı birleşince polisin yasal görevini bir hafta sonra yerine getirdiğini belirterek, Afrika Gazetesi önünde cana ve mala kasteden şiddet eyleminin polisin gözü önünde yaşandığını anımsattı. 

Rahvancıoğlu, polisin, gözü önünde gerçekleşen hukuksuz faaliyetlere sessiz kalmaması gerektiğine vurgu yaptı. Rahvancıoğlu, sonradan yapılacak yasal girişimlerin önemli olduğunu, ancak esas olanın o anda yaşananlara müdahale edilmesi olduğunu söyledi. Rahvancıoğlu, böyle bir dudumda Polis Genel Müdürünün görevden alınması gerektiğine dikkat çekerek, bu yaşananların yeniden polisin sivile bağlanması konusunu gündeme getirdiğini belirtti. 

 

“Buna benzer tutuklamalar geçmişte de yaşandı”

YDP Başkanı Erhan Arıklı’nın “Bu uygulama doğdukları yerden ötürü mü?” şeklindeki açıklamasının ise, doğruları içermediğini ifade eden Rahvancıoğlu, geçmişte bankalar krizinin yaşandığı yıllarda da buna benzer tutuklamaların olduğunu anımsattı. Rahvancıoğlu, gerek göç yasası eylemleri sırasında gerekse mudi eylemlerinde çok fazla davaların açıldığını, mahkemeye sevk edildiklerini, suçlu bulunanlar olduğu gibi suçsuz bulunanların da olduğunu kaydetti. Rahvancıoğlu, bu olayda da yine hiçbir köken ayrımının söz konusu olmadığını ifade ederek, Arıklı’nın açıklamasının tam anlamıyla bir manipülasyon olduğunu söyledi. 

Rahvancıoğlu,” Şiddet kimseye fayda getirmez. Türkiyeli Kıbrıslı ayrımı yaparak çatışmadan medet ummak doğru değildir” dedi. 

 

YKP Genel Sekreteri 

Kanatlı:“Akıncı’nın ve toplumsal baskının etkisi var”

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise, hem Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ısrarı hem de toplumsal baskının polisin tutuklamaları yapmasında etkili olduğunu belirtti. Kanatlı, geçtiğimiz pazartesi günü yapılan sosyal medya paylaşımlarının ardından TC Elçiliğinin devreye girerek söz konusu kişilerin serbest kalmasını sağladığını ifade ederek, bir etkiyle toplumsal duyarlılığın ortaya çıktığını söyledi. 

 

“Önemli olan tutuklamalar göstermelik olmasın”

Kanatlı, bugün itibarıyla önemli olanın tutuklamaların göstermelik olup olmadığı olduğunu belirterek, gözaltında olan kişilerin basının önünde açıkça görünen ve de sosyal medyada en çok adı geçen kişi olduğunu söyledi. 

Kanatlı, şunları söyledi, “Bu tutuklamalar bir hafta sonra gerçekleşiyorsa demek ki Polis Genel Müdürü başarısız olduğunu kabul etmiştir. Bu koşullar altında Polis Genel Müdürü istifa etmelidir. Bir ikincisi ise geçici 10’uncu maddeyi artık ciddi olarak konuşmaya başlamamız gerekmektedir.”

Kanatlı, polisin sivile bağlanması, denetlenebilmesi ve şeffaf olması gerektiğine dikkat çekti. 

 

Anonimus Hareketi 

Başkanı Mamalı:“Polisin müdahale etme yükümlülüğü var”

Anonimus Hareketi Başkanı, Avukat Barış Mamalı da, Polisin yetkilerini düzenleyen Polis Yasası’nın 8. ve 85. maddelerini incelediğimiz zaman polisin protesto amaçlı olarak bulunan topluluğa müdahalede bulunma hak ve yetkisi ancak suçüstü teşkil eden bir eylemin varlığı halinde söz konusu olduğunu belirterek, polisin gözü önünde işlenmekte olan bir suç olduğu takdirde polisin buna müdahale etme yükümlülüğünün olduğunu kaydetti. 

 

“Önemli bir disiplin suçu”

Anayasanın üstlerin vermiş olduğu yasadışı veya suç içerikli emirleri astlar tarafından yerine getirilmemesi gerektiğini açıkça vurgulamakta olduğunu anlatan Mamalı, hiçbir polis mensubunun “Emir aldım yapmak zorundaydım” gibi mazeretlerin arkasına sığınarak kanun dışı davranışlarda bulunamayacağını, bulunursa da cezai ve hukuki sorumluluktan paçasını kurtaramayacağını belirtti. Mamalı, suçun işlenmesini önlememek veya suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak bir polisin meslekten çıkarılmasını gerektiren önemli bir disiplin suçu olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti, “Yasal görevini yerine getirmesi gerekirken amirlerinin emri ile bunu yapmaktan imtina eden veya ihmalde bulunan polisler de suç işlemiş olurlar. 22 Ocak günü gözü önünde yığınla suç işlenmesine sessiz kalan polisler ve onlara müdahale etme emri vermeyen veya müdahale etmemeleri için pasif kalan amirler de toptan suçlu pozisyonuna girmişlerdir. Tüm bu yaşananlara rağmen hem suç işleyen mezkur kişiler hem de polis mensupları aleyhine herhangi bir soruşturma açılmaması ibret verici bir durumdur. 

Hukukun üstünlüğüne dayalı bir ülkede kanunsuzların korunması söz konusu olamaz. Bu hukuk mücadelesi ile amacımız hukuka aykırı davranan ve insanımıza haksızlık yapan herkesin yargı önünde hesap vermesini sağlamak, yaptıklarının yanına kar olarak kalmayacağını ortaya koymak ve mağdur olan insanlarımızın uğradıkları acı ve ızdırabı bir nebze de olsa telafi etmektir.”

 

“Kamusal baskı sonucu görevini istemeye istemeye yapmaya başlamıştır”

Barış Mamalı, Polis Örgütünün kendi yetkilerini Kuzey antetli ve General imzalı talimatlar doğrultusunda kullanmaktan men edildiğinin gün gibi açık olduğunu dile getirdi. 

Gerek cuma günkü muazzam yürüyüş gerekse Cumhurbaşkanının olayın üzerine gitmesi karşısında Polis Örgütü’nün olaydaki failleri tutuklamak zorunda kaldığını belirten Mamalı, “Kamusal baskı sonucu görevini istemeye istemeye yapmaya başlamıştır. Bu da bir kez daha göstermiştir ki Polis Örgütünün ipleri fiilen bizim elimizde değildir” diye konuştu. 

Mamalı, “Son yaşanan vahim olaylar ve polisin bu basiretsiz duruşu karşısında ciddi endişeler taşımaktayız” diyerek, “Benzeri durumlar karşısında halkımızı koruyabilmek adına tedbirler almamız elzem olmuştur. Polis mademki suçüstü halinde tutuklama yapmıyor ya da suçun işlenmesini engellemiyor, bu görevi bizler üstlenecek gibiyiz. Meydanı kendini bilmez bu vandallara ve halk düşmanlarına bırakacak değiliz” dedi. 

Mamalı, suç işleyenleri bizzat vatandaşın durdurma zamanının geldiğine vurgu yaparak, KKTC vatandaşlarının Anayasa ve yasal zeminde sahip oldukları “tutuklama yapma yetkileri” bulunmakta olduğunu belirtti. “Ülkede yaşayan herkesin suçüstü halinde yani suç işlenirken o suçu işleyen kişiyi tutuklama hak ve yetkisi vardır” diyen Mamalı, bu yetkinin kanun gücüyle tanındığını, Fasıl 155 Ceza Mahkemeleri Usulü Yasası’nın 15’inci maddesinin özellikle bu yetkiyi düzenlemekte olduğunu kaydetti. 

 

“Polis ve Başsavcılık tutuksuz yargılanmalarını talep etti”

Barış Mamalı, dünkü mahkeme safhasında Polis Örgütü’nün tutukluların serbest kalıp tutuksuz yargılanmasını talep ettiğini, Başsavcılığın da bu düşüncede olmasına rağmen Yargıcın zanlıların yargılanıncaya kadar ve her halükarda 1 ayı geçmeyecek bir süre cezaevine gönderilmelerine karar verdiğine dikkat çekti. 

 

“İstinafa taşıma hakları var”

“Yargıcın bizim hukuk sistemimizde böyle bir takdir yetkisi bulunmaktadır” diyen Mamalı, “Yeterli gerekçe bulunması halinde iddia makamının talep etmese dahi Yargıç resen bu şekilde karar üretebilir. Bu noktada zanlıların bu kararı istinafa taşıma hakları da bakidir” diye konuştu.

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.