Serhat İncirli'nin Kıbrıs Gazetesindeki köşesinde İngiliz Okulu ile ilgili kaleme aldığı yazı, okulda okuyan birçok öğrenci ve velinin tepkisine sebep oldu. Haber sitemize ulaşan okuyucular İncirli'nin yazısında dile getirdiği iddiaların gerçeklerle bağdaşmadığı ve iyi araştırılmadan tam bilgi sahibi olmadan yazıldığı konusunda serzenişte bulundular.

İncirlinin kaleme aldığı yazı;

Çocuklarımızın eğitimine gerçekten çok büyük önem veriyoruz ve bu eleştirilecek bir şey değildir.

Elbette, çocuklarımızın en iyi okullarda, en iyi öğretmenler tarafından eğitilmelerini istemek, en doğal hakkımızdır ve bunun için çaba harcamak da çabaların en kutsalıdır...

Ben de öyle yapıyorum...

Ama çocuklarımın çok iyi bir eğitim almalarının çok ötesinde, sağlıklı olmaları; sağlıklı büyümeleri için de ayrıca çaba harcıyorum... Hatta daha çok çaba harcıyorum...

Anlamadığım ve eleştirdiğim nedir bilir misiniz?

"Güney Kıbrıs'ta eğitim!"...

Bu konuda "bizim siyasi tarafın çok pasif durduğu" inancım da tamdır.

Evet, English School diye bildiğimiz Güney Lefkoşa'daki okul son derece prestijlidir... Ama kendi öğrencilerine, "Pazartesi okula gelmeyin, can güvenliğinizi sağlayamayız" diyen bir okul yönetimi veya öğretmen kadrosu vardır... Tıpkı Rum polisin, saldırıya uğrayan Kıbrıslı Türklere, "yanlış zamanda yanlış yerdesiniz" demesi gibi...

Kıbrıslı Türk öğrenciler, yanlış bir yerdedir ve pazartesi de yanlış zamandır... Bunu okul yönetimi ve öğretmenler söylüyor... Bu duyum çok ciddidir... Öğrencilerin her açıdan sağlığını hatta yaşamlarını ilgilendirdiği gibi, "eksik olsun aldıkları eğitim" dedirtecek bir meseledir.

The English School'da çok sayıda Kıbrıslı Türk öğrenci eğitim alıyor ve bizim yetkililer, bu çocukların yaşadığı insan hakları ihlalleriyle hiç ilgilenmiyor.

Bu konu sık sık gündeme geliyor ve kimse de kılını kıpırdatmıyor...

Ancak en büyük eleştirim kimedir?

En büyük eleştirim, bu konuda ses çıkarmayan velileredir... Veliler, "ses çıkarırsak çocuklarımızın başı belaya girebilir" endişesi içerisindedir... Velilerin yaşadığı bu durum, ayrı bir insan hakları ihlali, taciz hatta açıkça diskriminasyondur...

Ya bu konuda bir şeyler yapın, ya da aman çocuğum iyi eğitim alacak diyerek, sağlıkları ve gelecekleri ile oynamayın...

***

Güneyde öğrencilerin 15 Kasım protesto eylemleri sırasında üç KKTC plakalı araca saldırması ilk değildir... Güneyde eğitim kurumu ırkçıdır, faşisttir... The English School, bu kurumun parçasıdır... Düzeltilmesi için de ne gerekirse yapılmalıdır... Her türlü hukuk yolu denenmelidir...

***

Gelelim olaylar nedeniyle bizdeki "mal bulmuş mağrubilerin" tavrına... "Bunlarla mı barış yapacağız?" noktasına gelenlere...

Evet, bunlarla da barış yapacağız. Ama çok iyi bilinmelidir ki, biraz daha çabayla, biraz daha adım atmayla, barış düşmanları ve The English School'da da yaşadığımız "faşist" düşünce ve yaşam tarzı ortadan kaldırılabilir.

Bizim taraftaki mal bulmuş mağrubilerin tavrı ve kafa yapısının, Güneyde, Kıbrıslı Türklere saldıranlardan pek farklı olmadığını da iyi bilmek gerekmektedir.