1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. RİTİM BOZUKLUĞU BİLİNİYORDU
RİTİM BOZUKLUĞU BİLİNİYORDU

RİTİM BOZUKLUĞU BİLİNİYORDU

Ani ölümü ile Kuzey Kıbrıs’ı yasa boğan genç

A+A-

Acılı baba İbrahim Güren: “Oğlum Ogün’ü önce Burhan Nalbantoğlu Hastanesi'ne götürdük, bir de YDÜ Hastanesi’nde bir profesöre gösterdik. Kesin olarak bir bulgu tespit etmemesine rağmen bize ‘Rahatsızlığın tespiti için bir operasyon yapmamız gerekecek’ dedi. Ancak bize ‘futbol oynamasında bir sakınca yok’ deyince rahatladık. Hatta bana şaka yollu takılarak ‘Ogün’ü Beşiktaş’a transfer edelim’ dedi.”

İbrahim Güren feryat etti: “İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Neden Ogün’ün rahatsızlığının takibi yapılmadı? Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde bir ritim bozukluğu ortaya çıktıysa bizi neden yönlendirmediler veya Ogün’ün futbol oynamasını neden engellemediler?”

Ogün Güren’in geçtiğimiz Şubat ayında muayenesini yapan Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu: “Ogün’ün kalbinde bir delikçik olma olasılığına karşı bir tetkik yapılması için ailesine ‘TEE’ yapılması için randevu verdik. Ne yazık ki bu randevu için hastaneye gelip bunu yaptırmadılar.”
 
Akdeniz Köyü sakini 19 yaşındaki Ogün Güren’in ani ölümü Kuzey Kıbrıs’ı yasa boğarken, genç futbolcunun ölümünün ardındaki sır perdesi henüz aralanamadı. 2. Lig takımlarından Denizli Spor’da 2010 yılından beri lisanslı resmi futbolcu olarak top koşturan Ogün Güren’in 2013-2014 sezonu için lisansını alamadan hayatını kaybettiği belirtildi.
 
Haberal Kıbrıslı’nın yaptığı araştırmada geçtiğimiz yıl Şubat ayında Ogün Güren’in ritim bozukluğu rahatsızlığı yüzünden Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Hastanesine müracaat ettiği ve burada bazı tetkiklerin yapıldığı öğrenildi. Daha sonra oğlunu YDÜ Hastanesi’nde bir profesöre muayene ettiren, aynı zamanda Akdeniz Köyü Muhtarı olan acılı baba İbrahim Güren gazetemize şöyle konuştu:
 
“Futbol oynaması neden engellenmedi?”
“Oğlum Ogün’ü önce Burhan Nalbantoğlu Hastanesine götürdük, orada bazı tetkikler yapılmasına rağmen bir de YDÜ Hastanesi’nde bir profesöre gösterelim dedik. Yaptığı muayenede kesin olarak bir bulgu tespit etmemesine rağmen bize ‘Rahatsızlığın tespiti için bir operasyon yapmamız gerekecek’ dedi. Ancak bize ‘futbol oynamasında bir sakınca yok’ deyince rahatladık. Hatta bana şaka yollu takılarak ‘Ogün’ü Beşiktaş’a transfer edelim’ dedi. O profesör bana ‘Çocuğunun futbol oynaması sakıncalı’ dese idi ben çocuğumu asla oynatmazdım. Çocuğum antrenmandan eve geldi, birden yere yığılıp öylece kaldı ve çocuğumu son kez kucağıma alıp bir araçla askeri hastaneye yetiştirdik ama sonuçta oğlumu kaybettim. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Neden Ogün’ün rahatsızlığının takibi yapılmadı? Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde bir ritim bozukluğu ortaya çıktıysa bizi neden yönlendirmediler veya Ogün’ün futbol oynamasını neden engellemediler? 
 
Randevuya gelinmedi!
Ogün Güren’in geçtiğimiz Şubat ayında muayenesini yapan Kalp Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkut Aşıcıoğlu Ogün’ün ölümü ile ilgili gazetemize konuştu ve tetkikler hakkında şu bilgileri verdi.
“Ogün bizim hastanemize bazı ‘çarpıntı’ ve bizim deyimimizle ‘ritim bozukluğu’ şikâyeti için geldi. Yapılan tetkiklerde ve çekilen Elektrokardiyografi (EKG) raporlarında kesin bir bulgu ortaya çıkmadı. Ogün’ün EKG raporlarında bazı ekstra ritimler olmasına rağmen bunun normal her insanda olabileceğini vurguladık. Ancak Ogün’ün kalbinde bir delikçik olma olasılığına karşı bir tetkik yapılması için ailesine verdiğimiz raporun sonunda bunu belirttik ve tıp terimi ile belirtilen ‘IAS DE DROPOUT’ şüphesiyle kendisine ‘TEE’ randevusu yani tıp dilinde ‘Trans özefagiyal ekokardiyografi’ yapılması için randevu verdik. Bu test hastanın kalbine en yakın yerden yapılır ve hastanın yemek borusundan bir hortum sarkıtılır. Bunu yaparken de hasta bayıltılmaz.
 
Böylece kalpte delik olup olmadığı bu test ile daha iyi gözlemlenmiş olur. Bunu hastaya bu şekilde izah etmemize rağmen ne yazık ki bu randevu için hastaneye gelip bunu yaptırmadılar. Ben Ogün’ün resmi profesyonel bir futbolcu olduğunu dahi bilmiyordum ve bunu ölümünden sonra öğrendim. Buna rağmen ailesine ve Ogün’e kalbini yormamasını, ağır efor hareketleri yapmaması konusunda uyarıda bulundum. Ogün’ün hayatını kaybetmesinde büyük ihtimalle bir ani ritim problemi oldu ve bunun sonucunda akciğer ve beyin ödemine girerek hayatını kaybetti. Ancak şimdiden kesin bir şey söylemek doğru olmaz, bunu kesin otopsi raporları gelince daha iyi öğrenebileceğiz. Ogün’ün ölümü bizleri de çok üzdü. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.”
 
Lisansı çıkarılmamış
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’na yakın kişilerden edindiğimiz bilgiye göre Ogün Güren’in 2. Lig takımlarında Denizli Spor’da 2010 yılından beri profesyonel futbol oynadığı ve her yıl resmi lisansını çıkarmasına rağmen 2013-2014 futbol sezonu için lisansını almadığı öğrenildi.
 
Ogün’ün 28 Eylül’de açılan futbol sezonu içinde 8 hafta boyunca hiç resmi maça çıkmadığı belirtildi. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun Lefkoşa’daki Kolan Hastanesi ile sözleşme yaptığı, futbolcuların orada muayene edilip alınan rapor sonrası lisans çıkarabildiği ifade edildi. Ogün’ün neden Kolan Hastanesi’ne gönderilmediği veya Ogün’ün neden hala bugüne kadar lisansının çıkarılmadığı konusunu ise hafta sonu tatili dolayısıyla kapalı olan KTFF yetkililerinden bilgi alamadık.
 
Kıbrıslı
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.