“KAYIP BİR BEBEK DAHA VAR”

“Kayıp bir bebek daha var”

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen “yasadışı kürtaj” davasında Avukat Mustafa Şener, ilginç bir iddia ortaya attı

Elmas TOKAY

Kamuoyunda “kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davaya Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilirken, Avukat Mustafa Şener, olayda kayıp bir bebek daha olduğunu ileri sürdü.

İddia makamı dün mahkemeye iki tanık daha dinletti.

İddia makamının dünkü ilk tanığı Ada Hospital’de şoför olarak görev yapan A.D. oldu. Gömme işlerini maaşı az olduğu (ekstra ödeme) için yaptığını itiraf eden A.D., “Bu işlemlerin yasadışı olduğunu bilmiyordum, bilseydim yapmazdım” dedi.

Diğer tanık Girne Polis Müdürlüğü’nde görev yapan Tahkikat Subayı E.G. oldu. E.G. bu meselede yaptığı işlemleri anlattı.

Avukat Mustafa Şener ise dünkü oturumdaki iddiaları dikkat çekti. Şener, ortada kayıp bir bebek daha olduğunu iddia etti. Avukat Tahir Seroydaş ise, 34 haftalık bebeğin 2015 yılı Aralık ayında gömüldüğünü ileri sürdü.

Fatma Şenol’un başkanlığında Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seren Bensen’den oluşan Girne Ağır Ceza

Mahkemesi Heyeti’nin baktığı “yasadığı kürtaj” davasını, İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç

Akyener yürütürken, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanıklar Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Avukat Ömer Başay temsil ediyor.

A.D.: Gömdüğüm yeri gösterdim

İddia makamının dünkü ikinci tanığı ise Ada Hospital’de şoför olarak görev yapan A.D. oldu.

Gömme işlerini maaşı az olduğu için yaptığını itiraf eden A.D., “25 Şubat 2016 tarihinde polis yanıma geldi ve bana kürtaj olayıyla ilgili soru sordu. Ben de onlara anlattım. Birlikte ilk önce Hz. Ömer Türbesi’nin oraya gittik. Gömdüğüm fetüslerin yerlerini onlara gösterdim. Oradan da Karakum’daki Zeyko Fabrikası’nın oraya gittik. Orada da polislere gömdüğüm bebeğin yerini gösterdim. Daha sonra hastaneye gittik ve fetüsleri ve bebekleri gömmek için kullandığım çapayı polislere gösterdim. Az maaş aldığım için ve paraya ihtiyacım olduğu için bu işleri yapıyordum. Fahri bey bana gömme başı 200 TL veriyordu. Daha sonra da 300 vermeye başladı. Bir kez de fetüslerin birini gömmek yerine çöpe attım. Bu gömme işlerini 6-7 kez yaptım. Ayşegül bana bunları ameliyathanenin yanındaki buzdolabından siyah poşet içerisinde çıkarıp veriyordu. Gömme işini akşam hava karardıktan sonra yapıyordum. Fetüsleri ve bebeği gömmeden önce ve gömdükten sonra olmak üzere iki kez çekip Fahri beyin telefonuna “Whats App” tan atıyordum.

Fahri beyin 4-5 tane hastasını Ercan Havalimanı’ndan ben aldım. Bana isimleri beyaz kağıda yazıp veriyorlardı. Havaalanında bu kişileri alıp hastaneye Fahri beye götürürdüm. Daha sonra da işlemleri yapılırdı. 2 gün sonra yine havaalanına götürürdüm. Hastalarla hiçbir şey konuşmadım.

Fahri beyin bir kez de bu işlemleri 8-10 bin Euro arası yaptığını telefonda konuşurken duydum. Bu kürtaj işlemlerinin hepsini hastanedeki herkes biliyordu. Eğer yasadışı olduğunu bilsem yapmazdım.

Sanık Verda Tunçbilek’e hiçbir zaman bebekleri gömdüğümü anlatmadım. En son ocak ayında büyük olan bebeği gömdüm. C.Ö. de benim yanımda geldi. Ayşegül İşbilen ameliyathanenin yanındaki buzluktan bir poşet çıkardı. C.Ö.’ye verdi elinden kaptım aşağıya indik. Arabamın arkasına koydum, C.Ö.’yle gittik ve ben gömdüm. C.Ö. benimle gömme işlemine iki kez geldi. Bir kez 2015 Aralık ayında, bir kez de 2016 ocak ayında büyük bebeği gömerken geldi” dedi.

A.D. soruları yanıtladı

Tanık A.D. şahadetini tamamladıktan sonra savunma makamının sorularını yanıtladı. İlk olarak sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in Avukatı Serhan Çınar’ın sorularıyla karşı karşıya kaldı. Çınar’ın, Mehmetali Tunçbilek’i nereden tanıdığı sorusu üzerine A.D., yıllar önce Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nden tanıdığını söyledi.  Avukat Çınar, Sanık Tunçbilek’le, Sanık Karagözlü’nün bir gün yemekhanede tartıştıklarını ve sanık Tunçbilek’in Karagözlü’ye “Bu işlere ihtiyacımız yok” dediğini, bu cümleyi, çok fazla tüp bebek hastası olduğunu ve hastanede de az yatak bulunması nedeniyle kurduğunu öne sürdüğü sorusuna A.D., hastanede 6 yatak olduğunu, her gün 10 -12 tüp bebek müşterisi geldiğini ancak, tartışmanın ne maksatla yapıldığını bilmediğini aktardı.

Avukat Şener: Bir kayıp bebek daha var

Dünkü celsede özellikle sanık Verda Tunçbilek’in Avukatı Mustafa Şener’in iddiaları dikkat çekti. Şener, dünkü tanık A.D. ve daha önce tanıklık eden C.Ö.’nün 25 Ocak 2016 tarihinde Ada Hastanesi’nden alıp gömdükleri ve sanık Fahri Karagözlü’ye fotoğrafını attıkları yerin, operasyon sırasında 27 Şubat 2016 tarihinde kazıldığını ve boş çıktığını iddia etti. Şener, ortada kayıp bir bebek daha olduğunu öne sürdü.

Avukat Kadri: Hemşireler de bilmiyordu

A.D.’yi daha sonra Avukat Emre Kadri sorguladı. A.D, bu kürtajların yasal olmadığını bilmediğini yineledi. Kadri de hemşirelerin de bu kürtajların yasal olmadığını bilmediğini öne sürdü. A.D., Fahri Karagözlü’nün hastanenin ilk açıldığı gün (2013) kürtaj kalıntılarını gömmesini istediğini söylediğini aktardı. Bunun üzerine Emre Kadri, tanımadığı bir insana suç unsuru teşkil eden bir şeyi veremeyeceğini iddia etti. Bu iddia üzerine, A.D., çocukların ölü olup olmadığını bilmediğini söyledi.

A.D. Avukat Menteş’in sorularını yanıtladı

A.D. avukat Güneş Menteş’in sorularını da yanıtladı. Tanık A.D., Fahri Karagözlü’nün hastalara hangi tıbbi müdahalede bulunacağına dair koyduğu tanıyı kendisinin bilemeyeceğini söyledi. Fahri Karagözlü’ye hastaların kaç para verdiğini görmediğini söyleyen A.D, Ayrıca havaalanında aldığı hastaların ne ameliyatı olacaklarını kendisine söylemediklerini de vurguladı.

Avukat Seroydaş: Bebek Aralık 2015’te gömüldü

Tanık A.D. son olarak sanık Rasiha Serdaroğlu’nun Avukatı Tahir Seroydaş tarafından sorgulandı. Seroydaş ayrıca, 34 haftalık bebeğin 2015 yılı Aralık ayında gömüldüğünü iddia etti. A.D.’nin gömme işleminde kullandığı çapanın, emare yapılan çapayla ayni olmadığını öne sürdü.

Müfettiş E.G. de şahadet verdi

İddia makamının dünkü ikinci tanığı Girne Polis Müdürlüğü’nde görev yapan Tahkikat Subayı E.G. oldu. E.G. 25 Şubat 2016 tarihinde ilk önce sanık Fahri Karagözlü’yü ve sanık Verda Tunçbilek’i, daha sonra da sanık Mehmetali Tunçbilek’i Girne Polis Müdürlüğü’ne celp ettiğini söyledi.

Verda Tunçbilek’in kendisine “ben kürtaj yapmam” dediğini kaydeden E.G., sanık Mehmetali Tunçbilek’in ise kendisine, “Ben kulak burun boğaz doktoruyum, baş hekim Fahri beydir” dediğini aktardı. E.G. ayrıca 26 Şubat 2016 tarihinde, 1 bebek ve 6 fetüsün Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yapılan otopsilerine katıldığını kaydetti. E.G., daha sonra avukatların sorularını yanıtladı.

Pazartesi devam edecek

Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Fatma Şenol, iddia makamının iki tanığının sorgulamasının tamamlanmasının ardından, yeni tanıkların dinlenmesi için davayı 24 Ekim 2016 Pazartesi gününe ertelediğini belirtti.

Kıbrıs