KUTLAMALAR BAŞLADI

umhurbaşkanı Derviş Eroğlu, halktan güç ve destek alarak görevini yaptığını, savunduklarının barışçı, insan hakları ve demokrasiye uygun, Kıbrıs Türk halkının güvenceli geleceği ile tamamen örtüştüğüne emin olduğunu belirterek, “Ucuz kahraman olmak kolayd

15 KASIM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI CUMHURBAŞKANI EROĞLU’NUN KONUŞMASI VE 21 PARE TOP ATIŞIYLA BAŞLADI

“GÖRÜŞLERİM HALKIMIN EKSERİYETİNİN GÖRÜŞLERİ”

“UCUZ KAHRAMAN OLMAK KOLAY. BEN ŞAHSİ BEKLENTİ PEŞİNDE DEĞİLİM VE OLMAYACAĞIM”

“MALİ SEKTÖR SAĞLIKLI, SAĞLAM VE GÜVENİLİR OLDUĞU SÜRECE BÜYÜME SÜRDÜRÜLEBİLİRDİR. BU NOKTADA EN ÖNEMLİ KONULARIN BAŞINDA KAMU REFORMU GELMEKTEDİR”

“ETKİN BİR DIŞ POLİTİKA VE DIŞARIDA GÖRÜNÜRLÜK EKONOMİMİZİN GELİŞMESİ İÇİN DE VAZGEÇİLMEZ BİR UNSURDUR”

“20 TEMMUZ 1974 SABAHI DOĞAN ÖZGÜRLÜK GÜNEŞİ ÇOK ŞÜKÜR Kİ BİZİ AYDINLATIYOR”

“KKTC OLGUSU DENİLDİ Mİ SAYIN RAUF DENKTAŞ’I AYRICA ANMAMIZ BİR VEFA GEREĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, halktan güç ve destek alarak görevini yaptığını, savunduklarının barışçı, insan hakları ve demokrasiye uygun, Kıbrıs Türk halkının güvenceli geleceği ile tamamen örtüştüğüne emin olduğunu belirterek, “Ucuz kahraman olmak kolaydır. Ben şahsi beklenti peşinde değilim ve olmayacağım. Görüşlerim halkımın ekseriyetinin görüşleridir” dedi.

Eroğlu, “Kıbrıs Türk halkının tek bir ferdi bile Rum Yönetimi altına girmeye, iki bölgelilikten, siyasi eşitlikten, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeye razı değildir. Biz kararlıyız; Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde daha da geliştirecek, birlik-beraberliğimizi koruyacak ve devletimizi yücelteceğiz” ifadelerini kullandı.

Rum komşuları kısa sürede masaya gelmeye çağıran Cumhurbaşkanı Eroğlu,, aksi takdirde hayal kırıklığına uğrayacakları uyarısında bulundu. Derviş Eroğlu, “Biz kararlıyız; Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde daha da geliştirecek, birlik-beraberliğimizi koruyacak ve Devletimizi yücelteceğiz” diye konuştu.

KKTC’nin 30 yılda birçok şeyi başardığını ancak gelinen noktada daha yapılacak çok iş bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, devletin en başta güvenlik, adalet, vatandaşa ihtiyaç duyduğu alanlarda hizmet anlamına geldiğini vurguladı. Eroğlu, önümüzdeki yıllarda KKTC’nin adaletin tartışılmadığı, hukukun üstünlüğünün tam olarak etkin bir şekilde hüküm sürdüğü bir noktaya gelmesi için ivedi adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, ekonomik büyüme için mali sektörün sağlıklı, sağlam ve güvenilir olması gerektiğini vurgulayarak, bunun için kamu reformu gerektiğini belirtti ve “Kamu kesimi üretkenliği, verimliliği, vatandaşın ihtiyaçlarına çağdaş gelişmeleri göz önünde bulundurarak yanıt vermeyi de içerecek şekilde reforma tabi tutulmalıdır” dedi.

15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun BRTK televizyonundan yaptığı konuşma ve 21 pare top atışıyla başladı.

“ÖZGÜRLÜK GÜNEŞİ AYDINLATIYOR”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “20 Temmuz 1974 sabahı doğan özgürlük güneşi çok şükür ki bizi aydınlatıyor” diyerek 15 Kasım 1983’te kurulan devletin de güçlü dayanakları olmaya devam ettiğini söyledi.

Tarih sahnesinden gelip geçen pek çok halk ve millet arasında devlet kurup yaşatmayı başaranların şanslı ve başarılı kabul edildiğini kaydeden Eroğlu, Kıbrıslı Türklerin özgür iradesi sonucu doğan devletinin 30 yaşına sapasağlam, dimdik, sağlıklı şekilde hayatını devam ettirdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “O nedenle Cumhuriyet Bayramımızda coşmalı, gururlanmalı ve başardıklarımızı küçümsemeye, var olan bazı sorunları büyüterek kazanımlarımızı yok saymaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Çalışmasaydık, başarmasaydık bu topraklarda kendi milli ve dini aidiyetimizle yaşayamayacak, başkalarının tahakkümleri altında ezile, ezile yok olacaktık. Benim en küçük bir şüphem yoktur; halkımız devletimizin anlam ve öneminin bilincindedir” dedi.

KKTC’nin yaşayıp yüceleceğini vurgulayan Eroğlu, vizyonlarını buna göre oluşturulması, hedeflerini bu doğrultuda belirlenmesi, demokrasinin daha da geliştirerek, ekonomik, sosyal kalkınmaya ağırlık verilmesi erektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, devletin 40 ve 50’nci yıllarında gelmesi istenen noktanın tasarlanarak kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

1950’li yıllardan bugüne süreci yaşayan biri olarak tarihe not düşmek adına bazı noktaları dile getirmek istediğini kaydeden Eroğlu, “KKTC 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı’nın sağladığı özgürlük ve güven ortamı neticesinde kuruldu. Devletimiz, Rumların bir türlü, iki kesimliliğe, siyasi eşitliğe, egemenliğe dayalı yeni bir ortaklık kurulmasına yanaşmamaları üzerine vücuda getirildi. KKTC devleti, Kıbrıs Türk tarihindeki en önemli, en stratejik adımımızdır, bizi güçlendiren bir olgudur” diye konuştu.

Eroğlu,  1975 Nüfus Mübadelesi Anlaşması’yla adanın her iki yanında yeni bir toplumsal düzen ortaya çıktığın; pek çok insanın Anavatan Türkiye’ye güvenerek, yeni oluşan coğrafyanın kendileri için yeni bir umut olduğuna inanarak 1974 yılı 20 Temmuzu sonrasında Güney’deki malını mülkünü bırakarak gönüllü olarak Kuzey’e geçtiğini hatırlatarak, bu insanları yerleştirmenin, iş ve aş sahibi yapmanın kolay olmadığını vurguladı.

Anavatan Türkiye’nin maddi ve manevi desteğiyle hemen yola koyularak sıfırdan bir ekonomi, bir devlet yarattıklarını belirten Eroğlu, “Bugün gurur duyduğumuz tüm dünyanın gıpta ile baktığı demokratik parlamenter sistemimizi kurduk, yaşattık ve yaşatıyoruz” dedi.

Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi ve Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulduğunu ve Rum komşularla anlaşma arayışında olmayı sürdürdüklerini, defalarca çağrıda bulunduklarını ancak olmadığını belirten Eroğlu, “Bizi siyasi eşitliğimizi, egemenliğimizi, iki kesimliliği tamamen dışlayarak 1974 öncesine dönüşe zorladılar ve bunun için de Rum Devleti’ne dönüşen gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti varlığını kullanmaya kalkıştılar. Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni kurarken ne kadar haklı ve barışçıysak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurarken de o kadar haklı ve barışçıydık” ifadelerini kullandı.

EONOMİK GÖSTERGELER

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,  Türkiye hükümetleriyle birlikte çalışarak ambargolara rağmen, üniversiteler kurduklarını; 1977’de bin kişiye düşen araç sayısı 87 iken, 2012 yılında 950’yi aştığını; 1977’de bankalardaki mevduat 94 milyon dolarken, bugün bu rakamın 6 milyar doların üzerine çıktığını, 1977’de kişi başına düşen mevduat miktarı 648 dolarken, bugün bu rakamın 16 bin doları aştığını; 1977’de 3 bin 265 olan turizmdeki yatak sayısının bugün 30 bini aştığını; üniversitelerde 61 binin üzerinde gencin eğitim gördüğünü söyledi.

MİLLİ GELİR 15 BİN DOLAR CİVARI

Kişi başına düşen milli gelirin 15 bin dolar civarında olduğunu ifade eden Eroğlu, gelişmişlik oranını gösteren kişi başına düşen öğretmen, doktor, hemşire, yatak, elektrik ve akaryakıt tüketimi gibi verilerde de oldukça iyi durumda olunduğunu belirtti.

GEREKEN İVEDİ ADIMLAR

“30 yılda daha doğru bir yaklaşımla 1974 sonrasında birçok şeyi başarılmıştır ancak gelinen noktada hala yapılacak çok iş vardır” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, devletin en başta güvenlik, adalet, vatandaşa ihtiyaç duyduğu alanlarda hizmet anlamına geldiğini vurguladı ve önümüzdeki yıllarda KKTC’nin adaletin tartışılmadığı, hukukun üstünlüğünün tam olarak etkin bir şekilde hüküm sürdüğü bir noktaya gelmesi için ivedi adımlar atılması gerektiğini kaydetti.

Demokratik gelişim ileriye taşınmadıkça ekonomik gelişimin sağlanmasının mümkün olmadığını; eğitimin tüm yönleriyle ele alınması ve ekonomik hedefler doğrultusunda şekillendirilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, KKTC’nin ihtiyacı olan insan sermayesinin yeniden tanımlanması ve gençlere ona göre eğitim verilmesinin şart olduğunu belirtti.

“Çağdaş, analitik düşünen ve dünyayı doğru algılayıp ona göre davranan bir gençliğe ihtiyacımız vardır” diyen Eroğlu, bunun için gerekli yapısal dönüşümün mutlaka sağlanması gereğine dikkat çekti.

“SAĞLIK... EN ÇOK ÜZEN KONULARIN BAŞINDA..”

Sağlık sistemindeki tüm eksikliklerin belirlenmesi ve önümüzdeki yıllarda sağlık konusunda temel ihtiyaçlarla ilgili tartışmaların son bulması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Evet bu alanda da çok mesafe aldık ama hala hem sağlık çalışanlarının hem de sağlık hizmeti alanların yakarışlarını duymak bizleri en çok üzen konuların başında gelmektedir” dedi.

Eroğlu, ülke sorunlarının aşılmasının Kıbrıs sorununun çözümüne bağlamasını uygun bulmadığını öteden beri vurguladığını hatırlatarak, halkın, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, Meclis’in, hükümetin, yargının yapacağı, yapması gereken çok şey bulunduğunu vurguladı.

Sorunların aşılması ve gelecek on yılın daha güzel olması için harekete geçilmesi gereğini ifade eden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, yeni ve kârlı ekonomik alanlarla istihdam ve ihracatın artırılması; yüksek öğrenimde 100 bin öğrenci hedefinin yakalanması, KKTC’nin gerçek ve kaliteli bir eğitim adası halini alması, çağdaş teknolojiyle sanayi ve ticaret alanında gerekli düzenlemelerin yapılması; dış satımı yüksek, istihdam sıkıntısını aşma yolunda bir sanayi yaratılması gibi düşüncelerini sıraladı.

“SU EKONOMİK HAYATIMIZDA DEĞİŞİKLİK YAPACAK BÜYÜK PROJE”

“2014 yılı mart ayında ülkemize ulaşacak olan su ekonomik hayatımızda önemli değişiklikler yapacak kadar büyük bir projedir. Gerçekten bu proje Kıbrıs için asrın projesidir. Eğer kıymeti bilinir iyi değerlendirilirse yepyeni ufuklar açılmasına neden olur” diyen Cumhurbaşkanı, uzun vadede tarım sektörünün tüm çehresini değiştirmeye aday projenin KKTC’nin kırkıncı kuruluş yılında ürün çeşitliliğinin farklılaştığı, daha dışa dönük bir tarım sektörü ortaya çıkmasına neden olabileceğini anlattı.

Eroğlu, bunun için etkin bir tarım politikası yürütmek ve bu sektörü gelecekteki rekabete hazırlamak gerektiğini vurguladı.

KAMU REFORMU

Mali sektöre de değinen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, özetle şöyle devam etti:

“Mali sektör sağlıklı, sağlam ve güvenilir olduğu sürece büyüme sürdürülebilirdir. Bu noktada en önemli konuların başında kamu reformu gelmektedir. Kamu kesimi üretkenliği, verimliliği, vatandaşın ihtiyaçlarına çağdaş gelişmeleri göz önünde bulundurarak yanıt vermeyi de içerecek şekilde reforma tabi tutulmalıdır.

Siyasi farklılık gözetmeksizin tüm siyasi partilerin ortak bir vizyonda buluşup elimizdeki kaynakları da dikkate alarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kırkıncı yılına kadar yaşanan sorunların geride kalacağı düzenlemeleri yapmaları elzemdir. Aksi halde kaybeden hepimiz olacağız.

Ancak bir adım atılmadan önce, bunun halkımızın yaşam seviyesini geriletmemesine, toplumsal huzurumuzu sarsmamasına gereken önem verilmelidir. Bunun için ilgili kesimlerle diyalog, belirli sağlam bir vizyona ve esaslı çalışmaya dayanan çözümler üretebilmek şarttır.”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, dış dünya ve AB ile etkin ilişkinin önemine işaret ederek, İslam İşbirliği Teşkilatı ile temasları ve işbirliği olanaklarının da ihmal edilmemesini istedi.

“RUM KOMŞULAR YAPTIKLARIMIZI HAZMEDEMİYOR”

“Etkin bir dış politika ve dışarıda görünürlük ekonomimizin gelişmesi için de vazgeçilmez bir unsurdur” diyen Eroğlu, Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapmak ve kendi egemenliği altına sokmak istediği için, Rum komşuların bir türlü Kıbrıs Türkünün yaptıklarını hazmedemediğini söyledi.

“Kıbrıs Türk halkının dinine, milli aidiyetine, egemenliğine sahip çıktığını; 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarını anayasal değişiklik paketine evet diyerek teslim etmediğini; tüm baskılara ve saldırılara rağmen Rum Yönetimi altına girmediğini, 1967’de Geçici Kıbrıs Türk Yönetimini ve hemen ardından da Kıbrıs Türk Yönetimi’ni kurduğunu; 1968’de başlayan toplumlararası görüşmelerde temel haklarını teslim etmediğini; 15 Temmuz 1974’te Rum -Yunan darbesi sonucu Ada’da ilan edilen Elen Devleti’ne geçit vermeyerek Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini kullanmasını talep ettiğini ve Rum tarafının 1974 sonrası, gösterdikleri tüm iyi niyete rağmen Kıbrıslı Türkleri egemenliği altına alma, iki kesimliliği bozma niyetine set çekerek 15 Kasım 1983’te devletini ilan ettiğini” anlatan Eroğlu, şunları söyledi:

“1983’te bir ortaklık devletine açık olduğumuzu ilan ettik ama hiç bir zaman iki kesimlilikten, siyasi eşitlikten, egemenlikten, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından, ekonomik yaşayabilirlikten taviz vermedik.

İşte tüm bunlar yüzünden Rum tarafı bizimle anlaşmaya yanaşmıyor, masaya oturmaktan bile kaçıyor.  Neden? Biz eğer istediklerimiz gerçekleşir ve yeni bir devlet kurulursa bunu bozup ayrı devletimizi dünyaya tanıtma yoluna gidecekmişiz.

O zaman ben de sorarım; Eğer her şey iyi giderse neden ayrılık olsun ki? Yok böyle bir hedefimiz ve niyetimiz. Ama başımıza gelenleri de unutamayız. Eğer gün gele Rum ortaklarımız yeniden bize, antlaşmalara rağmen kabul edemeyeceğimiz dayatmalarda bulunmaya kalkışırsa ve biz direniriz ne olacak? Yine Rumlar devlete sahip çıkıp bizi devletsiz mi bırakacak?”

Görevini halktan güç ve destek alarak yaptığını belirten Eroğlu, ucuz kahramanlığın; başka milletlerin, ya da hükümetlerin övgü dolu sözlerine, takdirlerine mazhar olmanın zor olmadığını kaydetti.

“GÖRÜŞLERİM HALKIN EKSERİYETİNİN GÖRÜŞLERİDİR”

Eroğlu, şahsi beklenti peşinde olmadığını ve olmayacağını; görüşlerinin, halkımın ekseriyetinin görüşleri olduğunu belirterek, “Savunduklarımın barışçı, insan hakları ve demokrasiye uygun olduğuna Kıbrıs Türk halkının güvenceli geleceği ile tamamen örtüştüğüne eminim” dedi.

“SAMİMİYETİMİZE GÜVENİP MASAYA GELSİNLER”

Rum komşuları kısa sürede, samimiyetlerine güvenerek masaya gelmeye çağıran Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Aksi takdirde hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Kıbrıs Türk Halkı’nın tek bir ferdi bile Rum Yönetimi altına girmeye, iki bölgelilikten, siyasi eşitlikten, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeye razı değildir” diye konuştu.

Türkiye ile ilişkileri karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde daha da geliştirerek, birlik-beraberliği koruma ve devleti yüceltmede kararlı olunduğunu vurgulayan Eroğlu, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş başta olmak üzere 15 Kasım 1983’te Cumhuriyet’in ilanı noktasına gelinceye dek görev yapmış ancak hayatta olmayan herkesi sevgi ve saygıyla andı.

“DENKTAŞ’I AYRICA ANMAK VEFA GEREĞİ”

“KKTC olgusu denildi mi Sayın Rauf Denktaş’ı ayrıca anmamız bir vefa gereğidir” diyen Eroğlu, KKTC’nin mimarı olan Denktaş’ın halktan samimi beklentisinin egemenlik ve devletten asla vazgeçilmemesi olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “30 yıl geride kaldı... Nice nice 30 yıllara” diyerek KKTC’ye hizmet veren herkese sevgi ve saygılarını sundu; şehitleri rahmet, gazileri minnetle andı.

Eroğlu konuşmasını “KKTC 30 yaşındadır ve gurur kaynağımızdır. Devletimiz bizim varlığımızın, egemenliğimizin nişanesidir. Hepinizi en derin sevgilerimle kucaklıyor, Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun diyorum” sözleriyle tamamladı.

Tak