Kuzey Kıbrıs halkı olarak, her türlü burjuva dalaverenin yaşandığı bir yerel seçimle, vatandaşa hiç danışılmadan, egemenlerin kendi dar amaçları çerçevesinde planlanmış sahte bir referandumu geride bıraktık.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki yerel yönetimlerin ekonomik olarak genelde iflas durumunda olduğu bir ortamda halkın katilimi ve doğrudan demokrasi yöntemiyle kitlelerle kucaklaşarak yerel sorunları çözmeyi hedefleyen hiç bir adayın bulunmadığı bu yerel secimler yine dar siyasi çıkarlar ve yerel yönetimleri bir rant kaynağı olarak gören zihniyetlerin, parlak ve içi bos vaatlerin öne çıktığı secimler olmaktan öteye gidememiştir.

Yerel seçimlerin en dikkat çekici özelliği tıpkı Güneyde AKEL`e yapıldığı gibi, Kuzeyde de solda en kitlesel ve en örgütlü duran parti olan CTP`nin tertiplenmesi ve zayıflatılması için bir takim güçlerin devrede olması ve senaryoların uygulanması olmuştur. Akel ve CTP iyice sağa kaymış ve tüm hareketi sağa çekerek sağ kanadın hakimiyetinin garantisi olmuş örgütler olmalarına rağmen, emperyalist sistem, artik buna dahi tahammülünü yitirmiş ve daha fazla katlanmak istememekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Yapılan sözde referandum ise çok önemli sonuçlar doğurmuştur.

Referanduma sunulan anayasa değişikliğini tüm partiler ve cumhurbaşkanı birlikte önerdi. Halk onların önerdiği bu değişiklikleri, yeterli bulmadığı, göstermelik oldukları ve geçici Geçici10.maddeyi içermediği için reddetti.
O halde? O halde Geçici 10. maddeyi çöpe atacak bir hükümet başa gelmelidir.
Referandumun sonucu ortadadır. Üstelik sandığa gitmeyen %30`a yakin bir kesim de vardır.Bunların bir kısmını boykotçular oluşturuyor. Boykotçularla birlikte hayırcılar seçmenin 2/3unu oluşturuyor.
Görülmüştür ki demokrasiyle gitmeyenler ve demokrasiye uymayanlar halkı demokrasi dışı yöntemle zorlamak isterler. Ama Bunu başaramayacaklar! KSP olarak demokrasiden şaşılmamasına özellikle vurgu yapmaktayız.

Referandum sonuçları ışığında , demokrasiye uymak demek tüm yetkililer ve cumhurbaşkanının derhal istifa etmesi demektir. Eğer istifa etmiyorlarsa da halkımızın ve tüm hayırcı ve boykotçu örgütlerin onları istifa etmiş sayılmaları gereklidir. Derhal doğrudan demokratik yöntemleri kullanan yeni bir secim yapılmalı, gerekirse seçmenlerin İnönü meydanini doldurduğu bir anda secim yapılmalı Geçici10. maddeyi kaldıracak bir hükümet basa gelmelidir.

Tüm hayırcılar ve boykotçular da referandumda verdikleri oylarının ardında durmalı ve sokaklarda doğrudan demokrasiyi hayata geçirerek, Geçici 10. maddeyi kaldıracak ve Doğrudan demokrasiden şaşmayacak bir hükümeti is başına getirmelidir.

Seçmenin 2/3 u bunu demektedir! İlan edilmemiş de olsa bu referandumun anlamı budur.

Tüm hayırcılar ve boykotçular sokağa!

İnönü meydanini eviniz yapınız ve İnönü meydanında yapacağınız doğrudan seçimlerle meclisinizi ve hükümetinizi yenileyiniz!

KSP MK adına

Mehmet Birinci

Genel Sekreter