1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "RUMLARIN TÜRKİYE VE KKTC'YE KARŞI BLOK ÇABALARI ÇOK TEHLİKELİ"
"RUMLARIN TÜRKİYE VE KKTC'YE KARŞI BLOK ÇABALARI ÇOK TEHLİKELİ"

"RUMLARIN TÜRKİYE VE KKTC'YE KARŞI BLOK ÇABALARI ÇOK TEHLİKELİ"

"RUMLARIN TÜRKİYE VE KKTC'YE KARŞI BLOK ÇABALARI ÇOK TEHLİKELİ"

A+A-

KIBRIS TÜRK TARAFININ MÜZAKERECİSİ ERGÜN OLGUN:  "(RUM TARAFI) ONLAR BÖLGEDE KENDİLERİNE GÖRE İTTİFAKLAR KURARAK KENDİ TEK YANLI AMAÇLARINA ULAŞMAK İÇİN BİR ÇABA İÇERİSİNDE GÖRÜNÜYORLAR. BİR TARAFTAN İSRAİL İLE, BİR TARAFTAN MISIR'LA VE SON OLARAK LÜBNAN'LA AYNI ÇALIŞMAYI YÜRÜTÜP ONLARLA DENİZ YETKİ ALANLARINDA ANLAŞMALAR İMZALAYIP TÜRKİYE'YE VE KIBRISLI TÜRKLERE KARŞI BİR BLOK OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR"

 "BUNU BİZ ÇOK TEHLİKELİ BULUYORUZ. RUM TARAFININ BU ARAYIŞI BÖLGEDEKİ KAMPLAŞMAYI DERİNLEŞTİRME SONUCUNU DOĞURUYOR VE İSTİKRARA HİZMET ETMİYOR"

 Kıbrıslı Türk Müzakereci Mustafa Ergün Olgun, Rum tarafının bölgede İsrail, Mısır ve Lübnan gibi ülkelerle ittifaklar kurarak Türkiye ve KKTC'ye karşı blok oluşturmaya çalıştığını belirterek, "Bunu biz çok tehlikeli buluyoruz. Rum tarafının bu arayışı bölgedeki kamplaşmayı derinleştirme sonucunu doğuruyor ve istikrara hizmet etmiyor" dedi.

Olgun, Washington ve New York'taki temaslarının ardından müzakere sürecindeki son durum ile bölge ve Kıbrıs'taki gelişmeleri AA'ya değerlendirdi.

Olgun, ABD temasları kapsamında Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, BM Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Herve Ladsous, BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman ve bazı ülkelerin BM daimi temsilcileri ile bir araya geldiğini ve Türk tarafının görüşlerini aktardığını söyledi.

Müzakerelerdeki son durumu ve hidrokarbon konusunu değerlendiren Olgun, Rum tarafının bir taraftan adanın çevresinde tek taraflı hidrokarbon arama faaliyetlerini sürdürürken diğer taraftan masayı terk ettiğini hatırlatarak, "Kıbrıs Türk tarafı müzakere masasındadır" diye konuştu.

Her iki tarafın da "hak sahibi olduğu" bir kaynak üzerindeki tasarrufun işbirliği içinde yapılması gerektiğine inandıklarını belirten Olgun, "Eğer statükoyu pekiştirecek ve sadece taraflardan birinin hakları üzerine inşa edilecek bir arayış içinde olursak Kıbrıs'ta ortaklığı gerçekleştirmek mümkün olmayacak" ifadesini kullandı.

"Hidrokarbon konusu bir fırsat olabileceği gibi bir lanet de olabilir. Doğru yönetilmesi gerekir" diyen Olgun, konunun ancak masada çözülebileceğini, masadan kalkmanın çözüme hizmet etmeyeceğini vurguladı. Olgun, sorunların müzakere ile çözülmemesi halinde bölgede istikrarsızlığın artacağını kaydederek, şöyle devam etti:

"Masadan kalkmakla ne Kıbrıs sorunu çözülebilir ne de hidrokarbon konusu çözülebilir. Bu bölgede istikrarsızlığı artırır. Yabancı şirketler burada yatırım için gerekli istikrar ortamı bulmaz. Bu hiç kimsenin işine yaramaz. Bu, her iki tarafın da kaybedeceği bir sonuç doğuruyor."

"İNGİLTERE'YE DÜŞEN GÖREVLER VAR"

Mustafa Ergün Olgun, çözüm için uluslararsı topluma düşen görevler olduğunu ifade ederek, "Uluslararası camia yıllardır süren statükoyu koruyacak ve sadece taraflardan birini hak sahibi görecek bir anlayışla devam ettiği sürece Kıbrıs'taki sorunun çözülmesi mümkün olmayacak çünkü bu Rum tarafını anlaşma yapmaya cesaretlendirmeyecek" dedi.

AB'de yer alan güçlü ülkelerin Rum tarafına "doğru mesaj" göndermesinin gerekli olduğunu dile getiren Olgun, garantör ülke olarak İngiltere'ye düşen görevler olduğunu da söyledi. İngiltere'ye çağrıda bulunan Olgun, "İngiltere'nin Kıbrıs'ta garanti ettiği 'iki eşit tarafın ortaklığına' dayalı bir uzlaşı şekliydi. Şimdi de o sorumluluğunu yerine getirmesi lazım İngiltere'nin. Sadece taraflardan birinin meşru olduğu ve tek başına egemen olduğu anlayışı son derece yanlıştır" diye konuştu.

"RUMLAR BÖLGEDE YENİ İTTİFAK PEŞİNDE"

Müzakereci Ergün Olgun, bölgede son dönemde görülen konjonktürel değişikliklere de değinerek, geniş perspektiften bakınca bölgede ciddi bir istikrarsızlık ortamının sürmekte olduğunu söyledi. Kıbrıs'ta müzakere ile bir sonuca ulaşılması halinde bunun Doğu Akdeniz bölgesi ve genel olarak Akdeniz havzasında devam eden istikrarsızlıkların çözümü için örnek oluşturabileceğini dile getiren Olgun, şunları kaydetti:

"Bunun yolunun, taraflardan birinin diğeri üzerinde üstünlük sağlama arayışından vazgeçmesi, gerçek anlamda işbirliğine kendisini açık ve hazır hissetmesi, tek başına istediği hedeflere ulaşmasının mümkün olamayacağını anlaması, ancak birlikte hareket edilerek Kıbrıs'taki halkların refahının, güvenliğinin ve ekonomik çıkarlarının gözetilebileceğinin anlaşılmasıyla mümkün olabilir. Bunu anlatmaya çalışıyoruz temelde."

Kıbrıs Rum tarafının ise bu vizyondan çok uzakta olduğunu vurgulayan Olgun, şu ifadeleri kullandı:

"Onlar bölgede kendilerine göre ittifaklar kurarak kendi tek yanlı amaçlarına ulaşmak için bir çaba içerisinde görünüyorlar. Bir taraftan İsrail ile bir taraftan Mısır ile ve son olarak Lübnan'la aynı çalışmayı yürütüp onlarla deniz yetki alanlarında anlaşmalar imzalayıp Türkiye'ye ve Kıbrıslı Türklere karşı bir blok oluşturmaya çalışıyorlar. Bu, bölge için son derece tehlikeli çünkü bu bölgede yeni bir çatışma alanı, yeni bir rekabet alanı oluşturma sonucunu doğuruyor. Bunu biz çok tehlikeli buluyoruz. Rum tarafının bu arayışı bölgedeki kamplaşmayı derinleştirme sonucunu doğuruyor ve istikrara hizmet etmiyor."

MÜZAKEREYE TEKRAR BAŞLANMASI

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin gelecek hafta Kıbrıs'ı ziyaret ederek taraflarla görüşeceğini hatırlatan Olgun, bu görüşmelerle müzakerelere dönüş için bir yol bulmaya çalışılacağını söyledi.

Müzakerelere hangi anlayışla tekrar başlanacağının da önemli olduğuna dikkati çeken Olgun, "Bu şartlarda sadece taraflardan birisine üstünlük sağlamayacak, mütekabiliyete saygılı olacak bir anlayışla olması ve işbirliğini teşvik edecek bir boyutta olması bizim aradığımız unsurlardır" dedi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.