Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Süleyman Gürcafer, Her yıl 250 -300 adet restoranın el değiştirdiğine dikkat çekerek, “daha fazla restoran açılmasına ihtiyaç yoktur” dedi.

Sektörde meslek tanımı olmadığını belirten Birlik Başkanı Gürcafer, “Kişiler hiçbir sertifikası olmadan kafeterya veya büfe diye işletme ruhsatı alıyor. Fakat ertesi günü menüsüne 20 çeşit yemek koyarak restorancılık hizmeti yapıyor” şeklinde konuştu.

RES-BİR Asbaşkanı Alpay Orhan Güvenlier ise, restorancıların en büyük sorunlarından birinin günden güne açılan ve 1 yılda 3 katı çoğalan restoran sayısı olduğuna dikkat çekti.

Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Süleyman Gürcafer ve Asbaşkanı Alpay Orhan Güvenlier Kıbrıs Postası’na açıklamalarda bulunarak sektörün sorunlarını anlattı. Restoran sayısının fazlalığından dolayı rekabet edemeyen işletmecilerin kötü durumda olduğunu belirten Res-Bir yönetimi, birçok restoranın yıl içinde kapattığını veya el değiştirdiğini söyledi.

“Her yıl 300 restoran el değiştiriyor”

Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Süleyman Gürcafer, Her yıl 250 – 300 tane restoran el değiştirdiğine dikkat çekerek, “Restoranların biri açılırken diğeri kapanıyor ve yahut kapatanın yerine hemen bir başka restoran açılıyor. Piyasada restoranların fazla olmasından ve iş azlığından dolayı rekabet edemedikleri için işletmeciler restoranı kapatmak zorunda kalıyor. Piyasada oldukça fazla restoran olmasından kaynaklı daha fazla restoran açılmasına ihtiyaç yoktur. Bu sorunun önüne geçilebilmesi için Bakanlığın ve Belediyelerin Res-Bir’le birlikte çalışarak çözüm üretmesi sonucunda aşılabilir. Yasaya göre Belediyeden işletme ruhsatı alan her işletmenin Res-Bir’e üye olma zorunluluğu vardır. Fakat Belediyeler hiçbir kriter koymadan işletme ruhsatı vermektedir, Mutfağı denetlese de bunun bir sertifikasyon sistemine bağlanmalıdır, restorancılığa girmek herkes için bu kadar kolay olmamalıdır” dedi.

“Restoran 100 bin TL zararla kapatıyor”

Sektörde meslek tanımı olmadığınıbelirten Gürcafer, “Kişiler hiçbir sertifikası olmadan kafeterya veya büfe diye işletme ruhsatı alıyor.Fakat ertesi günü menüsüne 20 çeşit yemek koyarak restorancılık hizmeti yapıyor. Bunların açıldıktan sonra denetimi oldukça zordur. Bunlar tanımlanırsa ve Res-Bir’e üye olma zorunluluğu belediyelerden önceye alınırsa, o zaman sertifikasyon sistemi getirerek herkesin kolayca mesleğe girmesi engellenecek, hal böyle olunca hem mevcut restoranlar, hem de bu sektöre yeni girecek olanlar korunmuş olur. Her devralan işletme yaklaşık 80 bin veya 100 bin TL zararla kapatıyor. Örnek verecek olursak MağusaSalamis yolu üzerinde her yıl 15-20 işletme el değiştirir, hatta bir yıl içerisinde 2-3 defa el değiştirdikleri de olur” şeklinde konuştu.

“Gazinolar sektöre darbe vuruyor”

Gürcafer, sektörün bir diğer sorunu şu şekilde açıkladı; “Gazinoların yurtdışından gelen müşterilerine yemek vermesi gerekirken ve KKTC vatandaşlarının gazinolara girmesi yasak olmasına rağmen, vatandaşlarımızın gazinolara elini kolunu sallayarak girmesi de sektöre darbe vuruyor.Biz Res-Bir olarak polisimizi göreve davet ediyoruz KKTC vatandaşının gazinolara girmesine müsamaha gösterilmemesini istiyoruz. Bunun da yolu yasal düzenlemeyle geçmesi gerekiyor, sadece gazinoya giren vatandaşın yanında gazino sahibinin de cezalandırılması gerektiğine inanıyoruz.”

“İşletme kredisine ihtiyaç var”

Gürcafer sözlerine şu şekilde son verdi; “Restoran açılımının bu kadar kolay olmaması için bununla ilgili bir çalışma yapılması gerekir ki geçtiğimiz günlerde Bakanla birlikte bir toplantı yaparak yasa tadilatına gidilmesini kararlaştırdık. Eğer yasa tadilatı gerçekleşirse yapılacak olan düzeltmelerle bu sorunun önüne geçileceğine inanıyoruz. Böylelikle rekabet edebilecek duruma geleceğiz. Bunun yanında bugün sektörün yatırım kredisine değil işletme kredisine ihtiyaç vardır. Maalesef devletimiz hep yatırım kredisi başlıkları altında kredi açıyor. Mevcutların zaten yatırıma ihtiyacı yoktur herkes yatırımını yapmıştır.”

“Restoran sayısı 1 yılda 3 kat arttı”

Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (RES-BİR) Asbaşkanı Alpay Orhan Güvenlier, restorancıların en büyük sorunlarından birinin günden güne açılan ve 1 yılda 3 katı çoğalan restoran sayısı olduğunu vurgulayarak, “2014 yılında birliğe kayıtlı 380 civarında restoran varken 2015 yılına gelindiğinde bu sayı 1000’i de geçmiştir.Bu sorun ancak devlet politikası haline geldiği takdirde çözülür. Yeni bir mekân açılmadan önce ilk izin ve denetim mercinin RES-BİR olması lazımken bu izinlerin rutin işlemleri belediyeden başlıyor. İlk etapta restoran açmak isteyen bir kişin restoranı açmak istediği yerin yapısı incelenerek, hafta sonu veya gün içinde ne kadar turist, ne kadar yerli kesim veya çalışan kesim bu bölgeyi ziyaret ediyor veya bu restoranların kaç tanesinde durma ihtiyacı duyuyor diye araştırılması ve iznin ona göre verilmesi gerekiyor. Eğer o bölgede gereğinden çok restoran varsa açılma izninin verilmemesi gerekiyor” diye konuştu.

“Turizm tanıtımları yetersiz”

Sektörün bir diğer sıkıntısının yabancı ülkelerden gelen müşteri profili olduğunu belirten Güvenlier, “ Müşteri profilini daha genç yaşlara çekmediğimiz takdirde oldukça büyük sıkıntılar yaşamaya devam edeceğiz. Müşteri profili 25-35 yaş, 35-45 yaş ve 50 yaş ve üzeri olarak oluşur, bizim ülkemize gelen müşteri profili yüzde 80’i ise 50 yaş ve üzeri turistlerdir ve bu insanlara verebileceğimiz sadece doğal güzelliklerdir. Bunun yanında Avrupa ülkelerinde yapılan turizm tanıtımı, temsilcimiz olmasına rağmen yetersiz. Takıntılı olduğumuz İngiltere piyasası dışında diğer Avrupa ülkelerinde de tanıtıma ağırlık vermeli ve başka ülkelerden turistleri de ülkemizde ağırlayabilmeliyiz.Gözlemlerime göre Rusların ve Norveçlilerin İngilizlere göre daha fazla para harcamayı sevdiğini söyleyebilirim” dedi.

“Durum oldukça vahim”

Güvenlier, sözlerine şu şekilde son verdi; “Gazinolarda verilen açık büfe yemekler ve büyük marketlerde satılan yiyeceklerle bu mekânlar da restoran hizmeti veriyor. Bu mekânlar doğal olarak restoranların kötü gidişatını daha da ileriye götürmesine sebep oluyor, çünkü biri bedava yemek verirken, diğeri de uygun fiyatlara yemekler satıyor. Bunun yanında sektörü desteklemek adına sadece kahvaltı veren butik otellerin çoğaltılması lazımdır ki turisti esnafa yöneltelim ve sorunları bir nebze olsun çözebilelim. Sektörün sorunları saymakla bitmiyor. Yurt dışından gelerek ülkemize yerleşen yabancıların da Kıbrıslı Türkler adına açtıkları restoranların varlığı gelen İngilizlerin veya turistlerin onları tercih etmesine sebep oluyor. Bu işletmelerin mekân sahipleri ve işletmecileri yabancı olsa da mekânı KKTC vatandaşının üzerine işletme izni almaları ancak denetimlerle önüne geçilmesi gereken bir sorundur. Durum o kadar bir vahim ki bugün 880 civarında faal üyemin yüzde 80’i vergi dairesine ve sigortalar borçludur.”

Kıbrıs Postası