SAĞLIĞIMIZI TESLİM ETTİĞİMİZ KURUL HİÇ ÇALIŞMADI!

Sebze ve meyvelere kullanılan zirai ilaçların analiz raporları 25 yıl içinde sadece 1 kez Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu’nun eline ulaştı

Sebze ve meyvelerde kullanılan zirai ilaçların analiz raporlarının 25 yıl içinde sadece 1 kez Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu’nun eline ulaştığı ortaya çıktı.

Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu Başkanı Mehmet Altan, Tarım Dairesi’ni sorumlu tutarken, Tarım Dairesi Müdürü Mehmet Akif Ünsal, konunun kurul ile Devlet Laboratuarı arasında yaşanan bir sorun olduğunu iddia etti.

Devlet Laboratuarı Müdürü Dr. Mehmet Tatar ise kurulun Tarım Dairesi’nin bir parçası olduğuna vurgu yaparak, bu kurulun, daireye düzenli olarak gönderilen raporları Tarım Dairesi’nden temin edebileceğini açıkladı. 

KIBRIS’a açıklama yapan Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu Başkanı Mehmet Altan, ülkemizde sebze ve meyvelerdeki zirai ilaçların tespiti için yapılan tahlillerin, 25 yılda sadece bir kez kurulun eline ulaştığını açıkladı ve ülkemizde gıda denetim zafiyeti yaşandığı mesajını verdi. 

Altan, “Tarım Dairesi’nin sebze ve meyvelere yaptırdığı tahliller her ay bizim kurula gelmelidir. Çünkü kalıntı yapan zirai ilaçların veri şeklinde kurulun elinde bulunması gerekir ki bu ilaçlar tespit edilsin ve kurul tarafından ülkeye sokulması yasaklansın. Tarım Dairesi müdürüne iki kez yazı yazdım. Daireyi uyardık, ancak sonuç alamadık” açıklamasında bulundu.

Altan, ayrıca Tarım Dairesi’nin mühendislerini suçlayarak, mühendislerin iş yapmamak için kurulun verdiği talimatları yerine getirmediğini iddia etti.Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’nun ülkemize ithal edilen zirai ilaçlarla ilgili tüzük çalışması olduğunu ancak çalışmalarının engellendiğini ileri sürdü.Mehmet Altan, ayrıca Tarım Dairesi’nin ilgili şube personelinin zirai ilaç satan dükkanları denetlemediğini öne sürdü.

Altan, şubenin yoğunluk nedeniyle her ay yapılması gereken denetlemeleri yapmadığını iddia etti.

Ünsal: Devlet laboratuarı ve kurul arasındaki sorundur
Tarım Dairesi Müdürü Mehmet Akif Ünsal, KIBRIS’a açıklama yaparak, analiz raporlarının Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’na 25 yıldır gönderilmemesinin, Devlet Laboratuarı ve kurul arasında yaşanan bir sorun olduğunu açıkladı.

Devlet Laboratuarı’nın, tarımsal ürünlere yaptığı analiz sonuçlarını Tarım Dairesi’ne, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’na gönderdiğini ve bu analiz sonuçlarının üzerinde, belgenin başka yere dağıtılamayacağının ve çoğaltılamayacağının yazdığını belirterek, kurulun bu analiz sonuçlarını Devlet Laboratuarı’ndan talep etmesi gerektiğini savundu.

Ünsal, kurulun bir yazı ile analiz raporlarını talep etmesi üzerine, geriye dönük olarak raporların kurula gönderilmeye başlandığını belirtti. Ünsal, şöyle devam etti:

“Bu yılın ocak ayından itibaren dairemizin ülke genelinde ve yurtdışından gelen tarımsal ürünlere Devlet Laboratuarı’nda yaptığımız analiz neticelerini aylık olarak kurula göndermeye başladık. Şubat ayı raporları kurula gönderilmek üzere hazırlanıyor. Analiz raporlarının özetini, kurula rapor halinde ulaştırıyoruz. Her ay, geriye dönük bu raporların özetini kurula sunacağız.”

Tarım Dairesi Müdürü Mehmet Akif Ünsal, Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu Başkanı Mehmet Altan’a cevap olarak, “Tarım Dairesi kendi yetki ve sorumluluğu içerisinde olan görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmektedir. Biz görevlerimizi yerine getiriyoruz” dedi.
    
Tatar: Sorun laboratuardan kaynaklanmıyor
 Devlet Laboratuarı Müdürü Mehmet Tatar, tüm numunelerin laboratuara Tarım Dairesi aracılığı ile ulaştığını ve analiz raporlarının Tarım Dairesi’ne gönderildiğini açıkladı.

Tatar, “Sorun bizden kaynaklanmıyor. Bu raporun bir kopyası Tarım Dairesi’ne gidiyor ve kurul da dairenin bir parçasıdır. Bu koordinasyonu yapmaları gerekir. Tarımsal İlaçlama Denetleme kurulunun bizden rapor talebi yok. Doğru olan da tarım Dairesi’nden almalıdır” dedi.

Arıkbuka: Çalışmalarımız engelleniyor, raporlar bize ulaştırılmıyor
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB) Çevre Sorumlusu ve Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu üyesi Dr. Nurçin Arıkbuka, iç ve dış piyasadan gelen ürünlerin denetlenmesinden sorumlu olan Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’nun çalışmasının engellendiğini ileri sürdü.

Arıkbuka, “Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu; Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın birlikte yürüttüğü bir kuruldur. Adaya giren ve iç piyasadaki her türlü sebze ve meyveden numune alınır ve Devlet Laboratuarı’nda tahlil yapılır. Ancak sonuçlar kurulun eline çok geç ulaşır” dedi.

Kurulun aktif olarak çalışmasının siyasiler tarafından engellendiğini iddia eden Arıkbuka, 25 yıl önce kurulan Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu’na sebze ve meyve denetimi ile ilgili bugüne kadar sadece bir kez rapor geldiğini açıkladı.

Arıkbuka, bir ürünün, imha edilip edilmeyeceğine Tarım Bakanlığı Müsteşarı, Tarım Dairesi Müdürü ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarının karar verdiğini belirtti.

Oluşacak yeni hükümete çağrıda bulanan Arıkbuka, “Sağlık hayatımızda ilk sırada yer alıyorsa, Gıda Güvenliği Yasalarının biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Yönetimde bulunduğum dönemde amacımız bu yasaların yürürlüğe girmesidir” dedi.

 Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’nun çalışmalarının engellendiğini belirten Arıkbuka, Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’na üye olarak 19 Nisan 2013 tarihinde bir doktorun yerine atandığını, bu süreçte iki toplantıya girme şansı olduğunu ve bu sürede kurulun aktif olarak çalışmalarının engellendiğini tespit ettiğini belirtti.  

Dr. Nurçin Arıkbuka, Devlet Laboratuarı sonuçlarının çok geç geldiğine ve 1987 yılında kurulan Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’na sadece iki kez rapor iletildiğine dikkat çekti.Arıkbuka, Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’nun tahlil sonuçları ve imha işlemleri hakkında bilgi sahibi olmadığına da değindi.

Tarımsal İlaçlar Araştırma Kurulu Başkanı Mehmet Altan’ın kurul için büyük emek ve çaba sarf ettiğini ancak çalışmalarının engellendiğini savundu.

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği adına kurulda doktor üye olarak yer aldığını ve Tarımsal İlaçları Denetleme Kurulu’nun 8 kişiden oluştuğunu anlatan Dr. Arıkbuka, kuruldaki üyelerin, kendi alanlarında çok bilgili olduğuna değindi.

Kurulun en önemli amacının, adaya girecek olan zirai ilaçların denetlenmesi, ruhsatlandırılması olduğunu kaydeden Arıkbuka, zirai ilaçların satışı için bu kurula başvurulduğunu ayrıca, iç piyasadaki sebze ve meyvelerin denetiminin bu kurul tarafından yapıldığını açıkladı.

Arıkbuka, “Kurul 7 kişi artı bir mukayyitten oluşur. Mukayyit oy veremez ancak kurula bütün bilgilendirmeyi mukayyit üye sağlar ama kurulun aktif çalışması ve bağımsız çalışması engelleniyor” dedi. 

Üç, dört ailenin çıkarı için kurulun çalışmaları engelleniyor
Dr. Nurçin Arıkbuka, kurulun çalışmasının bazı daire yetkilileri ve siyasiler tarafından engellendiğini yineleyerek, geçmiş hükümetlerin bu kurulun çalışmalarının önüne geçtiğini ve hayvancılık veya tarımda üç, dört ailenin sistem ve geliri bozulmasın diye bu kurulun çalıştırılmadığını iddia etti.

Gıda Güvenliği Yasaları Meclis’te bekliyor.
Arıkbuka, Gıda Güvenliği Yasası’nın halkın sağlığı için biran önce yürürlüğe girmesinin önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Ben ve kuruldaki diğer üyeler, bizim yemediğimiz hiçbir şeyi halkın yemesini de istemeyiz. Kurulun aktif çalışması için halka büyük görev düşer. Toplum bilinci artmalı ve artık kapıya gelen milletvekili adaylarından Gıda Güvenliği Yasası’nın geçirilmesi talep edilmeli. Bu kurulun, aktif çalışması talep edilmeli. İnşallah partilerin amaç ve hedeflerinde bu yasaların çıkarılması hedefini görürüz. Yeni gelecek olan hükümet çok önemli. Bu kurul çalışsa ve yasalar çıksa, adada tarım ve sebze ile ilgili hiçbir sorun kalmayacak. Bir karar aldık, Gıda Güvenliği ile ilgili birçok yasa hazırlandı ve biran önce yürürlüğe girmesi gerekir. Bu kurulu aktif hale gelmesi için çaba sarf ediyoruz. Eğer bu şekilde çalışılacaksa, kurulda olmanın hiçbir anlamı yok. Yasalar düzenlenmeye çalışıyor. AB’yle uyumlu yasalar hazırlanıyor. Ama maalesef bu kurulun çalışması siyasilerin işine gelmiyor.”

Bu yasalarla eşitlik gelecek ve sistem bozulacak
Dr. Nurçin Arıkbuka, Gıda Güvenliği Yasası ile eşitliğini sağlanacağına ve sistemin bozulacağına dikkat çekerek, “Eğer AB’ye gireceksek, bu yasaların geçmesi gerekir. Bu yasalar yürürlüğe girmezse, taş devrinde yaşamaya sağlıksız bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Mevcut durumda kanser olmamak mümkün değil” dedi.
 
Halkımız yerli sebze ve meyveleri tercih etmeli
Dr. Nurçin Arıkbuka, dış piyasadan, Avrupa’dan ithal edilen sebze ve meyvelerde kullanılan aktif madde (zirai ilaç) sayısının 450- 500 adet olduğuna dikkat çekerek, ülkemizdeki ürünlerde 190 adet zirai ilaç kullanıldığını açıkladı.

Arıkbuka, “Devlet Laboratuarımız 153 zirai ilaca bakabiliyor. 40 tanesini ise saptamayabiliriz.
Halkımız yerli sebze ve meyveleri tercih etmeli çünkü, biz de 190 tane izinli aktif madde kullanılıyor. Yurtdışından gelen ürün içinde ise 500 adet kullanılıyor. Halkımız mutlaka iç piyasadaki ürünleri tercih etsin. Etiketli ürünleri tercih etsin. Bu etiketli ürünler, tahlil ediliyor ve kontrolden geçiyor. KKTC’deki üretilen AB Euro Gap etiketli ürünler tercih edilsin” dedi.
 

Kaynak:Kıbrıs