BİRİ 10 DİĞERİ 17 YAŞINDA...YAŞAM MÜCADELESİ VERİYORLAR!

Gazimağusa'da meydana gelen talihsiz olay!

 

 

Yaşadıkları evlerde ne elektrik var ne su
Sobanın patlaması sonucu yanan 3’ü çocuk 4 kişiden 2’sinin durumu hâlâ ciddiyetini koruyor

Gazimağusa’da 5 Evler Bölgesi’nde soba patlaması sonucu ciddi şekilde yanan 3’ü çocuk 4 kişiden 2’sinin durumu hâlâ kritik.

10 yaşındaki Ali Tarihsever ve 17 yaşındaki Vedia Kardeşoğlu’nun hayati tehlikelerinin devam ettiği ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Servisi’nde müşahede altında oldukları öğrenildi.

14 yaşındaki Mehmet Tarihsever’in taburcu edildiği öğrenilirken, 12 yaşındaki Hüseyin Tarihsever’in ise Gazimağusa Devlet Hastanesi Cerrahi Servisi’nde tedavi edildiği saptandı.
Soba faciasından yaralanan Ali Tarihsever, Vedia Tarihsever, Hüseyin Tarihsever ve Mehmet Tarihsever’in aile bireyleri açıklamada bulundu.

Olay sırasında yaşadıklarının gözlerinin önünden silinmediğini anlatan aile bireyleri, yakınlarını alevlerden güçlükle kurtardıklarını belirttiler. Yakınlarının üzerlerindeki alevleri gözyaşları içerisinde zorlukla söndürmeye çalıştıklarını dile getiren aile fertleri, çok kötü şartlarda hayatlarını sürdürdüklerini anlattı. Yaşadıkları evlerde ne su ne de elektrik olduğundan yakındılar.
Barakadan evlerinin olduğu bölgedeki araziyi devletten tahsis etmeleri halinde düzgün birer ev yapmak istediklerini anlatan aile, defalarca başvuru yaptıklarını ancak devletin aynı bölgede başka şahıslara içerisine hayvanlarını koymak için yer tahsis etmesine rağmen, kendilerine ev yapmaları için yer vermediğinden şikâyet ettiler.
Derme çatma evlerinin bir tanesinin 3 yıl önce yine yandığını belirten aile, o dönemde bir çocuğun yandığını ve günlerce hastanede yattıklarını belirtti.
Aile devletten bir an önce kendilerine sahip çıkmasını ve hiç olmazsa bugün üzerinde evlerinin bulunduğu yerin koçanını kendilerine vermesini talep etti.

Ne dediler?

Münüse Alimer

“O gün aniden sobamız patladı. Patlama ile abimin 3 çocuğu ve kardeşimin eşi patlama ile yanmaya başladılar. Üzerlerindeki ateşi söndürmeye çalıştık ama beceremedik. Çocuklarımız gözümüzün önünde yandılar. Bizim halimiz zaten hep böyle. İçerisinde kaldığımız evlerimiz yazda su akıtır. Kışta böyle yanar. Ne suyumuz var ne elektriğimiz. Bize defalarca söz verdiler ama o sözler hiç yerine gelmedi. Bize bu devlet sahip çıkmıyor. Tayyip Erdoğan bize sahip çıksın. Ben onun kurbanı olayım. Bu devlet hayvanlar için yer verdi ama bize vermedi. Artık bize sahip çıksınlar.”

Mehmet Alimer

“Benim o günkü yangında torunlarım ve gelinim gözümün önünde yandı. Daha önce de bir başka torunum yandı ve günlerce hastanede yattı. Çok kötü şartlarda yaşıyoruz. Yazda yanıyoruz, kışta ıslanıyoruz. Gelsin devlet bizim halimizi görsün. Artık bize yardım etsinler. Ben bu devlet için askerliğimi seferberliğimi yapıyorum, artık devlet de bize destek çıksın. Her yağmurda bu evlerin içi su dolar. Elektrik yok, su yok. Çocuklar yıkanamıyorlar bile. Hükümet bize bu toprağı versin binayı biz yaparız. Ama defalarca başvurmamıza rağmen, hayvanlar için yer vermelerine rağmen bize kalmamız için vermediler. Devletimiz bizi de görsün. ”

Gökhan Alimer

“Bir hafta önce evlendiğim karım, gözümün önünde yandı. Durumu şimdi çok kritiktir. Yüzüğünü geri dönünce vermek için ben parmağıma taktım. Ben askerliğimi ve seferberliğimi eksiksiz yaptım. Devletimden tek isteğim bana ve aileme can güvenliğimiz olacak bir yer vermesi. Kışta yağmurda ıslanıyoruz. Yangın çıkıyor yanıyoruz. Eşimin o anki anı gözlerimden silinmiyor. Taştan evimiz olsa böyle yangınlar çıkmayacak. Bize kaldığımız bu yeri bile verseler biz düzgün evler yapabiliriz. Biraz daha ötede başka inşaatlara içerisine hayvanlarını koymaları için yer verdiler. Bize ev yapmamız ve güvenli bir şekilde içerisinde kalmamız için bu yeri vermiyorlar. Bu nasıl devlet? Bu devletse artık bize sahip çıksın”

 

 

 

Kıbrıs