Başbakan Kalyoncu’nun, “Devlet okullarında seviye gitgide düşüyor” şeklindeki açıklaması, tepki gördü. KTOEÖS Başkanı Gökçebel, “Başbakan sermayeye hizmet ediyor” dedi.

Başbakan Ömer Kalyoncu’nun, “Devlet okullarında seviye gitgide düşüyor… eskiden öğrenciler hiçbir ekstra ders almadan Türkiye’deki üniversitelere giriyorlardı” sözleri tartışmaya yol açtı.

Başbakan Kalyoncu’nun devlet okullarının içinde bulunduğu tabloyu ortaya sözleri kamuoyunda farklı kesimlerce eleştirildi. Devlet okullarıyla ilgili durum tespiti yapan sözlerin bir Başbakan’ın ağzından paylaşılması ise ayrıca eleştirildi.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Başbakan Ömer Kalyoncu’ya, bu sözlerinden dolayı “sermayeye hizmet ediyor” suçlaması yaptı.

Kudret Özersay da, Başbakan’ı, “Yürütmenin başı, eğitim konusundaki gözlemlerini toplumla paylaştı! Dışarıdan ve de uzaktan bakar gibi...” sözleriyle eleştirdi.

“UZAKTAN BAKAR GİBİ”

Prof. Dr. Kudret Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Başbakan’ın, eğitme ilgili gözlemlerini, “dışarıdan ve uzaktan bakan bir gibi” yaptığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Yürütmenin başı, eğitim konusundaki gözlemlerini toplumla paylaştı! Dışarıdan ve de uzaktan bakar gibi... Düzeltmek için bu kadar yıldır hükümette yer aldığında ne yapıldı ve şu anda ne yapılıyor onu da söylemiş olsaydı sanırım bu kadar tepki çekmezdi, tabi eğer böyle bir şey yapılmaktaysa...”

“BAŞBAKANA TEESSÜF EDİYORUM”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Başbakan Ömer Kalyoncu’nun, TED Koleji heyetini kabulü sırasında, “devlet okullarını yerden yere vurduğunu” iddia ederek, “Başbakana teessüf ediyorum, bu kabul edilemez bir durum” dedi.

Konuyla ilgili HALKIN SESİ’ne açıklama yapan Tahir Gökçebel, ülkede eğitim ve sağlığın sistemli bir politikayla özele yönlendirildiğini savundu.

Devlet okullarını zayıflatmak, özel okulların albenisini artırmak, çocukları özel okullara sev etmek için bilinçli bir politika uygulandığını öne süren Gökçebel, şöyle devam etti:

 “Biz, eğitim bilimsel, parasız, laik herkese fırsat eşitliği sağlayan, nitelikli ve kamusal olması yönünde bir kavga veriyoruz. Bize göre, eğitim ve sağlığın piyasalaşması sistemli bir politikanın ürünüdür. Sermayeye kaynak yaratmaya çalışan hükümetler eğitim ve sağlığı özelleştirmek için, ‘kamusal hizmetler değersizdir, kamusal hizmetler doğru dürüst verilmez, bu hizmeti verenler işe yaramazdır, bu hizmeti pahalı vermektedirler, bu yüzen kamu açık vermektedir’ gidi bir itibarsızlaştırma değersizleştirme politikası ve anlayışı vardır. Bu yüzden her yıl devlet okulları öğretmensiz, müdürsüz, muavinsiz, hademesiz, sekretersiz, bütçesi olmadan açılıyor.

Öğretmenlerin değerlendirmeleri ellerinden alınıyor. Çocukların desteklenmesi yapılmıyor. Yabancı uyruklu öğrencilere oryantasyon uygulanmıyor. Özel eğitim isteyen çocuklara destek verilmiyor. Öğretmenin hizmet içi eğitimle desteklenmesi gerekir, bu yapılmıyor. Yani devlet okullarını zayıflatmak, özel okulların albenisini artırmak, çocukları özel okullara sevk etmek için bilinçli bir politika uygulanıyor.”

“ÖĞRENCİLER MÜŞTERİ OLDU”

Devletin yurttaş yetiştirme görevini bıraktığını, öğrencilerin müşteri haline getirildiğini dile getiren Gökçebel, “Bugün özellikle devlet okulları zayıflatılırken, devlet okullarında kamu görevi yapan, halkın çocukların gitti bu okullarda göreve yapan öğretmenler de itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor” dedi.

 “Siyasilerin bazı yanlı medyayı kullanarak, eğitim sendikalarını, öğretmenleri ve devlet okullarını küçümsediğini” öne süren Tahir Gökçebel, eğitimde devlet politikası olmadığı eleştirisini yaparak, şöyle devam etti:

“Devlet okullarının ihtiyaçları giderilmiyor. Sınıflarda hazırlık seviyesi farklı olan çocukları, Rus’u Türk’ü aynı sınıfa koyan, öğretmeni çaresiz durumda bırakan bir eğitim sistemi var. Örneğin Bakanlar Kurulu kararı ile sınıf geçirme, müfredat sistemini değiştirme, ne velinin, ne öğrencinin ne öğretmenin anlayacağı bir sistem…”

“Bütün bunların, devlet okullarının zayıflatılması ve kamuda görev yapan öğreteni itibarsızlaştırmak ve sermayenin önünün açılması gayesi ile yapıldığını” öne süren Tahir Gökçebel, “Maalesef ve maalesef bunu Sayın Başbakan, parayla eğitim satan TED Koleji heyeti kabulünde devlet okullarını yerden yere vurdu. Bu kabul edilemez” dedi.

“BAŞBAKAN SERMAYEYE HİZMET EDİYOR”

“Başbakan soruyorum” diyen Gökçebel, şöyle devam etti:

“Biz çocuklarımızı iyi birer yurttaş, meslek sahibi, dengeli birer kişi, bilimsel bilgiye ulaşan, aklını kullanan bir şekilde mi yetiştiriyoruz, yoksa yüzde 85’ini üniversite mezunu mu yapıyoruz? Sayın Başbakan, bu açıklaması ile bir sosyalist değil, bunu kendisi teyit etti. İkincisi, özellikle sermayeye hizmet ediyor. Bir özel okul heyetini kabulünde devlet okullarına saldırması kabul edilemezdir.  Sayın Başbakana teessüf ediyorum.”

BAŞBAKAN KALYONCU NE DEMİŞTİ?

Başbakan Ömer Kalyoncu, önceki gün TED yöneticilerini kabulü sırasında yaptığı açıklamada, “Devlet okullarında seviye gitgide düşüyor… Eskiden öğrenciler hiçbir ekstra ders almadan Türkiye’deki üniversitelere giriyorlardı” dedi.

Kalyoncu KKTC’deki eğitim standardının giderek düşmekte olduğunu kaydederek, TED yöneticilerinden KKTC’deki öğrencileri en iyi bilgi donanımıyla yetiştirmelerini istediğini dile getirdi.

Geçmiş yıllarda devlet okullarından mezun gençlerin hiçbir ekstra ders almadan Türkiye’deki üniversiteleri kazanabildiğine işaret eden Kalyoncu, şimdilerde sadece özel kolej ve özel okullardan mezun öğrencilerin bu başarıyı gösterebildiklerine işaret etti.

Kalyoncu, buna bağlı olarak devlet okullarında okuyan nispeten düşük gelir grubuna bağlı ailelerin çocuklarının “mahkûmiyet” yaşadıklarını da sözlerine ekledi.

Halkın Sesi