1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. RAPORLAR KAYBOLDU!
RAPORLAR KAYBOLDU!

RAPORLAR KAYBOLDU!

"Suçlular ortaya çıkarılmalı!"

A+A-

Özge Kizir

Geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) Meclis Araştırma Komitesi tarafından hazırlanan rapor CTP tarafından “yanlı” olarak nitelendirilirken, Afet Özcafer, o dönem başkanı olduğu komitenin hazırladığı raporun da CTP tarafından eleştirildiğini ifade etti. Teslim ettikleri raporun ortadan kaybolduğunu ifade eden Özcafer, “Komitelerde raporlar hazırlanıp veriliyor ve meclise sunuluyorsa, o raporun ne olduğu hakkında bilgi alamıyorsak, bundan sonra hiçbir komitede hiçbir milletvekili boşuna uğraş vermesin” dedi.

O dönem hazırladıkları rapor hakkında konuşan Özcafer, “Genel olarak bizim kurum ve kuruluşlarımızın düzgün bir şekilde denetlenmediğini, zamanın Maliye Bakanı Ahmet Uzun’un KTHY’nin durumunun kötüye gittiğinden haberdar olduğunu, tüm partililerin bunu bildiğini ve hatta dönemin maliye bakanının ‘KTHY nasıl kurtulur’ diye bir çalışma yaptırdığını ortaya koyduk. CTP’yi suçlayıcı bir rapor hazırlamadık. Sadece KTHY’nin muhasebesinden ve alabildiğim rakamlar üzerinden gelir giderleri ortaya koyarak bir rapor hazırlattık” şeklinde konuştu.

Komite raporu kayboldu

KTHY Araştırma Komitesi’nin eski Başkanı eski milletvekili Afet Özcafer, “Meclise gerekli raporu hazırladık ve teslim ettik. Ondan sonra erken seçime gidildi. Ama tekrar sorduğum zaman meclisteki raporun ne olduğundan kimsenin haberi yoktur. Meclisteki komitelerde raporlar hazırlanıp veriliyorsa ve meclise sunuluyorsa, o raporun ne olduğu hakkında bilgi alamıyorsak, bundan sonra hiçbir komiteye hiçbir milletvekili girmesin boşuna da uğraş vermesin” şeklinde konuştu.

“KTHY nasıl kurtulur’un çalışması yapıldı…”

Özcafer, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Meclis kürsüsünden de KTHY’nin batışıyla ilgili bazı bulguları dile getirmiştim. Çünkü yine Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından tepkiler vardı. Genel olarak devlet tarafından bizim kurum ve kuruluşlarımızın düzgün bir şekilde denetlenmediği, zamanın Maliye Bakanı Ahmet Uzun’un CTP döneminde KTHY’nın durumunun kötüye gittiğinden haberdar olduğu, tüm partililerin bunu bildiği ve hatta dönemin maliye bakanının ‘KTHY nasıl kurtulur’ diye bir çalışma yaptırdığı yer alıyordu. O dönemde belli bir miktar ödeyerek karşılığında bir rapor hazırlatmıştı. 

“Hepimizin halk olarak buna sahip çıkması gerekir”

Orada masrafların kısılması, tasarruf yapılması gerektiğine ve KTHY’nın kurtulmasıyla ilgili gerekli çalışmanın yapıldığını biliyoruz. ‘Bunu biliyordunuz da neden yapmadınız’ diye sorduğumuz zaman tabi ki ayaklanıyorlar. Fakat bu, bu ülkenin hava yollarıdır. Hepimizin halk olarak buna sahip çıkması gerekirdi. Ben orada raporu yaparken amacım hiçbir zaman partizanlık yapmak değildi. Dolayısıyla CTP’yi suçlayıcı bir rapor hazırlamadım. Sadece KTHY’nin muhasebesinden ve alabildiğim rakamlar üzerinden gelir giderleri ortaya koyarak bir rapor hazırlattık.

“Hangi yolsuzluğun hesabı soruldu?”

Arkadaşlar maalesef buna itiraz ediyorlar. Dolayısıyla daha sonra bu rapor ortaya çıkmadı. Bu gibi konulara Sayıştay ve Ombudsman’ın da el atması gerekir diye düşünüyorum. Onu da açıkladık ve dedik ki, bu ülkede şimdiye kadar hangi yolsuzluğun yapıldığı tespit edildi de neticesinde suçlular ortaya çıkarıldı, halkın önüne çıkarıldı veya cezasını aldı? Böyle bir olay yaşanmıyor. 

“Denetim eksikliği var, partizanlık var”

Maalesef denetim eksikliği vardır. Bunu altını çize çize söylüyoruz.  Partizanlık var diyoruz. Hangi siyasi parti gelirse gelsin kurumsallaşmamış bir yapı vardır. Birkaç kişinin sözüyle alınan kararlar ve yönetim kurulunun kararlarında eksiklikler vardır.”

“Suçlular ortaya çıkarılmalı”

Özcafer, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Bütün bu çalışmaları ortaya koyduk. O dönemde yanlış yapılan masraflar vardı. Kurumun, 2008’den 2009’a kadar muhasebesi yok! Onun yerine syder programı getirildi ve onu da doğru uygulayamadılar. Biletleri kesemediler, işlem yapamadılar ve kurumu büyük zarara uğrattılar. Muhasebenin bulunamaması bile kurumdaki laçkalığı göstermek açısından yeterli bir nedendir diye düşünüyorum. O dönem kimler görevdeyse, onlara bir yaptırım uygulanması gerek. Bu işin üzerine ciddiyetle gidilmeli ve suçlular ortaya çıkarılmalı. Şayet Ulusal Birlik Partisi döneminde bunlar yaşanmış olsaydı, ben yine aynı kararlıkla üzerine giderdim. Bizim ortak malımız olan kurumlara, parti ayrımı gözetmeden, popülizm yapmadan sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum.”

Haberal Kıbrıslı

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.