1963-1964 ve 1974 yıllarında meydana gelen olaylarda şehit düşen, yıllar sonra kemikleri bulunarak Lefkoşa Mezarlığı’na defnedilen 14 şehidin mezarı sahipsiz bırakıldı

Kıbrıs adasında 1963-1964 ve 1974’te meydana gelen trajik olayların sonucunda şehit düşen, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kazıları sonucu yıllar sonra bulunarak Lefkoşa Kabristanlığına defnedilen şehitlerin mezarı sahipsiz bırakıldı. Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı (K.T.K.A) Şehitliği’nin hemen arkasındaki bölgeye defnedilen kayıplar için oluşturulan şehitliğin ne çevre düzenlemesi yapıldı ne de kayıp şehitlere ait olduğuna dair bir tabela konuldu.

YILLARCA ACI ÇEKİLDİ

Kıbrıs adasında 1963-1964 ve 1974 yıllarında meydana gelen olaylarda yüzlerce Kıbrıslı Türk yaşamını yitirdi. Şehit düşen yüzlerce Kıbrıslı Türk’ün cenazelerinin nerede olduğu bilinmezken, yakınları yıllarca kayıp yakınları için azap çekti.2008 yılında iki toplumlu kazıların yapılmasına karar verilmesi ile Kayıp Şahıslar Komitesi, kazılar sonucu buldukları kemiklere yaptırdıkları DNA analizler sayesinde çoğu kayıp şehidin kimliklerini tespit etti.

SAHİPSİZ BIRAKILDI

Bulunan şehitlerden bazıları aile kabristanlığına gömülürken, yakınları hayatta olmayan veya yakınlarının isteği üzerine birçoğu şehitliklere defnedildi. Yıllar sonra bulunan 14 kayıp şehit 2009-2015 yılları arasında Lefkoşa Mezarlığı’nda kayıp şehitler için ayrılan kısma gömüldü. K.T.K.A Şehitliği’nin hemen arka kısmında oluşturulan şehitliğe gömülen kayıpların mezarları sahipsiz bırakıldı.

BİR TARAFTA ÖRNEK ŞEHİTLİK, DİĞER TARAFTA İÇLER ACISI TABLO

Şehitlik için ne ayrı bir giriş noktası yapıldı ne de orasının kayıp şehitlere ait olduğunu gösterecek bir tabela hazırlandı. Ayrıca, şehitliğin çevre düzenlemesi yapılmazken, etraftaki beton atıkları da içler acısı durumu gözler önüne serdi. Öte yandan kayıp şehitlerin kabristanlığının içler acısı haline karşın hemen yanındaki K.T.K.A şehitliğini çevre temizliği, düzeni dikkati çekti.

KİMİN GÖREVİ?

Kayıp şehitlerin mezarlarının sahipsiz bırakılması yürek burktu. Şehitliğe gömülen kayıpların doğum tarihlerinin 1894-1908-1932-1943 yılları arasında olduğu gözlemlenirken, günümüzde şehitlerin aile yakınlarının çok ileri yaşta veya hayatta olmama ihtimalleri karşısında ”Şehitliğe sahip çıkmak kimin görevi” sorusunu akla getirdi.