Safa Grup, elektrik santralinin bacasına filtre koymaması sonucunda hava ve denizi kirletmesi nedeniyle bölgede büyük çevre felaketine yol açan AKSA’ya tazminat davası açmaya hazırlanıyor


KKTC’de, AKSA elektrik santralinin yarattığı çevre felaketi tüm hızıyla sürerken, AKSA elektrik santralinin bacasından çıkan zehirli duman sadece doğanın ekolojik yapısını bozmakla kalmayıp, bölgede yaşayanlara da büyük zararlar veriyor. Özellikle bölgeye yatırım yapan iş adamları AKSA elektrik santraline söz verilmesine rağmen filtre takmaması sonucunda büyük zarara uğruyor.

İskele bölgesinde büyük yatırımlar yapan Safa Grup, AKSA elektrik santralinin bölgede yarattığı çevre kirliliğinden en çok zarara uğrayanlardan biri oldu. AKSA’nın söz vermesine rağmen elektrik santraline filtre takmaması sonucunda bölgedeki deniz ve çevre kirliliğinin sürmesi üzerine Safa Grup, İngiltere’deki avukatına talimat vererek AKSA’ya 200 milyon sterlinlik tazminat davası açmaya hazırlandığını açıkladı.

Elde edilen bilgilere göre, 22 Ekim 2013’de Safa Grup’un İngiltere’deki avukatı AKSA’ya gönderdiği ihtar mektubunda, 14 güne kadar AKSA’nın sigortası ve avukatından bir yanıt gelmediği takdirde 2014 yılının Ocak ayında 200 milyon sterlin tazminat davası açacağını bildirdi.

İhtar mektubu öncesinde Safa Grup yetkilileri uzlaşmak için İstanbul’daki AKSA ofisinde telefonla hem başka aracılarla bir uzlaşmaya çalışmalarda bulunduysa da bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine Safa Grup İngiltere’deki avukatına AKSA aleyhine dava açma yetkisi verdi.

Safa Grup’un Avukatı tarafından AKSA’ya gönderilen ihtar mektubunda şu bilgilere yer verildi: “Safa Grup İskele – Boğaz bölgesindeki yatırım potansiyelini 2003-2004 yıllarında ilk gören şirketti. Şu ana kadar en büyük yatırımları bu bölgede Safa Grubu yaptı. Safa Grup İskele ve Bafra bölgesinin turizme açılma potansiyelini o zaman görmüştü. Daha sonra açıklanan İskele-Boğaz bölgesine turizm teşvikleri de bu bölge için verildi. Boğaz bölgesinin özelliklerinin bir tanesi de Fasıl 96 olması. Buna göre genel olarak inşaatlar arazi üzerine yüzde 35-50 oranı arasında yapılabiliyor ve yükseklik sınırlaması 2-3 kat olabiliyor. Ancak Fasıl 96’da bu oran yüzde 220’ye çıkabiliyor ve yüksek binalar da yapılabiliyor.

EN BÜYÜK SIKINTI AKSA

Ancak en büyük sıkıntı AKSA’nın Kalecik’te 2003 yılında elektrik santralı kurmasıyla başladı. AKSA elektrik santralinin bacasından çıkan dumanlar filtre olmaması nedeniyle bölgede büyük bir çevre kirliliği yarattı. Ancak yapılan araştırmalarda göründü ki, 2003 yılında kendilerine verilen izine ilaveten filtre takmaları da şart koşulmuştu. Takmadıkları sürece de kendilerine para cezası veriliyordu.

“SANTRALE FİLTRE TAKILACAK SÖZÜ VERİLDİĞİ İÇİN YATIRIM YAPTIK”

Safa Grubunun yaptığı araştırmalarda kısa bir zamanda AKSA grubunun elektrik santraline filtre takarak, zehirli dumanları ortadan kaldıracağı bilgisi alınmıştı. Bunun neticesinde Safa Grubu oraya büyük yatırımlarına başlamıştı. İlk aşamada 350 dönüm bir arazi satın aldı. Satın alınan arazileri hem deniz kenarında hem de deniz kenarının 1 km üzerinde şimdi Safa Köy denilen yerlerde bulunuyor. . Bu araziler AKSA elektrik santralinin 2 – 3 km. mesafesi içerisinde yer alıyor.

BİR MİLYAR STERLİNLİK ARAZİ

Bu 350 dönüm yarım milyona yakın bir metrekaredir. Ve bu arazi içerisine fasıl 96’nın verdiği izinle 1 milyon m2’den fazla kapalı alan yapılabilir. Şu anda bu bölgede inşaatlar 1000 sterlin metrekaresi satılmaktadır. 1 milyon metrekareyi 1000 sterlin metrekaresi satılacak olursa 1 milyar sterline tekabül etmektedir. İnşaatlarda genellikle satın fiyatının yüzde 20-25 oranı araziye ödenmiş oluyor. Bu da 200-250 milyon sterline tekabül ediyor.

İHMALKARLIK VE YASALARA AYKIRILIK

AKSA’nın ihmalkarlık ve yasalara aykırı elektrik santralindeki bacasına filtre takmaması bölge halkını rahatsız etmektedir. AKSA’nın 2003 yılındaki yapılan anlaşmada en az Avrupa Birliği’nin standartlarına uymak amacıyla alınması gereken tedbirler vardı. Ancak AKSA, gereken tedbirler almayarak ceza verme yolu seçmiştir.

SÖZÜNDE DURMADI

2009 yılında UBP hükümeti iktidara geldiği zaman AKSA gerekli tedbirleri alarak filtre koyacaklarını bidirmişti. 2011 yılında dönemin Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel yaptığı bir açıklamada, AKSA’nın kendilerine filtre sipariş verilip en yakın zamanda takılacağının sözünü verildiğini bildirmişti. En geç 2012 yılının başlangıcında bu filtreler devreye girecekti. 2013 yılında AKSA, elektrik santraline filtrelerin konulduğunu ve kullanıldığı beyanatında bulunmuştu. Bu beyanattan az bir zaman sonra bölge halkı AKSA elektrik santrali bacalarından zehir saçıldığını farkına vararak yetkililere bir kez daha uyarıda bulundu. 16 Temmuz 2013’te Çevre eski Bakanı Mehmet Harmancı verdiği beyanatta hiç bir filtrenin takılmadığını açıkladı.

AKSA BİLEREK YANLIŞ BİLGİLER VERDİ

Görünüyor ki, AKSA bilerek yanlış bilgiler vermiştir. İhmalkarlık vardır ve yasalar çiğnenmiştir. 13(1)(a) 34(1)(b) 18/212 Çevre Yasasına aykırı hareket edilmiştir. Çevre krililiğininden ihmalkarlık nedeniyle AKSA’nın kapatılma konusunun hükümet tarafından konuşulduğu da bilgimize getirilmişti.

Şimdiki Çevre Bakanı Hamit Bakırcı da GAÜ’de bir konferansa yaptığı konuşmada ülkemizdeki elektrik santrallerinin hiç birinde filtre olmadığı da vurgulamıştı. Çevre Bakanlığı Müsteşarı da bacalardan zehir akıyor şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.

15 Temmuz 2013’te AKSA’ya getirilen akaryakıt, dikkatsizlik sonucunda denize akmıştı ve bunun neticesinde AKSA’ya KKTC hükümeti zarar görenleri vermesi için para cezası vermişti.

AKSA şirketi son zamanlarda denize akan akaryakıtın yüzde 90’ının temizlediğini söylemişti ancak bir defa daha AKSA’nın yanlış bilgi verdiği ortaya çıkmıştı.

“AKSA KELİMELERLE OYNUYOR”

Çevre Bakanı Hamit Bakırcı yaptığı bir açıklamada, AKSA’nın kelimelerle oynadığı deniz altındaki kirliliğin temizlenmediğini belirtmişti. Aynı zamanda deniz kenarındaki kayalıklarda ‘yapılacak çok daha iş var’ demişti.

Hala daha şu anda Aralık ayında olunmasına rağmen İskele bölgesinde 50’ye yakın kişi bu temizlik işleriyle uğraşıyor. Bu kadar insan temizlik çalışması yaptığına göre 3 ay önce

AKSA’nın yaptığı açıklamada ‘yüzde 90’ı temizlendi’ dedikleri bir kandırmaydı.
Çevreye verdiği kirlilikten dolayı 22 Temmuz 2013’de, hükümet içerisinde AKSA’nın bölgeye verdiği zarardan dolayı kapanması dahi gündeme getirilmişti ve başsavcı ve polise giden mektupta mesul şahısların cezalandırılması istenmişti.

Safa Grubu’nun yarım kalmış oteli bu bölgede yer almaktadır. Safa Grubu’nun diğer projeleri için bulduğu yatırımcıların ve o yatırımcıların yaptıkları araştırma neticesinde verdikleri raporlarda her ne kadar da yatırım yapmak isteseler de, AKSA’nın çevre kirliliğinden dolayı Safa Grupla birlikte yatırımlarından vazgeçmeleri olmuştur. Bu arada 1 milyar sterline yakın değeri olan bir yatırım da AKSA’nın çevreye verdiği kirlilikten tehlike girmektedir.”

Avukat mektubunun sonunda, Safa Grubunun uğradığı zararların sonucunda beraberinde getireceği yatırımcıların yatırımdan vazgeçmesi ve gelecekteki yatırımların tehlikeye girmesinden dolayı AKSA’ya 200 milyon sterlinlik dava açılacağını belirtti.

Star Kıbrıs