Akıncı, Teknecik ve AKSA’da yaşanan çevre felaketiyle ilgili konuştu
Eski Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı, artık Teknecik ve AKSA’nın çevre felaketine sebep olan zehirli bacalarının çaresine bakılması gerektiğini söyledi. Yaşanan çevre felaketlerinin bireysel veya birkaç çevre aktivistinin çabalarıyla değil, toplumsal bir kalkınmayla çözülebileceğini belirten Akıncı, “Artık silkelenmemiz gerekiyor. Çöplük içerisinde yaşıyoruz. Kanıksadık artık, en kötüsü de. Bakıyoruz çöp yığınlarını görüyoruz artık umursamıyoruz. Normal yaşamın bir parçası haline geldi. Bu toplumun bundan kurtulması lazım” dedi.
Çevre suçlarının cezalandırılması gerektiğine de vurgu yapan Akıncı, bu konunun özellikle devleti ve yerel yönetimleri ilgilendirdiğini aktardı.
‘TOPLUMSAL BİLİNÇ GEREKLİ’
ADA TV’de Erçin Şahmaran’ınsorularını yanıtlayan Akıncı, programda şu ifadelere yer verdi; “AKSA ve Teknecik olayı sokaktaki çöpten bağımsız değildir. Evi gibi sokağı da temiz tutan bir toplum olsaydık, bu bilince sahip olsaydık ne Teknecik ne de AKSA böyle kalamazdı. Bu toplumsal bilinç yeterince olmadığı için bunu yapabildiler. Başka toplumları görüyorsunuz, herhangi bir yere uygun olmayan bir yatırım yapılacağında dünyanın birçok yerlerinde havaalanı bile inşa ettirmezler. Bunun mücadelesini verirler. Dolayısıyla bu konuda elbette Teknecik ve AKSA’nın zehir saçan bacalarının çaresi bulunmalıdır ancak bunlara göz yuman idarelere karşı da toplumun ses vermesi gerekir. Bu sesi verebilmesi için de 5-10 tane çevreci arkadaşın fedakârlıklarına kalmaması lazım bu işlerin. Bunun toplumsal bir olay haline gelmesi lazım.
‘BAKIP GÖRMÜYORUZ’
Sokağımızdan bihaber bakan ve görmeyen bir toplum olarak yaşamaya devam mı edeceğiz? Bize üniversitede hocalarımız şunu öğretti; Bakmakla görmek farklıdır. Siz baktığınızda göreceksiniz. “Lookandsee” diye geçer İngilizcede de. Sadece bakmayın denir… Bakın ve görün… Biz bakan ve görmeyen bir toplum haline geldik bu ülkede yıllarca maalesef. Bakıp görmeye başlamak için çok zamanımız da kalmadı. Artık silkelenmemiz gerekiyor. Çöplük içerisinde yaşıyoruz. Kanıksadık artık en kötüsü de. Bakıyoruz çöp yığınlarını görüyoruz artık umursamıyoruz. Normal yaşamın bir parçası haline geldi. Bu toplumun bundan kurtulması lazım.
‘GELECEĞE PİS ÜLKE BIRAKAMAYIZ’
Biz iflah olmayız biz yapamayız düşüncesinden kurtulmamız gerekiyor. Kim gelip o zaman yapacak, başkası mı? Biz yapacağız. Yapmaya niyetleneceğiz ve yapacağız. Gelecek kuşaklara böyle pis bir ülke bırakamayız. Bunun için de çaba göstermemiz gerekir. Bunun ödülü de cezası da olacak. İnsanlar bunu görecek, temiz çevrede yaşamanın hissi bambaşka olacak. Ben belediye başkanıyken en temiz okul yarışmaları yaptırırdım. Duymuyorum artık böyle şeyler. Okullarda kompozisyon yarışmaları olurdu, ilkokul çocukları çevre ile ilgili yazılar yazarlardı. Kendi okulunu en temiz tutan okulu da ödüllendirirdik. Bu yönde bir motivasyon olurdu onlara da.
‘ÇEVRE SUÇLARI CEZALANDIRILMALI’
Çevre suçu işleyenler cezalandırılmalı. Bütün bunların bireysel yönleri olduğu kadar da devleti, yerel yönetimleri ilgilendiren boyutları da son derece önemli. Düşünün ki bir ülkede yaşıyoruz ki bir tek Lefkoşa’nın imar planı var. Şehirlerdeki sorunlar sadece çöpler değil. Düzenli kentleşme gerekir. Son günlerde kanalizasyon çalışmaları yapıldı ama ülkenin fiziki planlaması hala KKTC ölçeğinde tamamlanamadı. Ki ilk yapılması gerekenlerden biriydi o.”
Star Kıbrıs