Haspolat’taki bir tuğla fabrikasında atık yağ ve eski araç lastiklerinin yakıt olarak kullanıldığı öne sürüldü; fabrika sahibi ise “Böyle bir şey mümkün değil, kontrol edilen yakıtları kullanıyoruz” dedi
Haspolat sakinleri, bölgede faaliyet gösteren Gürdağ Tuğla Fabrikası’nın havaya saldığı zehirli gazlar nedeniyle kanser vakaları dahil, çeşitli solunum yolları ile ilgili hastalıklarda da gün geçtikçe artış olduğunu öne sürdü. Kullandıkları yakıtların kontrolden geçip yetkililer tarafından onaylandığını söyleyen Gürdağ Tuğla Fabrikası Direktörü Mustafa Ersözlü ise “Böyle bir şey mümkün değil. Kontrol edilen yakıtları kullanıyoruz. Başka yakıt kullanmamıza sistemimiz izin vermez” dedi.
Gürdağ Tuğla Fabrikası’nda atık yağlar ve eski araç lastiklerinin yakıt olarak kullanıldığını iddia eden bölge sakinleri, çıkan zehirli gazların başta insan sağlığı olmak üzere bölgede yürütülen tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini söyledi.
Söz konusu tesisin birçok firmadan eski araç lastiklerini toplayıp, özel makinelerle parçalayarak yakılmaya uygun hale getirip güneş battıktan sonra tuğla yapımında kullandığını savunan vatandaşlar, tesiste yakıt olarak “yasadışı” şekilde atık yağların depolandığı bölümlerin de bulunduğunu öne sürdü.
Söz konusu fabrikanın kullanımı yasak olan yakıtları gece saatlerinde yakarak dumanın görülmemesine çalıştığını ifade eden vatandaşlar, işletmede yüksek baca da bulunmamasından dolayı tüm dumanın köyü etkisi altına aldığını dile getirdi.
Haspolat sakinleri, Çevre Koruma Dairesi ve daha birçok yere başvurmalarına rağmen hiçbir sonuç alamadıklarını anlattı.
Arıkbuka: Havaya ne tür kimyasalların
salındığı araştırılmalı
Tabibler Birliği eski çevre sorumlusu Doktor Nurçin Arıkbuka, yaklaşık iki yıldır Gürdağ Tuğla Fabrikası’nın uygun olmayan şartlarda faaliyetlerine devam ettiğini ve konunun Tabipler Birliği’nin de bilgisine geldiğini kaydetti.
Nasıl bir yakıt kullanıldığı ve havaya ne tür kimyasalların salındığının araştırılması gerektiğini ifade eden Arıkbuka, işletmenin neden etrafının duvarla çevrildiği ve içerde nasıl faaliyetlerde bulunulduğunun da sorgulanması gerektiğini söyledi.
Zehirli kimyasallar içeren dumanın solunması halinde başta işyerinde çalışanlar olmak üzere insan sağlığı ve çevrenin çok ciddi şekilde etkilendiğini dile getiren Doktor Arıkbuka, çevredeki bitkiler ve insanların tükettiği tarım ürünlerinde de incelemeler yapılmasının şart olduğunu belirtti.
Ünlüsoyer: Kömür ve zeytin çekirdeği yakma izni var
Gürdağ Tuğla Fabrikası’nda geçmişte Türkiye’den gelen uzmanlar yardımıyla inceleme ve ölçümler yapılarak gerekli izinlerin verildiğini kaydeden Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer, söz konusu izinlerin kömür ve zeytin çekirdeğinin yakıt olarak kullanımına onay verdiğini söyledi.
Son günlerde söz konusu işletmeyle ilgili olarak daireye şikayetler geldiğini doğrulayan Ünlüsoyer, ivedilikle denetimlerin yapılarak gerekirse ceza kesme yoluna gidileceğini belirtti.
Ersözlü: Böyle bir şey mümkün değil
Kullandıkları yakıtların kontrolden geçip yetkililer tarafından onaylandığını söyleyen Gürdağ Tuğla Fabrikası Direktörü Mustafa Ersözlü, “Böyle bir şey mümkün değil. Kontrol edilen yakıtları kullanıyoruz. Başka yakıt kullanmamıza sistemimiz izin vermez” dedi.
Çevre Koruma Dairesi ekiplerinin önceki gece 21:30’da tesislerinde inceleme yaptığını ve hiçbir olumsuz şeye rastlamadığını vurgulayan Ersözlü, “Sıkıntı yok, başka yakıt kullanamayız. Bazı tekniklerle üretim yapıyoruz” diye konuştu.
Narenciye kabuğu, zeytin çekirdeği ve kömür kullanmak için izinleri bulunduğunu ifade eden Ersözlü, ülkede alternatif yakıt bulunmadığını kaydetti.
Talaş, kırık palet tahtaları ve Güzelyurt bölgesinden temin edilen narenciye dallarını da yakıt olarak kullandıklarını söyleyen Ersözlü, kömür kullanımlarının yakıt tüketimin %20’sini geçmediğini vurguladı.
Havaya kül salınımının önüne geçmek için çıkan dumanın suyla arıtıldığını belirten Mustafa Ersözlü, Türkiye’den gelen uzmanların tesiste gerekli ölçümleri yaptığı ve her şeyin dünyada uygun görülen değerlerde olduğunu dile getirdi.
Kıbrıs