1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. ŞEKERİN NEDEN OLDUĞU ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR
ŞEKERİN NEDEN OLDUĞU ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR

ŞEKERİN NEDEN OLDUĞU ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR

Şekerin neden olduğu ölümcül hastalıklar

A+A-

Hürriyet Pazar'da yayınlanan Mehmet Öz'ün yazısı şöyle: Amerikan Kalp Vakfı günde altı çay kaşığından fazla ilave şeker almamanızı öneriyor. Bu da yaklaşık 100 kalorilik şekere eşit oluyor. Ne yazık ki bu bir adet şeker veya bir kutu gazlı meşrubatın içindeki şekerden daha az bir miktar. Meyve, bazı sebze ve hatta tam tahıllardaki doğal şeker kaynaklarından gelen şekeri kapsamıyor bile... İnsanların çoğu günde tepeleme 22 çay kaşığına yakın şeker tüketiyor! Oysa şeker şu ölümcül hastalıklara neden oluyor:

Yüksek tansiyon: Nitrik oksit seviyelerinin düşmesi damarların daralmasına, bu da yüksek tansiyona yol açarak kalp damar hastalığı riskinin artmasına sebep olur.

Yüksek kolesterol: İyi kolesterol olan HDL seviyelerinin daha düşük, kötü kolesterol olan LDL seviyelerinin daha yüksek ve kan yağları olarak bilinen trigliserid seviyelerinin daha yüksek olma riski vardır.

Karaciğer hastalığı: Aşırı şeker insülini birden yükseltip yağı karaciğer hücrelerine yollayarak enflamasyona ve sıyrıklara, en sonunda da siroza yol açar.

İnsülin direnci: Şeker, vücuda girdiğinde hücrelere girebilmesini sağlamak adına kapıyı insülin açar. Ancak devamlı ani şeker fırlamaları meydana geldiğinde insülin etkisini kaybeder. Şeker de hücrelere giremez ve vücuda takılıp kalarak obeziteye yol açan toksik etkiler ve diyabet tehdidi oluşturur.

Peki ne yapmalıyız? Şeker içeren işlenmiş gıdalar tüketmek yerine daha az içeren veya hiç içermeyen sağlıklı, işlenmemiş gıda alternatiflerini deneyin. Domates soslarından ketçaba, fıstık ezmesine kadar yüksek miktarda ilave şeker içeren besinlerden kurtulun. Alışveriş yaparken şu isimlere karşı dikkatli olun: Fruktoz, maltoz, sorbitol, suharlaştırılmış şeker kamışı suyu, şuruplar, ksilitol, 'ol' veya 'oz'la biten şekerler... Şeker yerine kullanılan tatlandırıcılar satılan yaklaşık altı bin üründe bulunmaktadır ve bunların içinde bebek mamaları, dondurulmuş örünler ve hatta yoğurtlar da vardır. Bu tatlandırıcılar her zaman şekerden daha sağlıklı alternatifler olmayabilir. Asitli içecekler de hem kafein hem de yüksek fruktozlu mısır şurubu içeriyor. Şu anda ne kadar asitli içecek tüketiyorsanız, miktarı yarıya indirin. Tamamen bırakana kadar bu şekilde devam edin. Taze baharat ve bitkiler kullanmak tat alıcılarınızı, sanki günahkar bir şekilde tatlı bir şeyler yiyormuşsunuz gibi kandırabilir. Kahve, kahvaltılık gevrek veya hamur işlerinize tarçın, zencefil, hindistancevizi veya yenibahar eklemeyi deneyin. Bu doğal tatlandırıcı alternatifleri de küçük oyununuzda işe yarayabilir:

Bal: Beyaz sofra şekerinin aksine bal, kompleks besindir. Bir çay kaşığında protein, amino asitler ve eser mineraller dahil 25 diğer bileşik vardır.

Stevya: Paraguay ve Brezilya'da doğal olarak yetişen bir bitkiden elde edilen düşük kalorili bu tatlandırıcı, sofra şekerinden 200 kat daha tatlıdır bu yüzden çok az miktarda kullanmanız yeterli olacaktır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.