Uzun süredir gündemde olan ve geçtiğimiz günlerde Aziz Gürpınar’la gerçekleştirilen röportajla tekrar gündeme gelen özel sektörde sendikalaşma konusunu özelde örgütlü sendikalar değerlendirdi.

Felek: “İş mahkemeleri, iş güvencesi yasası ve iş koluna göre sözleşme”

Latifoğlu: “Bizim talebimiz yasal düzenleme yapılması, sendikalaşmanın önü açılmalı”

Arslan Bıçaklı: “Nasıl ki sermayenin örgütlenme hakkı var çalışanın da olmalı”

Kıbrıs Postası - Firuzan NALBANTOĞLU

Uzun süredir gündemde olan ve geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Postası’nın Aziz Gürpınar’la gerçekleştirdiği röportajla tekrar gündeme gelen özel sektörde sendikalaşma konusunu özelde örgütlü sendikalara Kıbrıs Postası’na değerlendirdi. Gürpınar’ın ortaya koyduğu çözüm önerilerinin yetersiz olduğunu belirten sendikalar, toplu iş sözleşmesi imzalayan iş yerlerine teşvik primi verilmesinin yalnızca işverene fayda sağlayacağını belirterek özel sektörde hak gasplarının ve iş kazalarının aşılmasının sendikal örgütlenmeyle çözülebileceğini belirttiler.

Felek: “İş mahkemeleri, iş güvencesi yasası ve iş koluna göre sözleşme”

Gürpınar’ın ifadelerini Kıbrıs Postası’na değerlendiren Dev-İş Genel Başkan Vekili Hasan Felek Dev-İş’in kurulduğu günden beri özel sektördeki çalışanların sendikalaşması konusunda büyük çaba ve emek sarf etmekte olduğunu ancak var olan koşullarda özel sektördeki sendikalaşmanın önünde birçok engel bulunduğunu vurguladı. “Bunları bizler yaşayarak görmekteyiz” diyen Felek, Anayasada ve yasalarda sendikalaşmanın bir hak olduğu belirtilmesine rağmen uygulamada sendikalaşmanın sadece kağıt üzerinde olduğunu söyleyerek, “Bize göre önünün açılması için öncelikle çalışanların iş güvencesi yasasının hazırlanması gerekir” dedi. “Çalışanları patronların iki dudağı arasından kurtarılması için ikinci nokta iş mahkemeleri yoluyla haklarının alınmasıdır” diyen Felek, bu iki olgunun hazırlanmasıyla sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılacağını söyledi.

“İş cinayetleri de çözülecek”

“Aynı zamanda bizim önerimiz, sektörlerin belirlenmesi yani iş kollarının tespit edilmesi” diyen Felek, turizm, inşaat, eğitim, bankacılık vs. gibi farklı sektörler baz alınarak toplu iş sözleşmelerinin yapılmasının sendikalaşmayı da mümkün kılabileceğini belirtti. Felek, sendikalaşmanın gerçekleşmesiyle birlikte, yaşanan iş cinayetlerinin de büyük oranda çözüleceğine inandıklarını söyledi.

“Bu sadece günü geçiştirmektir”

Gürpınar, “İş Uyuşmazlıkları Çözümleme Kurulu kurulacak” sözlerini de hatırlatan Felek, “Sayın bakan iş uyuşmazlıkları kurulunu ortaya koydu ama bu çok açık bir kavram değil” dedi. Kurulun kimlerden oluşacağı, kurulun aldığı kararları uygulamayan işverenlere ne gibi cezai yaptırım uygulanacağının net olmadığını belirten Felek, bu kurulun ilgili sendikalarla çok da tartışılmadığını belirtti. Gürpınar’ın “Toplu iş sözleşmesi imzalayan iş yerlerine teşvik vereceğiz” sözlerini de değerlendiren Felek, “Biz teşviklerle sendikalaşmanın önünün açılacağına inanmıyoruz. Bu sadece günü geçiştirmektir” dedi. Nasıl ve neye göre teşvik verileceğinin muallak olduğunu söyleyen Felek, “Teşvik sistemi işverenin yararınadır. Sendikalaşma sorununun teşvik ve danışma kuruluyla aşılacağına inanmadıklarını belirten Felek, İş güvenliği yasası ve iş mahkemelerinin kurulup, iş kolu düzeyinde sosyal tarafların bir araya gelmesiyle ve iş yeri bazında değil iş kolu bazında sözleşmeler hazırlanmasıyla bu sorunun çözüleceğini söyledi.

Latifoğlu: “Bizim talebimiz yasal düzenleme yapılması”

Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu ise kendilerinin sendika olarak sürekli özel sektörde örgütlenebilmek için yasal düzenleme talep ettiklerini Gürpınar’ın kendilerine ‘İLO sözleşmelerine göre kişiler özgürce sendikaya üye olabilir, bu yüzden yasal zorunluluk haline getirmeyeceğiz’ cevabını verdiğini belirtti. “Bakanın getirmeye çalıştığı sendikalaşma değil çalışanların işverenle diyalog kurabilecekleri bir sistem. Bu söyledikleri sendikalı olmak değil farklı bir sistem geliştirmektir” diyen Latifoğlu, “Bizim talebimiz yasal düzenleme yapılması şeklindedir” dedi.

“Asgari ücret tespit komisyonu hala toplanmadı”

İş Uyuşmazlıkları Danışma Kurulu’na da değinen Latifoğlu, bakanlığın kendi bünyesinde çalışmalar yaptığını ancak bunu nihayete erdirdikten sonra sendikalarla paylaştığını belirtti. “Bizim talebimiz özel sektörde işverenlerin sendikalara karşı direncini ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerin yapılmasıdır” diyen Latifoğlu bu duruşlarının devam edeceğini, başka türlü sendikalaşmanın önünün açılmayacağını söyledi. “Sayın bakan birçok şey söylüyor ama ne kadarı hayat bulur bilemiyorum” diyen Latifoğlu, asgari ücret tespit komisyonun hala toplanmadığını, bunun için çağrı da yapılmadığını hatırlattı.

Bıçaklı: “Nasıl ki sermayenin örgütlenme hakkı var çalışanın da olmalı”

Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı ise “Ülkede nasıl ki sermayenin örgütlenmesini yasal zorunluluk haline getirdiler, nasıl ki bu ülkede ticaret yapmak isteyen biri ticaret odasına üye olmadan ticaret yapamıyor, sanayi odasına üye olmadan sanayi iş kolunda çalışamıyorsa, berberler birliğine üye olmadan berberlik yapılamıyorsa, hükümetin ‘bu ülkede çalışan her işçi, her çalışan ilgili iş kolundaki bir sendikaya üye olmak zorundadır’ şeklinde yasa çıkarması gerekiyor” dedi.

“Sendikalar yasasını düzeltsinler”

“Bu işte konunun etrafında dönmeye gerek yok” diyen Bıçaklı, emeğin öğütlenmesini istiyorlarsa yapılacak olanın bir cümlelik değişiklik olduğunu söyledi. Özel sektörde örgütlenmenin ‘sıfır’ olduğunu söyleyen Bıçaklı, kamuda da bu oranın zannedilenin aksine yüzde yüz değil yüzde otuz olduğunu söyledi. Hem Çalışma bakanına hem de hükümete defalarca yazılı ve sözlü olarak öneri yaptığını belirten Bıçaklı “Çalışanları korumak, asgari ücret altında işçi çalışmayı engellemek ve iş kazalarını önlemek gibi bir niyetleri varsa ve eğer gerçekten emekten yanaysalar sendikalar yasasını düzeltsinler. Konunun etrafında dolaşmaya gerek yok” dedi.