Ara-lık

Hidayet Serdar

Aralık ayının herkes için farklı bir anlamı vardır elbet, yılın son ayı olması dışında. Kimileri için parti ve eğlence zamanıdır, kimilerinin doğum günü vardır, Hristiyan ülkelerde tatil, güney yarımkürede yazdır... Benim Aralık ayı ile ilgili ilişkim ise “son”landırmalarla alakalıdır. Sürüncemede kalmış konularımı, zihnimi meşgul eden olay ve insanları, hep bu ayda bir kez daha değerlendirir, kendimce tartar, ölçer, ona göre yol alırım bir sonraki yıla.

Yani benim için kapattığım kapıları ara-lama, ara-lıklardan yeniden içeriye bakma, görmek istemediğim, ötelediğim, belki kaçtığım konularla yüzleşme aydır Ara-lık!..

En çok da ikili ilişkilerde aralarım kapıları. Kapının arkasına sakladığım, irdelemem gereken konuları, ter tek karşıma alır, bazen yaraları tekrardan açar, tekrardan kanar... bazen de iyileştiririm hasta konuları... Bu ayda vereceğim kararlar, bağlar gelecek yarınları; ayrılıkları ya da yoldaşlıkları...

Aslında herkesin hayatında, zamanı, ayı farketmez, böyle bir süreç olmalıdır hesaplaşmalara, belli bir dönemin muhasebesini yapmaya ve karar almaya. Rolantide kalmış şeyler bizi ileriye ve iyiye taşıyamaz çünkü, hatta ağırlaşır omuzlarımızda, daha zor bir hal alır hareket zamanında...

Dur diyebilmeli, başla diyebilmeli insan hayata! Bırakmamalı yaşamının kontrolünü başka insan ve olaylara. Zaman zaman inanmayı seçsek de ilahi plana; seçmiler bizde saklı aslında...