Mağusa’da hemen herkesin kısa sürede “gül satan çocuk” olarak tanıdığı Muharrem, şimdi yaşam savaşı veriyor. 9 yaşında olmasına rağmen meyhanelerde gül satar
Devrim DEMİR
Mağusa’da üç ay boyunca ailesine bakmak için yaşına aldırmadan elinde güllerle, meyhane meyhane gezen gül satan Muharrem Efe’ye kanser teşhisi konuldu.
Gaziantep’te eş şiddetinden kaçarak üç ay önce Gazimağusa’da tek göz bir odaya yerleşen 7 kişilik Sabancı ailesi, Havadis’in 3 Ocak tarihli “Beş çocuk iki anne sahipsiz” haberinin ardından TC Lefkoşa Büyükelçiliği ve Sosyal Yardım dairesi işbirliğinde, daha iyi yaşam koşulları için Türkiye’ye gönderilmişti.
Omzunda büyüyen kitlenin kötü huylu olduğu doktorlar tarafından aileye önceki gün açıklandı.
Gözü yaşlı anne Edibe Sabancı Türkiye’den Havadis’e ulaştı.
“Oğlum çok küçük, Muharrem Efe çocukluğunu yaşamadı. Şimdi hastalık çıktı. Kolunu her an kaybedebilir” diye isyan etti.
Gaziantep’ten apar topar Adana Balcanlı Hastanesi’ne kaldırılan küçük Muharrem Efe’nin tahlilleri maddi imkânsızlıklar nedeniyle zamanında tahlilleri yapılamadığı için şimdi kolunun kesilmesi gerekecek.
Gazimağusa’da yaşayan amca Mehmet Sabancı’nın ise ’da eli kolu bağlı. Amca, gözü yaşlı yeğeninin yeniden ülkeye geri gelerek burada gözü önünde tedavi olmasını istiyor.
“Oğlum ölmesin”
Çocuğuna konulan kanser teşhisinin ardından dünyası başına yıkılan anne Edibe Sabancı, hastane köşelerinde yardım bekliyor.
Maddi imkânsızlıklar nedeniyle tahlilleri yapılamayan Muharrem Efe’nin tedavisinin gecikmesi nedeniyle kolunun kesilmesinin gündemde olduğunu söyleyen anne, “Oğlum çocukluk yaşamadı. Şimdi bu hastalık çıktı, oğlum ölmesin. Kimsemiz yok burada, bizi Kıbrıs’a geri alın” diyerek serzenişte bulundu.
“Türkiye’de her gün evleri kurşunlanıyor”
Gazimağusa’da yaşayan amca Mehmet Sabancı, ailenin yaşadığı duruma Havadis’e anlattı. Sabancı, 3 Ocak tarihinde çıkan haberin ardından Elçilik, Sosyal Hizmetler ve polisin her gün eve gittiğini ve bir an önce ailenin ülkeden gitmesi gerektiğini söylediklerini öne sürdü.
Muharrem Efe’nin ülkeden ayrılmadan omzundaki ağrıdan sürekli şikâyet ettiğini, MR çektiklerini, ancak sonuçları alamadan apar topar gönderildikleri için ihmal edildiğini ifade eden amca şöyle konuştu:
“Abim yüzünden iki yengem ve yeğenlerim perişan oldu. Kan davası nedeniyle psikolojik sorunlar yaşıyor. Üç dört senedir evle ilgisi kesildi ve abim maddeye düştü.
Madde bağımlısı olduğu için evde sürekli şiddet uyguluyordu, kan davası yüzünden evleri her gün kurşunlanıyordu. Ben daha fazla bunu görmezden gelemedim, aldım getirdim. Bir küçük odayı tuttum yanımda, çocuğu okula almadılar.”
Amca: Sözler tutulmadı
Amca Mehmet Sabancı, gazetede çıkan haberin ardından çok baskı altında kaldıklarını öne sürerek, “Elçilik, Gaziantep’te Sosyal Yardım’ın yengelerimi ve yeğenlerimi devletin gözetim altına alacağı sözünü verdi. Ben hepsini kendi ellerimle uçağa koyup, Gaziantep’te babamın yanına emanet ettim.
Yengelerimin biri zaten hamileydi, doğum yaptı bebeğin de kendinin de hayati tehlikesi var. Bebek üç gündür yoğun bakımda, yengemin kalbinde problem çıktı. Muharrem Efe’nin sağlık durumu ile ilgili kötü haber geldi zaten” dedi.
Tahlilleri yapılamıyor
Küçük Muharrem Efe’nin Gaziantep Üniversitesi’nden Adana Balcanlı Hastanesi’ne sevk edildiğini söyleyen amca Mehmet Sabancı, Muharrem Efe’ye ‘Kanser’ teşhisi konulduğunu, tahlillerin bir kısmının ise maddi imkânsızlıklar nedeniyle yapılamadığını anlattı.
Sabancı devamla şunları söyledi:
“Tahlillerin bir kısmı için ben kendi imkanlarımla para gönderdim ama yapılması gerek diğer tahlilleri yapamıyoruz.
Geçen süre Muharrem’in aleyhine. Kolunun kesilmesi gündemde. Yetkililere yalvarıyorum, onların buraya gelmelerine izin versinler.
Ben yeğenim için dilenirim, burada gözümün önünde iyileştiririm. Orada hastane köşelerinde onun kolunun kesilmesine izleyici kalmak istemiyorum. Yardım istiyorum. Ben onlara iyi kötü bir kalacak yer buldum. Okula alsınlar. Tedavisini burada, gözümün önünde yaparım. Yeter ki buraya geri dönsünler.”
Havadis