Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi, Taşkınköy Sosyal Konutları ve Devpa Süpermarket bölgesinin hâlâ sel tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen uzmanlar, yağmurların yaklaşması sebebiyle soruna ivedilikle çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nin kuzeyinde Lefkoşa Kaymakamlığı’nın girişimleriyle yapılan çalışma ile Işıl Reklam önünden başlayan ve suyun dereye verilmesini hedefleyen kanal çalışmasının yeterli olmadığını kaydeden uzmanlar, yasadışı şekilde dereye yapılan müdahalelerin de taşkınlara sebep olduğunu ifade etti.
Uzmanlar, en kısa zamanda mevcut durum envanteri çıkarılarak Kaymakamlık, Çevre Koruma Dairesi ve Belediyenin birlikte yapacağı çalışmayla soruna çare bulması gerektiğini belirtti.
Turkan: Bölge hâlâ sel tehdidi altında
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Genel Başkanı Zihni Turkan, geçmiş yıllarda olduğu gibi Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi, Taşkınköy Sosyal Konutları ve Devpa Süpermarket bölgesindeki yolun hâlâ sel tehdidi altında olduğunu söyledi.
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nin kuzeyinde Lefkoşa Kaymakamlığı’nın girişimleriyle yapılan çalışmanın yetersiz olduğunu daha önce de basın aracılığıyla birlik olarak dile getirdiklerini kaydeden Turkan, “basından öğrendiğimiz kadarıyla Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) bir proje çalışması başlattı ancak henüz bir uygulama yok. Kendilerine teklif etmemize rağmen bizim fikir ve katılımımızı talep etmediler” dedi.
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde Işıl Reklam önünden başlayan ve suyun dereye verilmesi amaçlanan kanal çalışmasının yeterli olmadığını ifade eden Turkan, bu çalışmanın yeterli olmadığının görülmesi üzerine söz konusu proje çalışmasının belediye tarafından yaptırıldığı belirtti.
Zihni Turkan, basın aracılığıyla haberdar oldukları bu son çalışma ile Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nden gelecek olan suların Dr. Fazıl Küçük Bulvarı üzerinde Doktoroğlu binası yakınlarında kurulacak havuzlama sistemi ile biriktirilerek geniş bir kanal sistemi ile dereye akıtılmasının hedeflendiğini vurguladı.
Konuyla ilgili olarak 3 yılı aşkın süredir birliğin hassasiyeti, ilgililerle yapılan temaslar, teknik katkı ve taleplerinin hep havada kaldığını söyleyen Turkan, “sorunun çözümüne yönelik hiçbir şey yapılmadı. Bölge halkının hem fiziki, hem de ruh sağlığı zarar görüyor. Bu sosyal devlet anlayışına aykırıdır” dedi.
Yağmurların yaklaşması sebebiyle çok süratli şekilde yapılacak çalışmaların tamamlanmasının gerektiğini kaydeden Turkan, halkın ayni çileyi çekmemesi için ivedilikle soruna çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
Bektaş: Bölgede drenaj sistemi yetersiz
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nin bir bölümünün dere yatağında bulunması sebebiyle bölgedeki tesislerde her yıl su baskınlarının yaşandığını ifade eden Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş, bölgede drenaj sisteminin yetersiz olduğunu ve yapılan müdahalelerden dolayı derenin tıkandığını kaydetti.
Bölgede yapılması gereken birçok çalışma bulunduğunu söyleyen Bektaş, derelerin durumuyla ilgili mevcut durum envanterinin çıkarılması gerektiğini belirtti.
Bir bölümünün betonla daraltılarak, atılan moloz ve çöplerle akışının engellenmesinin yanında lağım ve atık suların da derelere döküldüğünü ifade eden Nilden Bektaş, mevcut durum envanteriyle derelere yapılan müdahalelerin tespit edilmesi gerektiğini vurguladı.
Derelerden sorumlu kurumun Kaymakamlık olduğunu dile getiren Bektaş, Kaymakamlığın Çevre Koruma Dairesi ve Belediye ile birlikte çalışma yürüterek soruna çare bulması gerektiğini söyledi.
Yasal zorunluluk olmaması sebebiyle kanalizasyona bağlanmayıp; lağım sularını foseptik kuyulara veya doğrudan dereye veren evler bulunduğunu dile getiren Bektaş, bu kişilerin tespit edilip cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
İnşaat artıkları, çöp ve molozların dereye değil, belediyenin göstereceği yerlere dökülmesi gerektiğini ifade eden Nilden Bektaş, derelerin rehabilite edilmesi sırasında doğal yaşamın korunmasına özen gösterilerek bir biyologdan görüş alınmasının şart olduğunu vurguladı.
Türkseven: Taşkınlara neden olan kamışlar değil
“Ne yazık ki sel felaketinin nedeni kamışlar görüldüğünden, derelerin içerisine dozerler konularak kamışlar temizlenerek gayrı yasal bir işlem yapılmaktadır. Gayrı yasaldır çünkü dereler yasayla korunmaktadır” diyen Kıbrıs Türk Biyologlar, Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Türkseven, dozerleri derelerin içerisine sokmanın hem deredeki canlılara, hem de derelerin doğal yapısına zarar verdiğini söyledi.
Gerçekte taşkınlara neden olanın kamışlar değil belli başlı bölgelerde yapılan hatalı köprüler, derelerin daraltılması veya derelere atık dökülmesi olduğunu vurgulayan Türkseven, selli yağmurların ardından dereler akmaya başladığında dere içerisindeki kamışların balık pulları gibi birbirlerinin üzerine eğilerek su akışına geçit verdiğini belirtti.
Kamışların derede çıkmasının nedeninin derelere lağım sularının akıyor olması olduğunu söyleyen Türkseven, “kamışlar bu atık suların doğal arıtıcılarıdır. Kokuyu azaltıp erozyonu önlerler ve kuşlara saklanma ve yuva alanı oluştururlar” diye konuştu.
Kıbrıs