Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) tarafından Rusya’dan ithal edilen ve kullanılmasında sakınca görülen 519 ton arpanın imha edilmesi kararı alındı. Ancak sözkonusu arpalar, Gazimağusa çöplüğüne götürüldü.
Geçimini hayvancılıktan sağlayan vatandaşlar ise dökülen arpaları toplamak için Gazimağusa çöplüğüne hücum etti.
Önce arpaların zehirli olduğu bildirildi ve bu durum paniğe yol açtı. Daha sonra yapılan bir açıklamada Rusya’dan ithal edilen arpanın 7 bin ton olduğu, bunun 519 tonunun ‘su ile temas’ nedeniyle nemlendiği ve imha edilmesi yönünde karar alındığı duyuruldu.
Toprak Ürünleri Kurumu yetkilileri, Tarım Teftiş Dairesi’nin her zaman olduğu gibi gelen arpalardan numune alarak Devlet Tahlil Laboratuvarına gönderdiğini söyledi. Yapılan incelemelerde konu arpalarda en ufak zehir veya başka bir kalıntıya dair bulguya rastlanmadığını belirten Toprak Ürünleri Kurumu yetkilileri, arpaların gemiden boşaltma işleminin başlatıldığını ancak bazı arpalarda nemlenme tespit edilmesinden dolayı yine Tarım Teftiş Dairesi’nin devreye girerek, ileride toksitlenme yapabilme riski bulunduğu gerekçesi ile bunların piyasaya sürülmesine izin vermediğini belirttiler.
Islanma meydana geldi
Denizcilik şirketi GÜL-EM Shipping’ in direktörü Savaş Kılıçoğulları da gemi tabanında oluşan ıslaklık nedeniyle 519 ton arpanın nemlendiğini, bu nedenden dolayı nemlenen 519 ton arpanın gümrük memurlarının da nezaretinde imha edildiğini bildirdi.
Hayvanlarımız için aldık.
Traktör ve kamyonetlerle Gazimağusa çöplüğüne akın eden ve çöplerin arasındaki arpaları toplayan vatandaşlar, geçimlerini hayvancılık ile sağladıklarını, kuraklıktan dolayı hayvanlarına yedirebilecek yem bulmadıklarını söylediler.
Arpaların döküldüğünü duyunca çöplüğe akın ettiklerini ifade belirten vatandaşlar, önce zehirli olduğuna dair duyumlar alarak paniklediklerini, daha sonraki açıklamaların da kendilerişni rahatlattığını ifade ettiler.
Hayvan yetiştiricileri “binbir sıkıntı içinde yaşıyoruz ve çöplüğe dökülen arpaların nemli olduğuna bakmaksızın onları hayvanlarımız için toplamak zorunda kalıyoruz” dediler.
Diyalog