HALA FİLTRESİZ! 40 BİN TON KÜKÜRT SALIYOR!

Teknecik santrali doğaya yılda 40 bin ton kükürt, 5 bin ton katı parçacık ve 250 ton hidro karbon salıyor.

Girne’ye bağlı Esentepe’de Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan sağlık taramalarında, “Kanser” oranı yüksek çıktı. Sağlık Bakanı Ertuğrul Hasipoğlu’nun özellikle Esentepe’de kanser vakalarında artış olduğu yönünde yaptığı açıklamalar, dikkatleri bir kez daha bölgedeki Teknecik Elektrik Santrali’ne çekti. 

KIBRIS’a konuşan Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut, Muhtar Günay Takatuka ve diğer bölge sakinleri, kanser vakalarında görülen artışın nedenlerini Sağlık Bakanlığı’nın araştırmasını istedi. 

Santralin doğusunda bulunan Esentepe’de görülen kanser vakalarındaki artışın, aynı şekilde santralin batısında bulunan Çatalköy’de de görüldüğüne dikkat çeken Esentepeliler, santralin hâlâ filtresiz çalıştırılmasına bir anlam veremediklerini söyledi.

Esentepeliler ayrıca gıdalardaki kimyasal maddelerin de kanseri tetiklediği inancında.

Anne ve babasını kanserden kaybeden Hacer Güneş, “Ailesinde kanser hastası olmayan biri, ailelerin ne çektiğini ve nasıl çaresiz kaldığını bilemez. O nedenle bir fon oluşturulsun ve filtrenin parası buradan karşılansın” dedi.

Doğaya 40 bin ton kükürt...

Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut, Teknecik Elektrik Santrali’nden çıkan zehirli gazların doğaya ve canlılara büyük zarar verdiğini söyledi. Erdal Barut, uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre santralden bir yılda doğaya 40 bin ton kükürt, 5 bin ton katı parçacık ve 250 ton hidro karbon salındığının tespit edildiğini ifade etti.

Barut, yıllardır doğaya salınan zehirli gazların hesaplanması durumunda bölgedeki tehlikenin ne kadar büyük olduğunun ortaya çıktığını anlatarak, santralin bacasına filtre takılması gerektiğini vurguladı.

Salınan zehirli gazların önlenmesi için bir türlü filtre takılamamasından dolayı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin sorumlu ve suçlu olduğunu anlatan Barut, “İnsan sağlığı bu kadar değersiz mi?” sorusunu sordu.

Santralden çıkan zehirli gazların sadece Esentepe’yi değil aynı zamanda tüm kuzey sahillerini etkilediğini dile getiren Barut şöyle devam etti:

“Santralin bacasına pahalı olduğu gerekçesiyle filtre takmıyorlar. İnsan sağlığı parayla ölçülemez. Filtre için kampanya başlatsalar, parası kısa sürede zaten çıkar. Ama niyet önemli. Bu duyarlılık ve istek santralin kurulduğundan beridir hiçbir hükümet döneminde gösterilmedi. Tüm hastalara acil şifalar. Alınacak önlemlerle kanserde azalma olabilir.”

“Çamaşırlar renk değiştiriyor”

Esentepe Muhtarı Günay Takatuka da kanser vakalarının sadece Esentepe’de değil, tüm ülkede arttığının gözlemlendiğini söyledi. Günay Takatuka, kanser vakalarında görülen artışın başında beslenme alışkanlıklarının geldiğini belirterek, hormonlu gıdaların da etkisi olduğunu öne sürdü.

Teknecik Elektrik Santrali’nden çıkan zehirli gazlar ile baz istasyonlarının kansere neden olabileceğine değinen Takatuka, Esentepe’nin civar köylerinde ve Çatalköy’de de kanserden ölenlerde artış olduğunu vurguladı. Takatuka, santralin etrafında yaşayanların kurutmak için astığı çamaşırlarının ve masa örtülerinin renk değiştiğini ifade ederek, bölgeye gökyüzünden zehir yağdığını savundu.

Takatuka ayrıca üreticilerin de hormon ve kimyasal kullanmaktan kaçınmalarını istedi. Yetkililerin üreticileri bilinçlendirmesini ve gıdaların sıkı bir denetimden geçmesi gerektiğini kaydetti.

Vatandaş ne dedi?

Hasan İzoğlu (Kafeteryacı):

Santralden çıkan dumanlar, rüzgarla birlikte köyümüze geliyor. Santrale kesinlikle filtre takılmalı. Meyve ve sebzelerde aşırı miktarda kimyasal var. Kendimiz yetiştirmek istiyoruz ancak santralden çıkan dumanlar nedeniyle, organik ürün yetiştirmenin anlamı kalmıyor.

Özgür Bulut (Boyacı):

Yiyeceklerde aşırı kimyasal kullanılması ve santralden çıkan zehirli gazlar kanseri tetikliyor. Doğanın dengesinin bozulması ve küresel ısınma da olumsuz etkiliyor. İnsanlar biraz yediğine içtiğine dikkat edip, hareket ederse bağışıklık sistemi güçlenebilir ve hastalıklardan korunabilir.

Tevfik Kürşad Çolak (Mimar):

Sahra modeli olan ve yerleşim yerlerine yakın olan Teknecik Elektrik Santrali’ne derhal filtre takılmalı. Havaya salınan zehirli gazların verdiği zararların ispatlanmasına rağmen hiçbir hükümet bugüne kadar bu sorunu çözmedi. Devleti temsil edenler, daha duyarlı olmalı ve verdikleri sözleri tutmalı. Genetiğiyle oynanmış olan sebze ve meyvelerin yetiştirilmesi ve aşırı kimyasal kullanılması kansere davetiye çıkarır. Ne ekildiği ve nasıl yetiştirildiği konusunda sıkı denetimler yapılmalı.

Özlem Özkayaca (Öğretmen):

Santralden çıkan gazlar bölgeyi olumsuz etkiliyor. Hazır besinler ile zamansız yetiştirilen sebzeler kansere neden olabilir. Aşırı sigara içilmesi de hastalığa yardımcı olur.

Sevgin Yalçınkaya (Kafeteryacı):

Kanseri azaltmak için santrale filtre takılmalı. Zamanı gelmeden üretilen sebze ve meyveler hastalıklara neden olur. Hormonlu ve ilaçlı gıdalar da kansere yol açar. Hazır gıdalar ile kavurmalar da sağlığa zararlıdır.

Hacer Güneş (Kahveci):

Annemi ve babamı kanserden kaybettim. Abim gırtlak kanseri oldu. Santralden çıkan gazlardan dolayı etrafındaki ağaçlar bile ölmeye başladı. Sağlık Bakanlığı ile hükümet yetkilileri santralden çıkan zehirin kansere yol açtığını bilir. Üreticileri denetleyen birileri var mı? Kanserin önlenmesi için beslenme alışkanlıkları değişmeli. Aşırı pişmiş et ve kömüre dönen ekmek yenmemeli. Kavruntu yapılan yağ bir defa kullanılmalı. Halkı beslenme konusunda bilinçlendirmek gerek. Ailesinde kanser hastası olmayan biri ailelerin ne çektiğini ve nasıl çaresiz kaldığını bilemez. O nedenle bir fon oluşturulsun ve filtrenin parası buradan karşılansın.

 

Kaynak: Kıbrıs