Hükümet programını değerlendiren Ekonomist Ünal Akifler,  programda, kısa vadede ekonomiyi rahatlatacak bir veri görmediğini belirterek, hükümetten uzun vadede ekonominin temelini oluşturacak icraatları yapılmasını beklediğini ifade etti.

Akifler, koalisyon hükümetinin üçlü kararname ve partizanlığı ortadan kaldırarak, terfilerin ise adaletli olması için bir mekanizma kurmayı başarması durumunda ekonomiye de katkı sağlayacağını belirtti

Akifler, “Güvenoyunu aldılar. Reformları gerçekleştirmeye başlasınlar. Lüzumsuz masrafları kıssınlar. Asgari ücreti artırsınlar. Hayat pahalılığını iki ayda bir belirlesinler. İstikrar fonunu işletsinler. Fiyatlara getirebildikleri kadar istikrar getirsinler, gelen parayı harcamasınlar” diye konuştu

Deniz ABİDİN

Hükümet programını değerlendiren Ekonomist Ünal Akifler, vatandaşın alım gücünü kısa vadede rahatlatacak bir icraat göremediğini ancak kangrenleşmiş adaletle ilgili tedbirlerin programda göze çarptığını belirterek, bunun da ekonomi için önemli olduğunu söyledi. Ünal Akifler, üçlü kararnamelerin kalkacağının ifade edilmesinin direkt olarak ekonomiyle bağlantısı olmasa bile, bunların ekonomi için önemli konular olduğunu kaydetti. Akifler, ekonomiyi olumlu etkileyen, üretimi artıran, harcamaları azaltan, bütçeyi dengeleyen konuların önemine dikkat çekti. Ünal Akifler, hükümet programında icraat yapmak adına öncelikli konuların yer alması gerektiğini belirterek, adaletin sağlanması, mahkemelerin davaları süratle sonuçlandırması, ihtisas mahkemelerinde ticari konuların düzenlemesi gibi konuların, ekonomiye olumlu etki yapacağını kaydetti.

“Adalet olmayan yerde ekonomistlere ihtiyaç olmaz”

Akifler,  bu unsurların ekonominin alt yapısını oluşturduğunu anlatarak, bunların ardından yatırımların yönlendirilmesi, bütçe dengesinin düzenlenmesi ve rasyonel kararların nasıl alınacağıyla ilgili başlıklarla devam edilmesi gerektiğini söyledi. Akifler, bu nedenle adaletin çok önemli olduğuna işaret ederek, adalet olmayan yerde ekonomistlere de ihtiyaç olmadığını kaydetti.

“Böyle bir ülkede ekonomi olmaz”

Akifler, adaletle kastettiğinin, hırsızlıkların, peşkeşin ortadan kalkması, mahkemelerin caydırıcı olması, ticari kira davalarının özel bir mahkemede neticelendirilmesi olduğunu belirterek, insanların ürettiği kadar tüketeceğini bilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Akifler, ülkede aksine, hiç üretmeden Rumların mallarına el konulduğunu, buna karşın mallarını kaybedenlerin de azımsanmayacak kadar çok olduğuna dikkat çekerek, “Böyle bir ülkede ekonomi olmaz” diye konuştu.

“Gümrük vergileri düşürülmelidir”

Ünal Akifler, “Türk Lirasının değer kaybetmesi bizim suçumuz değil” diyerek, ya Türk Lirası kullanmaktan vazgeçileceğini ya da fiyatların ani olarak yükselmesine karşı bazı tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

 Akifler, şöyle devam etti, “Gümrük vergileri düşürülmelidir. Asgari ücret daha güncel hale getirilmelidir. Hayat pahalılığı ise, her iki ayda bir düzenlenmelidir. Türk Lirasından şu an için vazgeçemeyeceksek bunlar tedbir olarak uygulanabilir. Ancak hükümet programında bu konularda net bir madde yok.”

“Kısa vadede bir rahatlama görmüyorum”

Akifler, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın, daha önce denk bütçeyi oluşturacağını açıkladığını, ancak denk bütçenin çok kolay bir iş olmadığını söyledi. Akifler, denk bütçeyi gereksiz harcamaları keserek oluşturmak gerektiğinin altını çizerek, yaşananlar ele alındığında ülkede ekonomik anlamda kısa vadede bir rahatlama görmediğini kaydetti. Akifler, uzun vadede ekonominin temelini oluşturacak icraatların yapılmasını yeni hükümetten beklediğini ifade etti. Akifler, hükümet programında yer alan para, kambiyo ve inkişaf sandığı işleri dairesi teşkilat yapısının güçlendirilmesi ifadesine de değinerek, “Bu daire ne yapıyor? Para basmıyoruz, dövizi kontrol etmiyoruz. Bu daireye ne gerek var?” diye sordu.

“Ekonomiye katkı sağlayacak icraatlar yapılmalıdır”

Ekonomist Akifler, devlette görev yaptığı dönemde fiyat istikrar fonunu hayata geçirdiğini, ancak bunun devamını bugün kadar hiçbir hükümetin getirmediğini ifade etti. Ünal Akifler, fonda biriken paranın kullanılmadığını, memurlara harcandığını kaydetti.

Akifler, yeni hükümetin üçlü kararnameyi, partizanlığı ve terfilerin adaletli olması için bir mekanizma kurmayı başarması durumunda ise,  bu gelişmelerin ekonomiye de katkı sağlayacağını belirtti. Akifler, kamu reformunun da son derece önemli olduğuna işaret ederek, mahkemelerin yükünü azaltacak yöntemlerin de bir an önce bulunması gerektiğini vurguladı.  

“Vatandaş da yozlaştı”

Açıklamalarında, insanların üretime teşvik edilmesinin önemine de değinen Akifler, “Üretirsem tasarruf edersem gelişebilirim” mantığının genç nesillere yerleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ünal Akifler, şunları söyledi, “Bu konular reform isteyen, kangrenleşen konulardır. Hükümet çok iddialı geldi. Şimdi bunlar da yapamazsa, artık güneş yüzü görmemeleri gerekir. Bir daha seçilmemeleri gerekir. Ne kadarını yapacaklarını göreceğiz. Ancak görüyoruz ki vatandaş da yozlaştı. Özellikle UBP’nin bu kadar çok oy almasının sebebi mal dağıtımıdır. Haksız yere eşdeğer vermedir. Gelişi güzel vatandaş yapmaktandır. Bu sayede üretmeden zenginler yetiştirdik. Demek ki bu şekilde bu kadar oy alarak ilk sırada çıkabiliyorlar. Rum’dan kalan mallar toplum menfaatine kullanılmadı, bazı kişilerin menfaatine seçilmelerine yardımcı olmak maksadıyla kullanıldı. İşte bu şekilde toplum yozlaştı, üretim aksadı.”

“Rekabet Kurulu iş yapmıyor”

“Üretimin devamlı olabilmesi için rekabet edebilirlik şattır” diyen Akifler, ülkede bir rekabet kurulunun olduğunu, ancak iş yapmadığını savundu. “Uçak şirketleri anlaşır, fiyat biçer. Çok pahalı ücretlere insanlar yurt dışına çıkıyor” diyen Akifler, “Rekabet kurulu ne yapıyor?” diye sordu. Akifler, üniversiteler başta olmak üzere rekabet edilebilir olması gerektiğini belirterek, “Üniversitelerin bir seviyesi olmalıdır. Ucuz olmalıdır, daha makul kiralarda öğrencilerin kalabileceği yerler olmalıdır. Tüm bunlar ekonominin alt yapısını oluşturur” dedi.

 “Lüzumsuz masrafları kıssınlar, İstikrar Fonunu işletsinler”

Ünal Akifler, “Güvenoyunu aldılar. Reformları gerçekleştirmeye başlasınlar. Lüzumsuz masrafları kıssınlar. Asgari ücreti artırsınlar. Hayat pahalılığını iki ayda bir belirlesinler. İstikrar fonunu işletsinler. Fiyatlara getirebildikleri kadar istikrar getirsinler, gelen parayı harcamasınlar” şeklinde konuştu.

Yeni Bakış