1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. ŞİDDET SAKLANDIĞI YERDEN ÇIKTI
ŞİDDET SAKLANDIĞI YERDEN ÇIKTI

ŞİDDET SAKLANDIĞI YERDEN ÇIKTI

Ocak 2012 ile Mayıs 2013 tarihleri arasında, aile içi şiddete uğrayan 161 kişi, yaşadıkları mağduriyeti yetkililere aktararak yardım istedi

A+A-

Ocak 2012 ile Mayıs 2013 tarihleri arasında, aile içi şiddete uğrayan 161 kişi, yaşadıkları mağduriyeti yetkililere aktararak yardım istedi

Kuzey Kıbrıs genelinde, Ocak 2012 ile Mayıs 2013 tarihleri arasında aile içi şiddete uğrayan 161 kişi tespit edildi. Sosyal Hizmetler Dairesi’nin hazırladığı istatistiki bilgilere göre, şiddetin yaşı 13’e düşerken en fazla şiddete maruz kalan kesimin ise gençler olduğu ortaya çıktı. Verilerde yoğunlukla KKTC vatandaşlarının şiddete maruz kaldığı, en az ise yabancıların şiddet gördüğü belirlendi.2011 yılından itibaren kayıt altına alınan aile içi şiddet oranı ise 2012 yılına nazaran 2013 yılında daha da arttı. Ocak-Aralık 2012 tarihinde yüzde 49 olan şiddet oranı, Ocak-Mayıs 2013 tarihinde yüzde 51’e yükseldi.

ŞİDDET SAKLANDIĞI YERDEN ÇIKTI: Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Aydan Başkurt, aile içi şiddetin son yıllarda oldukça fazla konuşulmaya başlanan bir konu haline geldiğini söyledi. Star Kıbrıs’a açıklama yapan Başkurt, aile içi şiddete en çok maruz kalan tarafın kadın olduğunu, erkeklerin ise çok ender şiddet gördüğünü dile getirdi. Başkurt, şiddete uğrayan kişilerin sessizliğini bozduğunu ifade ederek, “Şiddet saklandığı yerden çıktı” dedi. Sosyal Hizmetler Dairesi Proje Koordinatörü aynı zamanda akademisyen Berna Arifoğlu ise 2013 yılı itibari ile aile içi şiddetin artış gösterdiğini ifade etti.

EN FAZLA GENÇLER ŞİDDETE MARUZ KALDI, YAŞ 13’E KADAR DÜŞTÜ: Ocak 2012-Mayıs 2013 tarihleri arasında aile içi şiddete uğrayan 161 kişi tespit edildi.Verilerde şiddetin yaşının 13’e kadar düştüğü, en fazla şiddete maruz kalan kesimin 26-35 yaş aralığındaki genç yetişkinler olduğu ortaya çıktı. Şiddet gördüğünü söyleyen 161 kişinin yüzde 6,2’sini 13-18 yaş aralığındaki çocuklar, yüzde11,2’ini 19-25 yaş aralığındaki gençler, 53,4’ünü 26-35 yaş aralığındaki genç yetişkinler, yüzde19,9’unu 36-45 yaşındakiler ve 9,3’ünü ise 46 yaş ve üzerindekiler oluşturdu.

LEFKOŞA BAŞI ÇEKİYOR: İstatistiki verilerde şiddet mağdurlarının yoğunluklu olarak Başkent Lefkoşa’dan çıktığı belirlenirken, İskele bölgesi şiddetin en az görüldüğü yer oldu. Şikâyetçilerin yüzde 39’u Lefkoşa, yüzde 30,4’ü Gazimağusa, yüzde 20,5’i Güzelyurt, yüzde 5’i Girne ve yüzde 3,1’i ise İskele’ den çıktı.

DARP İLK SIRADA: Şiddette uğrayan 161 kişiden 147’si darp, 12 kişi ise psikolojik şiddette maruz kaldığı gerekçesiyle şikâyetçi oldu. İki kişi de uğradığı şiddete neden göstermedi. Yüzde 91,3 oranında darp şiddet nedeni olurken, sadece yüzde 7,5’lik oran psikolojik şiddet nedeni olarak ortaya çıktı.

YABANCILAR EN ALT SIRADA: Yine verilerde şiddete maruz kalan kesimin yoğunlukla KKTC vatandaşları olduğu ortaya çıkarken, en az şiddet gören kesim ise yabancı uyruklular oldu. Yüzde 59,6 KKTC vatandaşı şiddete maruz kalırken, bu oranı yüzde 23,6 ile TC, yüzde 8,7 ile KKTC-TC ve yüzde 7,5 ile yabancı uyruklular izledi.
2011 yılından itibaren kayıt altına alınan aile içi şiddet oranı ise 2012 yılına nazaran 2013 yılında daha da arttı. Ocak-Aralık 2012 tarihinde yüzde 49 olan şiddet oranı, Ocak-Mayıs 2013 tarihinde yüzde 51’e yükseldi.

SON YILLARDA ARTIŞ GÖSTERDİ: Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Aydan Başkurt, aile içi şiddetin son yıllarda oldukça fazla konuşulmaya başlanan bir konu haline geldiğini söyledi. Tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da şiddet yaşandığını vurgulayan Başkurt, son yıllarda sık dillendirilmeye başlanan bu konu ile ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Başkurt, “Toplumda bu konuda bir farkındalık yaratılması için sivil toplum örgütleri, devletin yetkili kurumları ile birlikte çalışmalar başlattık. İnsanları bilinçlendirmeye yönelik bu çalışmalar bu konunun daha çok ortaya çıkmasında neden oldu” şeklinde konuştu.

ŞİMDİ KORKMUYORLAR, ÇÜNKÜ BİZ VARIZ: Başkurt sözlerini şöyle sürdürdü: “ Eskiden şiddete maruz kalan kadını ailevi ve toplumsal baskılar nedeni ile sesini çıkarmıyordu. Çalışmayan kadınlar, “Boşanırsam kim bana bakacak, ailemin yanına dönsem sıkıntı yaşarım” mantığı ile hareket edip kaderine razı oluyordu. Şimdi kadınlar biliyorki devlet boşandığı zaman ona nakdi bir yardım yapacak. Sosyal Hizmetler bünyesinde kurulan merkezler sayesinde sosyal ve hukuksal destek alacak. Bu gelişmeler şiddet gören kadının sesini yükseltmesini sağladı.”

YILLAR SONRA YENİDEN YAPILIYOR: Aile içi şiddetin kayıt altına alınabilmesi için “şiddet formu” hazırladıklarını belirten Başkurt, sağlıklı veriler elde edilmesi ve bu veriler ışığında çalışmalar yapılabilmesi için gerekli tüm çalışmaları yaptıklarını söyledi. Şiddete yönelik bilimsel çalışmanın son olarak 2005 yılında yapıldığını belirten Başkurt, 2011 yılı itibari ile polis ve acil servislere gönderilen şiddet formları sayesinde veri tabanı oluşturulduğunu, oluşan verilerin sosyal çalışmalara ışık tuttuğunu dile getirdi.

ACİL HATTI 24 SAAT DEVREDE: Dairelerine gönderilen verileri incelediklerini vurgulayan Başkurt, “Gelen veriler ışığında aileler çağrılıyor. Çocuk ile ilgili bir sıkıntı varsa değerlendiriliyor. Kadın boşanmak istiyorsa ekonomik ve hukuki destek verilmesi sağlanıyor” dedi. Başkurt, cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan kişilerin 24 saat ücretsiz bir şekilde ulaşacakları “Acil Sosyal Hizmet Hattı 183”ü devreye soktuklarını söyledi.

ŞİDDET Mİ ARTTI, SESLER Mİ ÇIKTI: Başkurt,2013 yılı itibari ile şiddetin daha çok ortaya çıktığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir artış var ancak şiddet mi arttı yoksa kişilerde bilinç mi oluştu. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Şiddet belki hep vardı ancak hasıraltı ediliyordu. Şiddete uğrayan utanıyordu, toplumdan bunu saklıyordu. İnsanlar artık “ben buna katlanmak zorunda değilim”diyebiliyor. Şiddet saklandığı yerden böylelikle çıkıyor.”

EN ÇOK KADINA: Aile içi şiddetin en çok çocukları etkilediğini ifade eden Başkurt, yetişkinlerin kendilerini koruyabildiğini belirterek, bireylerin bu konuda hassas olması gerektiğine vurgu yaptı. Başkurt, aile içi şiddete en çok maruz kalan tarafın kadın olduğunu, erkeklerin ise çok ender şiddet gördüğünü dile getirdi.

VERİLER TEK ÇATI ALTINDA: Sosyal Hizmetler Dairesi Proje Koordinatörü aynı zamanda akademisyen Berna Arifoğlu ise 2013 yılı itibari ile aile içi şiddetin artış gösterdiğini ifade etti. Şiddeti kayıt altına almak için uygulamaya konan “şiddet formu”nun veri tabanı oluşturmak için kullanıldığını belirten Arifoğlu, 2011 yılı itibari ile şiddet vakalarını tek çatı altına toplamak için aile içi şiddet formu oluşturulduğunu ve acil servis ve polise gönderildiğini söyledi.

POLİS TAMAM SIRA ACİL SERVİSTE: Şiddete uğrayan bir bireyin önce polis sonra hastaneye gitmek zorunda olduğunu dile getiren Arifoğlu, ancak polisten çok düzenli veriler gelmesine rağmen acil servislerde aksama olduğunu ifade etti. Acil servislerden sağlıklı veri alamadıklarını, Sağlık Bakanlığı’na durumu bildiren yazı gönderdiklerini belirten Arifoğlu, sistemin sağlıklı çalışması son derece önemli. Ulusal eylem planı için veri tabanı oluşturulacak” dedi.

BUNUN ŞİDDET OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİLLER: Elde edilen verilerde darp şikâyetlerinin çoğunlukta olduğunu ifade eden Arifoğlu, “Psikolojik şiddete yönelik şikâyetler çok az. Toplum henüz psikolojik şiddetin ne olduğunu algılamış değil. Bir kişinin baskı görmesi: evden dışarı çıkma yasağı, aşağılama, başkaları ile görüşmesini engelleme bunlar psikolojik şiddettir. Toplumun bunların farkında olmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.

AĞAÇ YAŞKEN EĞİTİLMELİ: Şiddetin yaşının 13’e kadar düştüğünü dile getiren Arfioğlu, bireylerin şiddete uğramaması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Arifoğlu, kişinin şiddete karşı korunması için eğitilmesi gerektiğini ifade ederek, “Çocuklarımıza daha küçük yaştan itibaren hayır demeyi öğretmememiz lazım; bildiği ya da bilmediği kişilerin kendisine dokunmaması konusunda hayır diyebilmeyi öğretmeliyiz. Biz çocukları farkına vardırarak eğitirsek hayır demeyi öğreneceklerdir” şeklinde konuştu.

Starkıbrıs

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.