Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Cumhuriyet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine ilişkin karar tasarısı görüşülmeye devam ediliyor.

Tasarı üzerine söz alan CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, “Önemli günler yaşıyoruz” diyerek, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun basın toplantısında Başbakan Küçük için; “elinden tuttum, kendini bu günlere getirdim” dediğini anımsatarak, Başbakan Küçük’ün ise kendisine yanıt verdiğini belirtti.

Soyer, daha önce yapılan eleştirilere cevaben “Bu kadar kaypak bir süreçte CTP’nin kendine göre güvensizlik duyması doğal değil midir?” dedi.

Soyer, Çakıcı’nın, “Başbakan’ın götürülmesi için en büyük operasyon yapıldı” dediğini, Başbakan’ın sadece seçim ve halk iradesiyle görevinden alınabileceğini ifade etti.

Bunun üzerine Serdar Denktaş, “güvensizlik önergesinin altına neden imza attınız” diye sordu.  Soyer, güvensizlik önergesinin, “İrsen Küçük değil UBP hükümetinin düşürülmesi” için olduğunu dile getirdi.

Önergeye imza atanların yine de Ulusal Birlik Partili olduklarını ifade ettiklerine değinen Soyer, bu milletvekillerinin UBP’ye karşı olduğuna dair açıklama yapılmaması gerektiğini kaydetti.

Soyer’in yasalara göre seçim için en erken tarihin 28 Temmuz olduğunu belirtmesi üzerine, Denktaş, yerinden söze karışarak; “O  zaman vazgeçtim. 21 Temmuz’da yapılsın. Hade gelin bugün oylayalım. Hodri Meydan” diye tepki gösterdi.

Soyer, tasarının ilk iki görüşmesini bugün yaparak üçüncü görüşmesini haftaya bırakacaklarını ve böylelikle de yasaya göre karar almış olacaklarını anlattı.

“Başbakan’ın götürülmesi demek komplo demektir ve şunun başbakan olması demektir. CTP hiçbir zaman bunun tarafı olmamıştır. Bu tezgahların tarafı olmadık hiçbir zaman. Çünkü CTP ilkelerin partisidir” diye konuşan Soyer, 28 Temmuz’da bu işin gerçekleşmesi için her şeyin yapılacağını söyledi.

Seçim kararı meclise sevk edilip komitede oylandıktan sonra seçime kadar yapılacak tüm işlemlerin Yüce Divan’a sevkedileceğini dile getiren Soyer, “1993’te seçim gecesinde bile kapıların altından işe alma kağıtları atıldı ama başarılı olunmadı” dedi.

Soyer, esas meselenin memleket sorunlarının nasıl çözüleceği olduğunu ifade ederek, halkın siyasi partilerin tartışmalarını duymak değil sorunların çözülmesini istediğini ifade etti.

AVCI

Bugün erken seçimin tartışılması gerektiğini ancak siyasi partiler arasındaki anlaşma ve anlaşmazlıkların konuşulduğunu söyleyen Avcı, seçimler için 29 Eylül tarihinin yasalara uygun olmadığını söyledi.

Seçim ve Halkoylaması yasasının “en fazla 60 gün sonraki pazar günü seçim olur” ibaresine işaret eden Avcı, Çakıcı ve Denktaş’ı hükümete gelme kaygısıyla hareket etmekle suçladı.

Avcı, Denktaş’ı hükümeti düşürmek için UBP’li vekillerden imza almakla suçlarken, hükümet düşürüldükten sonrası için öneride de bulundu ve “Sayın Cumhurbaşkanı, Çakıcı’ya görevi versin 15 günlük de olsa başbakan olsun. Çakıcı hayatında o huzuru yaşasın. Ardından Serdar Denktaş’a da versin. Bir 15 gün da o yaşasın sonra seçime gidilsin. 29 Eylül gerçekçi bir tarih değil” dedi.

Avcı, hükümetin düşürülmesinden çok nasıl bir hükümet kurulacağının konuşulması gerektiğini dile getirdi.

Batık Bankalar Yasası’nın ülkedeki herkesi ilgilendirdiğini kaydeden Avcı, bunun gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.

Avcı’nın bu sözleri üzerine UBP’nin muhalif milletvekillerinden Afet Özcafer yerinden Avcı’ya “Neden sen gündeme getirmedin” deyince aralarında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Özcafer, partiden kimsenin meclis salonunda bulunmadığına işaret ederek, “Daha dün eleştirdiğin UBP’nin sözcülüğünü yapmak sana mı kaldı” ifadesini kullandı.

Avcı, 28 Temmuz’un en uygun tarih olduğuna işaret ederek, bu tarihin komitede oybirliğiyle geçtiğini ve Genel Kurul’da da geçtikten sonra kesinleşeceğini ifade etti.

ADEM

CTP-BG Milletvekili Sonay Adem, “bu meclis miyadını doldurdu” denilerek  bir süredir seçim istenirken şimdi “badem gözlü” olduğunu ifade ederek, buna tepki gösterdi ve “Bu meclisten artık hayır gelmez. Bir an önce yenilenmesi gerekir. Uzlaşmaya varılan tarih de 28 Temmuz’dur” şeklinde konuştu.

Bu hükümeti düşürerek bir an önce seçimlere gidilsin diye işbirliği yaptıklarını ancak kimseye hükümet sözü vermediklerini belirten Adem, “O 8 kişi imzaları Saray’da Aslı Eroğlu’nun odasında imzaladı” deyince  Afet Özcafer “yalan söylüyorsunuz” diye yerinden tepki gösterdi. Özcafer “O imzalayanlardan biri de benim…yalanın daniskası…çevirin de gaz yanmasın ” ifadelerini kullandı.

Adem, ülkede yaşananlardan UBP’nin 30 milletvekilini sorumlu tutarak; “UBP seçildiği günden beri yarattığı anafor nedeniyle Kıbrıs Türk halkı ebedi ezeli en kötü dönemi yaşadı” dedi.

Bir an önce seçime gidilmesini istediklerini dile getiren Adem, “Bir an evvel bu hükümetten kurtulunsun” dedi.

29 Eylül’e kadar seçimlere gidilmesiyle ilgili, hükümet kanadından daha erken yapılmasıyla ilgili bir talep gelirse destekleyeceklerini ifade eden Adem, burada amaçlarının hükümetin bir an önce değişmesi olduğunu söyledi.

Adem, “Çakıcı, CTP-BG’yle protokol imzalandığına dair açıklamalarda bulundu ancak bu yalandır” dedi.

“Hiç kimseyle her hangi bir organizasyon içinde değiliz” diyen Adem, “İcazetsiz ibaresiyle yayınlanan bir mavi gazete var. Bunun Eroğlu’na çalıştığını herkes biliyor” iddiasında bulundu.

DENKTAŞ

DP Milletvekili Serdar Denktaş, eleştirileri yanıtlamak üzere söz alarak, son günlerde yaşananları, evinde yapılan toplantıdan dolayı 2006’daki ÖRP mizansenine benzetmek istenmesinin çok yanlış olduğunu söyledi.

Konuşması sırasında kendisine sataşan Avcı’yı; “Siz buralarda olmayı hak etmiyorsunuz” diyerek yanıtlayan Denktaş, Avcı’nın kendisine ve babasına yönelik sert ifadelerine şu karşılığı verdi:

“Ben milyoner olarak girdiğim siyasetten belki de züğürt olarak çıkacam… Ben ailem ve babamla gurur duyarım… 22 yıldır siyasetteyim ancak senin gibi çirkinliği kimsede görmedim… Bu mecliste inanılmaz tartışmalar yaşadık, kimsenin bu şekilde çirkefleştiğini görmedim… Siyasete akademisyenlikten gelen böylesi yüz karası görmedim... Sen buralarda olmayı hak etmiyorsun”

ÖZCAFER

UBP Milletvekili Afet Özcafer de konuşmasında, UBP’li muhaliflerin Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla hareket ettiği ve imzayı da Cumhurbaşkanlığı’nda attığı yönündeki iddiaların ispatlanmasını, aksi takdirde özür dilenmesini istedi.

Ülkede siyaseten birçok değerin yerle bir edildiğini iddia eden Özcafer, disipline verilmiş olan milletvekillerinin belki de ihraç edilebileceğini ancak şu ana kadar ve partiden atılana kadar UBP’li olduklarını söyledi. Özcafer, “Bir karar vermiş ve yola çıkmışsanız her türlü zorluğu göğüs gelmeyi bileceksiniz. İnanıyor ve bu yola çıkıyorsanız, arkadaşlarını yarı yolda bırakan adam değildir, etik değildir” dedi.

Afet Özcafer, yolsuzlukların üstüne gitmek istediklerini ancak bunu sonuçlandıramadığını belirterek, KTHY’nin batmasıyla ilgili araştırma komitesinin çalışmalarını anlattı. Özcafer, “Aç kalıp, ekmek çalanı ezip, eleriz; ülkeyi soyan, KTHY’yi batırana bir şey olmaz bu ülkede. Bu ülkede ne zaman ciddi yolsuzluklar yargıya gitti de kim suçlandı?” şeklinde devam etti.

Özcafer, CTP’nin gensoru önergesindeki imzasına sadık kalıp, kalmamasının önemli olmadığını, 8 milletvekilinin mücadelesini vermeye devam edeceğini söyledi.

YORGANCIOĞLU

CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu da eleştirileri yanıtlamak üzere yaptığı konuşmada, CTP Grubu’nun, DP, TDP ve muhalif UBP’lilerin erken seçim ve güvensizlik önergesini verirken daha erken bir erken seçim tarihi verilmesi halinde, evet diyeceklerini önceden söylediklerini yineledi.

Yorgancıoğlu, CTP’nin hükümetin sunduğu erken seçim tarihine onay vermesine yönelik eleştirilere değinerek, seçime hazır olmayan bazı siyasilerin kendilerine gerekçe yaratmaya çalıştığını ileri sürdü.

Kaynak: TAK