PARAZİTTE SOMUT; GSM'DE OPSİYONLU İLERLEME!

Parazitte somut; GSM'de opsiyonlu ilerleme!

Güven Yaratıcı Önlemler paketi içinde yer alan karşılıklı “frekans-parazit” sorunlarının aşılması noktasında sağlanan ilerleme, Güney Kıbrıs’ın siyasi tepkiye neden olması gerekçesiyle basına yansıtılmak istenmiyor… Kıbrıs Postası’nı bilgilendiren ve konu ile doğrudan alakadar BTHK Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük, Güney’le GSM’lerin birleşmesi konusunda opsiyonlu gelişmenin olduğunu yayınlar ve frekans-parazit konusunda ise somut ilerlemeler sağlandığını anlattı.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Kıbrıs Postası, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük ile kurumu ilgilendiren güncel konuları görüştü, bilgi aldı.

Bunlar arasında kurumu doğrudan ilgilendiren ve kurulan ilgili komitelerde de yer alan Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakereler çerçevesinde Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) paketi içinde gündeme gelen operatörlerin (GSM) birleşmesi ile yine GYÖ olarak üzerinde çalışılan frekans-parazitlerin giderilmesi konusu da var…

Bürüncük GYÖ’ler kapsamında gündeme gelen ve BTHK’yı ilgilendiren konulara ilişkin Kıbrıs Postası’nın soruları üzerine değerlendirmeler yaptı.

Bürüncük, GSM’lerin birleşmesi konusunda opsiyonlu gelişmenin olduğunu, yayınlar ve frekans-parazit konusunda ise somut ilerlemeler sağlandığını anlattı.

GSM konusunda opsiyonlu ilerleme

Kadri Bürüncük şöyle konuştu; “Roaming konusu genelde mali açıdan bir anlaşma niteliğinde de olduğu için mali komiteler arasında görüşülen bir konu ama işin teknik taraflarıyla ilgili BTHK ile da istişare halinde bir süreç var.

Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulan teknik komiteler altında oluşturulan mali Komite kapsamında ele alınan bir konu bu… Süreçte oluşan havayla, liderlerin teşvikiyle taraflar en azından masada konuşulan detaylarda ilerleme sağlanıyor. Detaylara baktığımızda görüyoruz ki bazı sıkıntılar aşılmış ve çok daha ileri bir seviyede yapılabilecekler konuşulabiliyor…

GYÖ’lerde her iki tarafın hassasiyetine bakarak, tabiri caizse –gol attım- tarzında değil de birlikte bir şeyler yapmak önemli olan… GYÖ’ler içindeki GSM konusunda Opsiyonlu ilerleme olduğunu ifade edebilirim. Yani yöntemsel olarak; a ya da b yolu anlamında hangisi kullanılır noktasındayız. Örneğin a yönteminde sıkıntı olursa bunu bertaraf edebilecek bir b yöntemi gibi… Ben Mali komitede değilim ama mali komite bu konuyu teknik açıdan değerlendirirken operatörlerin de katıldığı toplantıya bizi de davet ettiler ve fiilen katıldık. Operatörler zaten bizim kurum olarak düzenleme ve denetimlerimize tabi olduğu için görüşüyoruz ve zaman zaman Cumhurbaşkanlığından da görüşümüz alınıyor…”

GSM birleşince bir taraf daha avantajlı tarife sunarsa?

“GSM’ler birleşirse karşılıklı internet hizmetleri dâhil fiyatlar, tarifeler bir tarafın lehine işler mi?” sorusuna yanıtla ise Bürüncük, “kapılar açıldığında petrol bizim tarafta pahalıydı… Herkes benzin oldurmak için Güney’e hücum mu etmesi lazım. Zaman içinde karşılıklı denkleştirildi fiyatlar… Sadece benzin de değil marketçilikte bile… Bir şekilde fiyatlar yolunu buldu. Burada dikkat edilmesi gereken -özellikle her yönüyle roaming olacaksa- bir takım önlemlerin alınması gerekir” yanıtını verdi.

“Standartlara uymayan tarafın Güney olduğunu açıkça gördük”

Kadri Bürüncük, GYÖ’ler kapsamında gündeme gelen yayınlar ve frekans-parazit konusunda somut ilerlemeler sağlandığını da anlattı.

Konunun basında yer almayışına işaretle konuşlan Bürüncük şöyle dedi; “Bizim kurum olarak direk içinde olduğumuz bir konu da yayıncılık komitesidir. Bu parazitlerle ilgili olan frekans meseleleri… Bu konuda GYÖ’ler içinde yer alan parazitlerle ilgili çalışmalara ilişkin basında hemen hemen hiç haber çıkmadı. Temel olarak bu konu, aynı yerde yayın yapılıyor ve etkileşim yapıyor. Ne siz ne de onlar yayını doğru düzgün takip edemiyor. Kendi içimizde de benzer sıkıntılar var karşılıklı da var. Türk tarafı olarak bu konuda oldukça hazırlıklı gittik görüşmelere… Ölçümlerimizle, önerilerimizle gittik. Bazı ilerlemeleri GYÖ başarılar olarak da paylaşmak istedik ama karşı tarafın bu konuda cesaretlendirilmeye ihtiyacı var gibi görünüyor. Basında yansıtmak istemiyorlar. Anladığım kadarıyla da siyasi çekinceleri var.

Ama neler yaptık sorunuz üzerine bunları değerlendirelim. Parazit-frekans meselesi Girne’ye giderken radyo dalgalarının karışması nedeniyle bir şarkıyı tam olarak dinleyememe durumunda ibaret bir konu değil…”

“Pilot kuleyle konuştuğunda araya radyo kanalı girebiliyor”

“Örneğin uçaklara enterferans veren yayınlar var: Havacılıkta pilot inişe geçerken kuleyle konuştuğunda araya radyo kanalı girebiliyor mesela. Tabi ki yedek kanal var tehlike arz etmiyor ama böyle sorunlar da vaki… Bunlarla yüzleşmek gerekiyordu.

Biz gerekli ölçümleri ve değerlendirmeleri yaparak ve bizden kaynaklı sıkıntıları da tespit ederek ve gereğini de yaparak çalıştık. Tespitlerimizde standartlara uymayan tarafın Güney olduğunu açıkça gördük. Ölçümlerimizi standartları potaya koyduk. Güney tarafı bir inceleyelim dedi ve ölçüm yaptılar. (bize göre ölçümlerini yapmadan önce bir ayarlama yaptılar) ama tabi sonuçta önemli olan bir noktaya gelmek… Her şey çözülmedi ama bu konuda ciddi ilerleme sağlandı. Standartta uyum noktasında ciddi bir ilerleme oldu ama bütün sorunlar çözülmedi.”

“Standarda göre herkes yayın yapsa onlara da bize de yeter”

Kadri Bürüncük sözlerini şöyle sürdürdü; “Karşılıklı yaklaşım ne idi: Kim kanal kuracaksa hemen ‘verelim, verelim’ idi. Neticede bir bant var ve o bandı paylaşmak icap ediyor. Kim ne kadarını doldurursa adeta köşe kapmaca gibi bir durum var. Ya aynı yerde yayın yapmak isterken iki taraf da yapamayacak ya da bir yerden sen bir yerde ben yaparken birbirimizi rahatsız etmiyorsak ona kanaat getireceğiz ve yayın sürecek. Bandı doldurma yaklaşımında fazla sayıda yayıncıya izin verme. Standarda göre herkes yayın yapsa onlara da bize de yeter teknik olarak… Hatta artar. Teknik bakımdan ortada çözülemeyecek bir şey yok…”

“Güç ve bant genişliği standarta gelecek ve ikinci adım olarak da çakışmalar da kaymalar yapılacak. Sonraki adım kaydırma işlemleri... Karşılıklı bir araya gelindi, ölçümler yapılarak veriler ortaya kondu. Somut ve fiilen yol alındı ama yapılması gereken şeyler var…”

BRT sayısal yayına başladıktan birkaç yıl sonra tahsis istendi

BTHK Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadri Bürüncük, frekanslarla ilgili düzenlemelere ilişkin kaygılarını da dile getirdi. Örnekleyen Bürüncük şöyle dedi; “Sayısal yayıncılığa Güney’de yokken ilk önce BRTK geçti. 33. Kanalda… Bir kaç yıl sonra gittiler ve uluslararası Telekominikosyon Birliği’nden 33. Kanalın tahsisini istediler. Kurum da sadece üye ülkelerin katılabildiği BM altında olan -tahsislerin yapıldığı- bir kurum… Biz (KKTC) olarak orada olmadığımız için gittiler ve başka boş kanallar olmasına rağmen bizimkini istediler, tahsisi aldılar. Neticede yayını bizde basıyoruz onlar da basıyor ve neticede kimse kullanamıyor. Yani kazan-kazan değil; kaybet-kaybet işliyor… İşte bu örnekleri de konuşarak ilerleme sağlamak lazım…”

“Nasıl emin olacağız?”

“Bu noktada soru şudur: bu tahsisler yapıldıktan sonra biz nasıl emin olacağız yeniden bir frekansın tahsisi için başvurmayacaklarına? Bahsettiğim gibi Geçmişte de örnekleri var… Bir güvence olması lazım bu noktada… Onlar da diyor nasıl vereceğiz bu güvenceyi? Nasıl bir güvence! Burada işte bir sıkıntı var… Umarım farklı yöntemlerle, siyasilerinde önerileriyle bir takım sonuçlar elde edeceğiz”

Baz istasyonu taramaları…

Öte yandan Bürüncük kamuoyunu bilgilendirmek noktasında baz istasyonu taramalarının ülke çapınca yapıldığını, düzenli olarak da kontrollerin durmaksızın gerçekleştirildiğini kaydederek bu konuda vatandaşların içinin ferah olması gerektiğini belirtti.

BTHK Başkanı Bürüncük, elektronik haberleşme sektörünü düzenleyen ve denetleyen tek yetkili mercinin BTHK olduğunu belirterek, bu konuda sektörün düzenli olarak uluslararası standartlarda denetim altında olduğunu vurguladı.

Bürüncük “ülkemizde tehlike arz eden bir baz istasyonu yok ve denetimler sürekli yapılıyor” dedi.